Talha Bayrakçı’ya Son Vazifemizi Yaptık

Hamdi Bağcı

Parsana Camii tıktım tıklım, insanlar hüzünlü. Bir köşede Talha’nın ailesi taziyeleri kabul ediyor, onların hemen yanında AK Parti Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, AK Parti Selçuklu İlçe Başkanı Mustafa AK var, onlarda taziyeleri kabul ediyor…

Ellerini sıkıyoruz, başsağlığı diliyoruz…

Caminin avlusuna çıkıyoruz, oturmuş Ahmet Sorgun, hüzünlü, her halinden belli acıyı içinde hissediyor…

Başsağlığı diliyoruz, samimi bir şekilde hüznünün yansıması var yüzünde…

Caminin önüne bakıyorum…

Her partiden yetkili var…

CHP, MHP, Saadet Partisi yetkilileri, ilçe başkanları ve belediye başkan adayları orada…

Hepsi samimiyetle, birlik beraberlik duygusu ile acıların paylaşılarak azalacağı bilinciyle Talha’nın cenazesine gelmiş…

Talha Bayrakçı’nın cenazesi birliğimizi, dirliğimizi gösteriyor bize…

Hepimiz kardeşiz, hepimiz has bahçenin gülleriyiz…

Hepimiz Anadolu’nun çocuklarıyız…

Bu topraklar, bu vatan, bu istiklal bizim…

Namaza geçiyoruz, Sünnete başlamadan Ahmet Davutoğlu geliyor… Korumalar gayet nazik bir şekilde Sayın Ahmet Davutoğlu’nu ön saflara almak istiyorlar ama o kabul etmiyor. Kimseyi rahatsız etmiyor… Arka saflarda namazı kılıyor…

Görkemli bir devletin görkemli milleti ve bu millet içinden çıkmış, insanının asaletini bilen ve onunla hemhal olmuş soylu bir devlet adamı gibi hareket ediyor…

Soylu bir Dışişleri Bakanı…

Bütün korumaları da namaz kılıyor…

Sayın Ahmet Davutoğlu Myanmarlı kardeşlerimizle, Suriyeli kardeşlerimizle, Afrikalı kardeşlerimizle, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizle, Kırımlı kardeşlerimizle, Bosnalı kardeşlerimizle de namaz kıldı… Kendisini Ümmete adamış bir Dışişleri Bakanı, şimdi bizimle kılıyor öğle namazını…

Diye düşünüyorum…

Namaz sonrası Talha’ya son görev yapılıyor… Talha daha çok gençti… İki kardeşlermiş… Bir kız kardeşi varmış, kendisinden daha küçük… Babası Yusuf Bey muhasebecilik yapıyormuş… Mali Müşavir sizin anlayacağınız…

Son yıllarda Konya’da hareketli bir gençlik var biliyorsunuz, her yerden sesleri geliyor, işte onlardan…

Kıbrıs’ta üniversiteyi bitirmiş… KTO Karatay Üniversitesinde de yüksek lisans yapıyormuş…

Soruyorum tanıyanlara, herkes övgüyle bahsediyor…

İyi bir insandı diyorlar…

Gazeteci hayatın tanığıdır, biz de buna tanıklık ediyoruz…

Tabi en fazla anne ve babasını düşünüyorum…

Ateş onların ciğerine düştü, biliyorum…

Dün hastanede feryat, figan acı hüzün bütün Konya’yı kaplamış… Aklımda onlar var…

Ah, anne baba olmak ne zor, bir evladı kara toprağa bırakıvermek ne zor…

Her gece onunla ağlayan, o güldü diye gülen annenin acısını kim nasıl anlasın…

Anlayamayız elbette…

Yusuf Bey, oğlu ile gurur duydu, onu hayata hazırladı, Genç Mehir’de, AK Parti’de etkiliydi Talha…

Babası oğlunu bu ülkenin geleceğinde karar vericilerden, iyi yetişmiş hayırlı evlatlardan olsun diye yetiştirmişti…

Ama işte o kara gün geldi yaşandı, çiçeği dalından kopardı, fidanı kara fırtına söktü çıkardı…

Talha gitti…

Biliyorum, ne annesinin ne babasının acısını anlayamayız…

Onların yüreğini açsak kor gibi yanan acıyı görsek ve ah anam inan Rabbim böyle istemişse bu takdirde bir hayır vardır, üzülme, Talha seni ebedi istirahatgahında bekliyor olacak…

İnşa Allah cennet vesilen olacak, desek…

Talha Şehit oldu, hiçbir suçu günahı yoktu…

O bu vatan, bu millet kazansın, diye mücadele ediyordu…

Başarakavak’a onun için gitti, o bu milletin geleceğini dert ediniyordu…

Diyebilsek… 

Talha’nın annesi ve babası üzülmeyin, Talha’nız zaten ölmedi…

O kutsal bir mücadele içindeydi ve Şehitler ölmez…

Diyebilsek…

Acıları azalır mı?

Yiğidini kaybetmiş babanın içinde yanan kor biraz olsun küllenir mi?

Takdir-i İlahi… Hüküm Allah’ındır…

Bizler bu dünyaya imtihan için gönderildik ve Talha hayırlı bir insan, hayırlı bir evlat oldu…

Üzülmeyin…

Diyebilir miyiz?

Hüzünlüyüz, Talha’yı uğurladık…

Mekânı cennet olsun… Ailesine, sevenlerine ve AK Parti’ye başsağlığı ve sabrı cemil niyaz ediyoruz…

Ve bu elim kazada yaralanan Gülvezir Korkmaz, Rafet Baştürk Burak Temuçin ve Cevdet Yatar’a da geçmiş olsun, dileklerimizi iletiyoruz…