Ülkelerin yıllık, aylık, orta ve uzun dönemi kapsayan iktisadi büyüme oranları, ekonomilerin gidiş sürecini gözler önüne seren en önemli bilgi kaynaklarıdır. Her bir ülkenin resmi istatistik kurumu tarafından açıklanan büyüme oranı verileri aslında sonuçtur, asıl önemli olan büyüme oranlarının hesaplanmasının nedeni Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) veya Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) rakamlarıdır. Çünkü önce GSMH veya GSYH bulunur, sonrasında çeyrek, yarım, yıllık hatta yılları içeren dönemler dikkate alınıp karşılaştırmalar yapılarak, ülke ekonomileri hakkında olumlu veya olumsuz bir sonuca varılır.
Ekonomilerle ilgili fikir sahibi olabilmek için bakılan ana faktör konumundaki büyümeden sonra bakılacak ikinci veri enflasyon, üçüncüsü ise işsizlik göstergeleridir. IMF tarafından 2025 ve 2026 yılları için Dünya Ekonomik Raporu’nda açıklanan verilere göre maalesef, ülkemizin yine beklentilerin altında kaldığı görülmektedir. IMF 2025 büyüme oranları tahminleri şu şekildedir:
- Küresel ortalama büyüme oranı % 3, (2024 yılında % 3.3 olarak gerçekleşmişti)
- Gelişmiş ülkeler ortalama büyüme oranı % 1.5,
- Gelişmekte olan ülkeler ortalama büyüme oranı % 5.1,
- Türkiye büyüme oranı % 3, (%3.3, 2026)
- Arjantin büyüme oranı % 5.5’tir (% 4.5, 2026). Açıklanan veriler incelendiğinde büyüme konusunda Türkiye’nin aynı grupta olduğumuz gelişmekte olan ülkeler ortalamasının yaklaşık % 40’ına ancak ulaşabildiği, “battı bitti yandı kül oldu” olarak nitelenen Arjantin’in bile (% 5.5’e % 3.0) çok gerisinde kaldığı anlaşılmaktadır.
İkinci önemli veri olan enflasyon oranlarına bakıldığında ise, durum ülkemiz açısından daha vahimdir. Küresel ölçekte düşüşlerin beklendiği enflasyonda IMF’nin 2025 yılı tahmini %4.2’dir.
ENFLASYON | |
ÜLKE GRUPLARI | 2025 (%) |
DÜNYA ORTALAMASI | 4.2 |
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER | 5.5 |
ABD | 3.0 |
EURO BÖLGESİ | 2.1 |
BREZİLYA | 5.3 |
RUSYA | 9.3 |
GÜNEY AFRİKA | 3.8 |
ARJANTİN | 35.9 |
TÜRKİYE | 35.9 |
Tabloda dünya enflasyon ortalaması % 4.2, ABD’de %3, Euro Bölgesinde % 2.1 olarak gösterilmektedir. Buna göre ABD ve Euro Bölgesinin enflasyonu sorun olmaktan çıkardıkları ortadadır. Esas üzerinde durulması gereken nokta bizimle aynı grupta olan ülkelerin enflasyon oranlarının ne durumda olduğudur. Türkiye için tahmin edilen enflasyon oranı % 35.9 iken, Brezilya için % 5.3, savaş koşullarını yaşayan Rusya için %9.3, Güney Afrika için % 3.8 olması, ülkemizin enflasyon konusunda da başarılı olamadığını göstermektedir.[1] Bir diğer önemli gösterge ise iflas ettiği söylenen Arjantin’in, enflasyon açısından ülkemizle aynı oranda olmasıdır. Ayrıca Arjantin’in beklenen büyüme oranının bizden fazla olması, ekonomilerinin daha iyiye gittiğinin de göstergesidir.
Gelişmekte olan ülkeler için ekonomilerde sorun çıkarmayan işsizlik oranı yaklaşık % 6.0’dır. TÜİK tarafından 2025 Temmuz ayı için açıklanan işsizlik oranı % 8.4’tür ki, bu veri olması gerekenden % 40 daha fazladır. Ülkemizde zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan mevsim etkisinden arındırılmış âtıl işgücü oranı 2025 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre 1,8 puan artarak % 32.9 düzeyinde gerçekleşmesi[2], işsizlik konusunda da yapılan tüm girişimlere rağmen yine başarılı olunamadığı ortadadır.
Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafya dikkate alındığında, hükümetin işinin kolay olmadığını belirtmek gereklidir. Ancak savunma sanayimizin büyük gelişim göstermesinin hatırına ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Orta Doğu, Yunanistan ve İsrail gibi ülkelere karşı kazanılan başarı, ülke içinde tekelleşip piyasaları manipüle eden firmalara karşı, ekonomi alanında sağlanamadı. Neden?