Tamam, biz yandaşız da siz nesiniz?

Ömer Kocabaş

Siyaset cephesinde değişen fazla bir şey yok. Yine olmayacak erken seçim duaları, içine kimin girip, kimin çıkacağı belli olmayan ittifak ihtimalleri, sistem tartışmaları, siyasi suikast dedikoduları, aynı yerde dönmeye devam ediyoruz. Bir yandan da yandaş olmakla, sesimizi çıkarmamakla itham ediliyoruz. İyi de biz istediğimiz gibi haykırırken sizin kararsızlığınızı, sinsiliğinizi nereye koyacağız?

Bazılarının kafa konforunu anlamakta zorlanıyorum. Kendilerince bir ezber geliştirmişler, bu ezber içinde de bize bir rol biçmişler. Bizi kendi hayallerinde konumlandırdıkları gibi değerlendiriyorlar. Öyle olmadığımızı ispat etsek de yine de anlamak istemiyorlar, işlerine gelmiyor... Ülkede ekonominin hâli ortada. Bununla ilgili onlarca şikâyet, sızlanma, çözüm önerisi içeren yazı da yazsak yandaş olduğumuz söyleniyor. Yandaşız ya eleştiremezmişiz, hep köprülerden, yollardan bahsedermişiz. Böyle bir arkadaşla tartışırken birkaç eleştiri yazısını da gösterdim. Sözde yandaşız ama böyle çatır çatır da eleştirebiliyoruz. Tek farkımız sizin gibi boş konuşup küfretmememiz deyip de yine de ikna edememiştim(!)

Bazılarına göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kötüsü yok. Hükümet bitmiş, ülke batmış. Erken seçim şartmış. Bu arada millet açmış, herkes hükümetin gitmesini istiyormuş vb. Böyle abartılı konuşup, yazınca etkili olduklarını zannediyorlar. Kendi aralarında birbirlerini gazlarken böyle hissetmeleri gayet normal. Gerçekleri görmek hiçbir zaman işlerine gelmiyor. Gerçekler mi? Evet ülkemizin ekonomisi özelikle vatandaşa yansıyan kısmı iyi değil. Büyüme rakamları, Merkez Bankası'nın rezervleri, ihracat rakamları falan iyi olabilir. Lakin vatandaşın alım gücü düştü, enflasyon arttı. Diğer yandan insanlar aç demek de olmayacak bir şey. Böyle deyince de karın doyunca her şey bitiyor mu, insanların başka ihtiyaçları yok mu diyorlar. İyi de onu öyle söyleyin. Bu hasta bir adama öldü demeye benziyor. Adam ölmedi hasta, iyileşme umudu da oldukça yüksek.

Çelişkileri, sabah söylediklerini akşam yalanlamaları falan önemli değil. Lafa geldi mi kutuplaşmadan bahsederler ama cephe oluşturup, yerlerinden bir santim de olsa kıpırdamayan da kendileri. Cumhurbaşkanı Erdoğan kötü, ülke bitmiş ama kendi adamlarına yaptırdıkları anketlerde bile oy oranlarını mümkün olduğunca düşürme çabalarına rağmen bugün seçim olsa AK Parti birinci parti olarak görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'da karşı cephede on farklı adaya rağmen en yüksek oyu alıyor. Bu arkadaşlara hep şu soruyu soruyorum; Bugün seçim kararı alınca Cumhur İttifakının adayı belli. Sizin adayınız kim ya da kimler, bu arada siz kimsiniz?

HDP ile yapılan ittifakı sırf Erdoğan karşıtlığıyla içine sindiren milliyetçiler siz ne ara bu hâle düştünüz? Hiç mi ilkeniz, ülkünüz yoktu? HDP ile ittifak yok mu diyorsunuz? Bir zahmet yerel seçimde HDP'nin İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan adaylarının isimlerini söyleyin. Yok mu, aday çıkarmayan HDP'liler AK Parti'nin adaylarını mı destekledi? Adamlar mecliste milletvekillerine dümdüz bizim oylarımızla orada oturuyorsunuz dediler anlamak isteyene. Fakat Erdoğan kötü, ülke bitmiş, kim gelirse bundan kötü olmaz ezberi utanmayanı rahatlatıyor. Bizim derdimiz utananla, biraz olsun vicdanı sızlayanla. O gelecek kim adını koyamıyorlar, sözde bunu da ismi yıpratmamak için bir taktikmiş gibi sunuyorlar yerseniz(!) HDP ile genel seçimde de bir ittifak yapılacak mı yoksa yine arka planda gizli iş mi çevrilecek belli değil. Buna rağmen hâlâ konuşabiliyorlar.

Bu kafayla gittikleri sürece bir başarı elde edemeyecekleri ortada. Düne kadar bırakın Kürt sorununu Kürtleri ayrı bir ırk olarak bile kabul etmeyenler sırf hükümete gıcıklık olsun diye terörü Kürt sorunu diye lanse edip ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar. CHP seçmeninin büyük bir kısmı HDP ile gizli ya da açık bir ittifakı içine sindirmiş gibi görünüyor. Beni üzen milliyetçiyim diyenlerin bu ittifaka sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığıyla ses çıkarmamaları. Onlar kendilerine gelirse ülke için her şey çok daha iyi olur.

Önüne gelene ağzından çıkanı duymadan saydıranlar arada aynaya baksa iyi olur. Hükümet "öyle böyle de" bizim desteklediklerimiz ne âlemde diye bir düşünsünler. Milleti yaftalarken bizim yolumuz neresi desinler. Derler mi, umudumuzu kesmeden beklemeye devam edeceğiz...