Tahir Paşa Camii’nde (Dursun Fakih Camii) Türkiye’miz İçin Dua Ettik

Hamdi Bağcı

Dün Tahir Paşa Camii yaklaşık bir yıllık restorasyon çalışmaları sonrası tekrar hizmete açıldı… Oradaydık, o güzelliğe şahitlik ettik…

Tarihi bir günü mütevazı bir törenle hissettik…

Konya Valimiz Sayın Muammer Erol, Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tahir Akyürek ve diğer yetkililer katıldı…

Tahir Paşa Camiinin adı aslında Tahir Paşa Camii değilmiş… Dün öğrendim bu gerçeği, aslında Dursun Fakih Camii…

Peki, Tahir Paşa ismini nereden almış?

Anlayabildiğim kadarıyla bölge Tahir Paşa olarak biliniyor, Tahir Paşa Sokak aynı zamanda bu caminin olduğu alanı da kapsıyor…

Doğal olarak da bu bölgeye Tahir Paşa denişmiş ve caminin ismi de yıllarca bu isimle anılır olmuş…

Ama işin doğrusu bu caminin adı Dursun Fakih Camii…

İlk yapılış tarihi 1389…

İlk Osmanlı hutbesi burada okunmuş…

Peki, kim okumuş?

Dursun Fakih okumuş…

Dursun Fakih Osmanlı tarihi için çok önemli bir isim… Osman Bey’in yoldaş edindiği değerli bir insan… Karaman’da doğmuş, Şeyh Edebalı’nın öğrencisi.

Tefsir, hadis, fıkıh ilimlerinde âlim… Osmanlı Devletinin kuruluşuna şahitlik etmiş. Şeyh Edebalı’nın kızını alarak, Osman Gazi ile de bacanak olmuş.

28 Eylül 1299 yılında Karacahisar fethedildikten sonra, Osman Gazi adına Cuma Hutbesini Konya’da işte bu camide okuyup, Cuma Namazını kıldırmış. Böylece, hem Osman Gazi’nin hür ve tam İstiklal sahibi bir Devlet Başkanı olduğunu, hem de Osmanlı Devletinin İstiklalini Dursun Fakih dünyaya ilan etmiş.

Dursun Fakih, Osmanlı Devletinin ilk imam-hatibi ve ilk kadısı olma şerefine elde etmiştir. “Gazavetname” adlı bir eseri bulunmaktadır. Anadolu’da milli birlik ve milli kültür birliğinin oluşmasına hizmet eden bir Türk Büyüğüdür.1327 yılında vefat etmiştir.

İşte böyle bir Allah dostu, âlim, evliya bir zatın yaptırmış olduğu bu camide Cuma namazını kıldıktan sonra ister istemez Türkiye’yi düşünüyoruz…

Ecdat bu eserleri bize kazandırmış, Anadolu’muza imzalarını atmışlar…

Fakat biz aciz insanlar, bakın ne hale gelmişiz; şu anda siyaset, cemaat, tarikat gibi yollarla Müslümanlar bölük pörçük olmuşlar…

Göz göre göre birliğimize dirliğimize kendine cemaat, hizmet gibi isimler veren örgüt saldırı gerçekleştirmiş, seçime 20 gün kala birileri eşkıyalarını sokaklara sürmüş Türkiye’ye saldırmaya başlamışlar… 

Beş vakit namazını kılan Müslüman kardeşime soruyorum, “olaylara ne diyorsun”, yüzüne bakıyorum, ihaneti Türkiye meselesi olarak göremiyor, bir parti meselesi gibi görmeye çalışıyor, eğer ihaneti ifşa ederse AK Parti oy alacak diye korkuyor… İhaneti takmıyor ve “AK Parti de suçlu, bunlarda suçlu” şeklinde enteresan bir açıklama yapıyor…

Olmaz, olamaz, böyle bir açıklamayı nasıl kabul edelim, yahu MHP’li kardeşim, Saadet Partili kardeşim bu örgüt, bu eşkıyalar CHP ile de işbirliği yaparak bu ülkeyi Ukrayna’ya, Mısır’a, Brezilya’ya çevirmeye çalışıyor, neden ecdadımız gibi net tepki göstererek bu ülkenin birliğinden yana tavır ortaya koyamıyorsunuz?

Hükümet ile cemaat ya da hizmet olarak adını koyduğunuz o örgütü nasıl aynı kefede tutabilirsiniz?

“Ama onları AK Parti bir yerlere getirdi”, diyorsunuz, el hak doğru söylüyorsunuz, AK Parti hata yaptıysa sandıkta zaten halkımız onu cezalandıracaktır…

Fakat şu anda AK Parti onları bir yere getirmesine rağmen neden karşılarında tavır aldı ve hata yaptığını kabul ederek bu örgüte savaş ilan etti… Bunu bir sürü şantaja montaja rağmen yaptı…

Size ne oluyor, siz getirmediniz bunlar, neden sahip çıkıyorsunuz?

Neden ülkemizin birliğine kast edenleri elinizin tersiyle itmiyorsunuz?

Neden ülkemizin üzerinde oyun oynanmasına müsaade ediyorsunuz?

Neyse işte bunları düşünüyoruz, üzülüyoruz…

Şunu da ekleyelim, Dursun Fakih Camii harika olmuş, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. 

Son olarak şu notu aktaralım: Sayın Tahir Akyürek’in Özel Kalem Müdürü Kadim Dostum Murat Közoğlu herkes camiye girmeye çalışırken telaş içinde bir şeyler yapmaya çalışıyordu…

“Hayırdır dostum” diye sorduğumda ise bana “Başkan burada Büyükşehir afişleri olmasın dedi, onları kaldırıyorduk” diye yanıt verdi…

Tahir Başkanı, gerçekten bir başkan gibi hareket ettiği ve hassasiyetle zarif bir tavır takındığı için de ayrıca kutluyoruz…

Namazdan sonra ayaküstü İmam Hatip Yıllarımızı da konuşmak üzere Murat Közoğlu ile laflarken yine kadim bir dostumuz Nazmi Akyürek ile Mustafa Kavuş geldi…

Biz Konya İmam Hatipleri 94 – 95 mezunlarını hatırlamaya çalışırken ve hasret giderken takım kaptanımız Lokman Koyuncuoğlu ile Konya Gazeteciler Cemiyetimizin Başkanı ve Memleket Gazetemizin sahibi Âdem Alemdar geldi…

Tabi onlarda Konya İmam Hatip’in 92 mezunları…

Biz Konya’yı 94 mezunları yönetiyor diye üstelerken bize değerli ağabeylerimiz de 92 Mezunlarının Konya’yı asıl yönetenler olduğunu anlattı bize, güldük…

Neyse sonunda biz ağabeylerimizin dediğini kabul ettik, neticede onlar bizim ağabeylerimiz…

Böylece Cuma Namazı, Dursun Fakih Camii bizleri bir araya getirmiş oldu, hasret giderdik…

Ve diyoruz ki, Türkiye bizim, Konya bizim, gelecek bizim İnşa Allah…

Dursun Fakih (Allah ondan razı olsun) büyüğümüze selam, yola devam…