Kötü oyuna rağmen deplasmanda alınan 3 puan iyidir diyerek yazıma başlamak isterdim. Fakat Konyaspor bugün öyle kötü bir oyun oynadı ki böyle bir cümle kurmanın riyakarlık olacağını, kötü gidişatın üstünün örtülmemesi gerektiğinin düşüncesindeyim.
Geçtiğimiz hafta sonu evimizdeki Kocaelispor hezimeti, hafta içi de Recep Hoca’nın deyimiyle dominant bir oyun, bence kötü bir oyunla kaybettiğimiz Beşiktaş maçı derken şansımız tutmadığı Gençlerbirliği ile deplasmanda karşı karşıya geldik.
Bu oyunda galip gelmek başarının bir numaralı kuralıdır, bu değişmeyen bir gerçek. Fakat ben doğru oyunla, kazanılmış bir oyun disipliniyle galip gelmenin başarının anahtarı anahtarı olduğunu düşünüyorum.
İlk 2 haftada Konyaspor’u izlediğimizde Recep Hoca’nın, takımı sezona çok iyi hazırladığını, oyuncuları oynatmak istediği oyuna çok iyi ikna ettiğini görmüştük. Fakat 2. haftadan sonra oyun anlamında sürekli geriye giden bir Konyaspor izledik. Sonrasında oynadığımız 8 maçta sadece Başakşehir maçı ve Kasımpaşa maçının ilk yarısı oyun anlamında tatmin ediciydi.
Bugünkü geldiğimiz noktada ilk 2 haftada oynadığımız oyundan eser yok. Tabii ki Aleksic’in gönderilmesi ve Jevtovic’in sakatlığı bunda büyük etken. Bir de bunun üzerine oyuncuların ve kulübenin yetersizliği de eklenince tek günah keçisi olarak Recep Hoca’yı seçmek de haksızlık olur.
Recep Hoca geçen hafta Beşiktaş maçında orta saha yokluğunda Jin-ho’ya şans vermiş, Jin-ho’da fena olmayan bir oyun oynamıştı. Oynadığı pozisyon için fiziken çok yeterli gözükmese de atletik ve dirençli olmasıyla ayakta kalabilmişti. Jin-ho’nun bu performansı dikkat çekmiş olacak ki hoca bu hafta da Jin-ho’ya 11’de görev verdi. Beşiktaş maçında Jin-ho çok fazla baskı yemeden maçı bitirdiği için bu hafta baskı altında nasıl oynacağını merak ediyordum. Açıkçası şu yoklukta iyi bir performans sergilediği söylemek hata olmaz sanırım.
Fakat burada Jin-ho’nun tamamen bir orta saha olarak değil de Andzouana ve Ndao ile sağ koridoru paylaştığını söyleyebiliriz. Recep Hoca onca oyuncu eksikliğine rağmen aklındaki oyundan vazgeçmeyip oyun kurulumunda savunmayı üçlüyor, Jin-ho’yu da bu üçlünün sağına çekip oyunu kenarlardan kurmaya çalışıyor. Bu yüzden atağa çıkarken direkt 1 kişi eksik çıkıyoruz zaten. Bir de üstüne eğer rakip sahada top kaybı yapıp geçiş yediğimizde orta sahaya yerleşemediğimiz için (normalde savunurken Jin-jo-Melih ikilisiyle savunuyoruz) çok ciddi sorunlar yaşıyoruz.
Recep Hoca’nın bu oyunda ısrar etmemesi gerekiyor. Jevtovic’in yokluğunda orta sahada daha kalabalık olmamız gerekirken bunu yapmıyoruz, yapamıyoruz. Ayrıca kanatlarımızın yorgunluktan 70. dakikadan sonra dilleri ağızlarından çıkmışken, rakip sahada top tutmamız gerekiyorken, Tunahan yedeklerde bekliyor. Stefanescu diye bir oyuncumuz var şöyle bir maçta yedeklerden bile giremiyor. Orta saha yokluğu çektiğimiz şu kadroda 6 numara diye alınan Mücahit asla düşünülmüyor. Tunahan’ı tercih etmemesinde hocaya kabahat bulalım hadi, Stefanescu ve Mücahit 70’ten sonra bile oyuna giremeyecek kadar yetersizlerse neden para verildi bu oyunculara?
Recep Hoca bu maçta yaptıkları ve yapmadıklarıyla kendisine karşı umudumu ciddi manada tüketti. Bu kadar kötü oyun okuma, bu kadar kötü oyuna müdahale, bu kadar kötü oyuncu değişiklikleri hocaya yakışmıyor artık.