Tatil Değil Uzaktan Eğitim

Esra Akyol

Daha önce belki sadece adını duyduğumuz ne olduğu nasıl olduğu hakkında bir fikrimizin olmadığı son günlerde hayatımıza giren yepyeni bir kavram: uzaktan eğitim. Bundan on on beş gün önce okullar kapanacak çocuklar dersleri televizyondan dinleyecek deseler inanmazdık 'öyle şey mi olur? Eğitimin uzaktan mı olur?' derdik. Ama şu an öyle bir durumdayız ki tehlike geçene kadar okullar biraz daha tatil olsun, çocuklarımız evde güvende olsun diye dua eder olduk. Nitekim öyle de oldu. Eğitime verilen ara bir ay daha uzatıldı. Öyle de olması gerekiyordu. Bu gidişle okullar bu sene bir daha zor açılır gibi görünüyor.

Yani aranın uzamasıyla önümüzdeki günlerde uzaktan eğitim ile daha çok haşır neşir olacağız. Tabi ki normal okul gibi faydalı olmasını bekleyemeyiz ama çocukların okuldan kopmaması, okulu unutmaması için düşünülmüş güzel bir sistem. Bir anda okulundan kopan öğrencilerin psikolojisi için de çok önemli. Amaç okulun boşluğunu biraz olsun doldurabilmek.  O yüzden sadece hataları görüp körü körüne eleştirmek yerine yapılan iyi şeyleri takdir etmeyi de öğrenmemiz gerekiyor.

Aslında ülkemizde birçok üniversitenin uzaktan eğitim imkânı var ama ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde uzaktan eğitim ülkemiz için çok çok yeni bir kavram. Bizim için yeni olduğu gibi bu hizmeti bize sunan bakanlık personeli için de öyle. O yüzden hatalar eksikler mutlaka olacaktır. Zamanla onlar da hatalarına bakıp tecrübe kazanarak bu sistemi daha da ileriye götüreceklerdir. Zira bu konuda Bakan Ziya Selçuk'un çabası, özverisi yadsınamaz. Bakanımız, süreci çok şeffaf bir şekilde ilerletmeye çalışıyor. Sosyal medyadaki paylaşımlarıyla da bizleri ve çocuklarımızı gelişmelerden anında haberdar edip çocuklarımızın yüreğine dokunan paylaşımlar da yapıyor. Çocukların evden çıkamadığı bu süreçte evde neler yapılabilir nasıl vakit geçirilir? Bununla ilgili videolar paylaşıyor. Bu süreci çocukların en az sıkıntıyla atlatması için uğraşıyor.

Sistemin daha üçüncü gününde eleştiriler gelmeye başladı. Ders aralarında çocukları bilgilendiren programlar veriliyor. Bunlardan biri de Ortaokul öğrencilerine verilen Adnan Menderes'i anlatan program. Bu programda Adnan Menderes'in asılma sahnesi çok tepki aldı. Tabi çocukların psikolojisi açısından bu görüntüler hiç olmasa daha iyiydi. Ama ortaokul çağına gelmiş bir öğrenci bunları bir ölçüde anlayabilir bence. Yani bu kadar abartılmasına gerek yoktu. Bu görüntüler İlkokul seviyesine izletilseydi o zaman verilen tepkiler çok daha haklı olurdu. Çünkü onlar çok daha kötü etkilenirdi. Bir de Selahaddin Eyyubi'yi anlatan animasyon filmde kafa kesme sahnesi var ki bu daha kötü oldu. Eleştiriler üzerine Ziya Selçuk'un ders aralarında verilen içerikleri denetlemedim demesi talihsiz bir açıklama oldu. Tabi ki bu süreçte çok yoğun çalışıyorlar bir şeyleri atlaması normal ama bir hata yapsalar da eleştirsek diye bekleyenlere fırsat vermiş oldu. Eminim konuyla ilgili gerekenler yapılacak, hatalar da bir daha tekrarlanmayacaktır.

Çocuklarımıza sunulan bu imkândan en iyi şekilde yararlanmak dileğiyle...