Takva

Erol Çimen
Takva; mü’minin Allah’a sığınarak ahirette kendisine zarar ve elem verecek şeylerden titizlikle korunması ve günahlardan sakınarak salih amellere sarılmasıdır.
 
Hazreti Ömer radıyallahu anh bir gün Übey bin Ka’b radıyallahu anh’a tahvanın ne olduğunu sormuştu. Übey  radıyallahu anh’da ona;
 
-“Sen hiç dikenli bir yolda yürüdün mü ey Ömer “? diye mukabelede bulundu. Hazreti Ömer;
 
-“Evet yürüdüm “ karşılığını verince bu sefer:
 
-“Peki ne yaptın “ diye sordu. Hazreti Ömer:
 
-“Elbisemi topladım ve dikenlerin bana zarar vermemesi için bütün dikkatimi  sarf ettim” cevabını verdi.
 
Bunun üzerine Übey bin Ka’b radıyallahu anh:
 
-“İşte takva budur” dedi.(İbn-i Kesir,Tefsir I-42)
 
Ayrıca takva da kemale erebilmek için şüpheli şeylerden de şiddetle kaçınmak gerekmektedir.
 
Zira Allah Rasulü (s.a.v)”Kul mahzurlu şeylere düşmesi endişesiyle mahzuru olmayan bazı şeyleri terk etmedikçe gerçek müttakilerin derecesine ulaşamaz” buyurmuştur.(Tirmizi Kıyame 19/2451:İbni Mace Zuhd 24)
 
Bu hususta Abdullah bin Ömer radıyallahu anh’ın da şöyle bir ikazı vardır:”Kişi kalbini tırmalayan, kendisini huzursuz eden şeyleri terk etmedikçe takva makamına ulaşamaz.”(Buhari-İman1)
 
Takva hayatı yaşamak demek: Cenab-ı Hakka dost olabilmek, Cenneti kazanabilmek, Cennetin güzelliklerinden, İlahi ikramdan anlayabilecek bir kalbe dünya’da sahip olabilmek demektir.
 
Bu sebeple Takva kulun her davranışında her halükarda hatta her nefeste Cenab-ı Hakkın rızasının aranmasıdır. Böylece kul Allah ve Rasulüne büyük bir aşk ve muhabbetle bağlanacak, bütün mahlükata da Halik’ın nazarıyla merhamet ve şefkat ile bakacaktır.
 
ALLAH hepimize takva üzere yaşayabilmeyi nasip etsin. Amin. Selam ve dua İle.