Sünnete Göre Beslenme

Şerife Oktar
Ebu Hureyre’den gelen bir rivayetle Rasulullah (sav)şöyle buyurdu: “Öyle devir gelecek ki insanoğlu aldığı şeyin helalden mi haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak. Böylelerinin hiçbir duası kabul edilmez.”
                    
Sağlık, hayatta en ihmal edilmemesi gerekli konulardan biridir. Bu fikri özellikle sağlık açısından ciddi bir sınavdan geçtiğimiz 2020 yılında daha iyi öğrendik. Sağlığımızı korumak için önlemler alıyor muyuz? Piyasada bu konuda o kadar çok kitap, tavsiye vs. var ki kimin hangi dediğine uyacağız gerçekten kafa karıştırıcı bir mesele.
 
Tüm batılı zihniyetin fikir ve savunularını bir kenara bırakıp hayatta hemen her konuda onu lider, önder olarak kabul eden kimselerin uyması gereken Allah Rasulü’nü bu çok önemli mevzuda da örnek almaktır. Allah Rasulü ne yerdi? Ne sıklıkla hangi gıdalarla beslenmiştir? Bu haftaki yazımızın konusu sünnete göre beslenmedir.
 
Önce iki kısa hikaye ile başlayalım. Hikaye dedikse uydurma değil. Bir hadisten alıntı yapacağız. İran’dan Medine’ye bir hekim gelip hastaları tedavi etmek ister. Aradan günler geçmesine rağmen kendisine gelip giden yoktur. Bunun üzerine Hz. Peygamber’e gelerek Medine’den ayrılmak için izin ister ve Müslüman halkın neden hasta olmadığını sorar. Efendimiz aleyhisselam: “Benim ashabım iyice acıkmadan yemez; yedikleri zaman da tıka basa yemez, daha iştahları varken sofradan kalkarlar.” buyurunca İranlı hekim şöyle der: “İşte sağlığın şartı budur.”
 
Hristiyan bir tabip Hüseyin b. Ali’ye, Kur’an-ı Kerim’de tıpla ilgili bir şey yoktur, deyince Hz. Hüseyin, Allah Teala Kur’an-ı Kerim’de tıp ilmini yarım ayetle özetler diye cevap verir. O, hangi ayettir diye soran hekime Hz. Hüseyin: “Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz ayetidir…” diye buyurur. Bunun üzerine hekim, peki Peygamberiniz bir şey söyledi mi diye sorunca Hüseyin, Peygamber (sav): “Mide hastalıkların evidir. Perhiz ise tedavi ve ilaçların başıdır. Her vücuda alışık olduğu şeyleri veriniz.” buyurmuştur. Bunun üzerine Hristiyan tabib: “Sizin kitabınız ve Peygamberiniz tıp konusunda Câlinus’a hiçbir şey bırakmamıştır.”
 
Yediklerimizin ve içtiklerimizin bizim üzerimizde bıraktığı etkiyi merak ediyorsak, ibadetlerimizdeki lezzete bakmalıyız. Zira ibadetlerdeki huşuyu sağlamak için vücudumuza giren besinlere dikkat etmeliyiz.
 
Allah Rasulü (sav) hurma, süt, bal gibi yiyecekleri övmüştür. Yemeğe tuz ile başlanması gerektiğini belirtmiş. Sirke ne güzel katıktır, buyurmuştur.
 
“Ademoğlu midesinden daha şerli bir kap doldurmamıştır. Ademoğluna belini doğrultacağı kadar lokma yeterlidir. Eğer nefsine galebe çalar ve daha fazlasını yemek isterse midesini üçe ayırsın; biri yemek, biri su, biri de rahat nefes alıp vermek için.” (Hadis)
 
Maddeleyecek olursak, sünnete uygun yemek yemek nasıl olur?
1. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak
2. Yemeğe besmele ile başlamak
3. Yemeğe tuzla başlayıp bitirmek
4. Aşırı sıcak yememek
5. Yemeğin içine üflememek
6. Yemek tek çeşitse (meyve yahut hurma tabağı gibi çeşitli değilse) önünden yemek
7. Çömelerek oturmak, hiçbir yere dayanmadan oturmak
8. Sağ el ile yemek
9. Eti dişleriyle ısırarak yemek
10. Ayakta bir şey yiyip içmemek
11. Yemeğe kusur bulmamak
12. Sofrada sirke bulundurmak
13. Sofraya yoksulları davet etmek (Bilhassa Ramazanda iftar sofralarında )
14. Kaldırılıncaya kadar sofradan kalkmamak
15. Yemekten sonra Allah’a hamd etmek
16. Akşam yemeğini ihmal etmemek
17. Tabakta kalan yemeği tamamen bitirmek (sünnetlemek)
18. Çarşı ve pazarda umuma açık yerlerde yiyip içmemek
19. Lokmaları iyice çiğnemek
20. Yalnız yememek, tüm aile efradı birlikteyken yemek
21. Çörekotu ve bal tüketmek
22. Süt ikramını geri çevirmemek
23. Sofraya otururken iyice yerleşmemek
24. Eğer kerahat vakti değilse yani vaktin çıkmasından endişe duyulmuyorsa, sofra da hazırsa önce yemek yemek sonra namaz kılmak. Bu sayede namaz boyunca yemek düşünülmemiş olur.
25. Kepekli ekmek yemek
26. Yemeği mümkünse yer sofrasında yemek
27. Temiz ve helal olanla beslenmek
 
Bu maddeleri daha artırabiliriz. Bununla birlikte maddelerin her biriyle ilgili en az bir hadisi şerif bulunmaktadır. Hastanelerden uzak sağlıklı bir yaşam arıyorsak gerçek tabip de ilaç da önümüzde. 1400 yıl önceden en doğrusunu yaşamış, bizlere de tavsiye etmiş. Rabbim ona (sav) tabi olanlardan eylesin.