Birlikten Doğan Güç
Türkiye, binlerce yıllık tarihi boyunca farklı kültürleri, inançları ve medeniyetleri kucaklayan bir coğrafya oldu. Bu topraklarda yaşayan milletin en büyük gücü, ortak değerleri ve birlikte yaşama iradesiydi ve elhamdülillah öylede devam ediyor. Ancak bu birlik, zaman zaman terörün yıkıcı yüzüyle sınanmıştır. Bugün, “Terörsüz Türkiye” hedefi, sadece bir güvenlik politikası değil; geleceğe dair ortak bir vizyon, toplumsal bir seferberlik ve milli bir duruştur. Kardeşlik, muhabbet, ortak sevinçtir. Bu tahminlerinde üzerinde büyük bir güçtür.
Terörsüz Türkiye’nin Anlamı
“Terörsüz Türkiye” sadece silahlı saldırıların son bulmasını değil; korku, nefret ve ayrışmanın kökünden kazınmasını ifade eder. Bu hedef, ekonomiden eğitime, medyadan diplomasiye kadar her alanda güçlü bir irade gerektirir. Terörsüz bir gelecek; vatandaşın gece yarısı sokakta huzurla yürüyebildiği, gençlerin geleceğe umutla baktığı, yatırımcının güvenle ülkeye geldiği bir Türkiye’dir. Yıllarca başa bela edilen kardeş kavgasının son bulmasıdır. Türkiye’nin küllerinden yeniden doğuşu ve söyleyecek sözlerinin bitmediğinin alametidir.
Birlik ve Dayanışma: En Güçlü Kalkan
Terör, en çok toplumun içindeki çatlaklardan, ayrışmalardan beslenir. Bu yüzden terörle mücadelenin temelinde ulusal birlik vardır. Doğudan batıya, kuzeyden güneye uzanan kardeşlik zinciri, terörün tüm oyunlarını bozar. Farklı görüşler, farklı kültürler bir arada yaşama iradesini koruduğu sürece, terör zemin bulamaz. Bu onun için en büyük hüsran ve mağlubiyettir. Batı ülkelerince bu bir çok bölgede yaşanmaktadır ve sürdürülebilir yenilgileri devam edecektir. Bu yazdıklarım tahmin değil, gerçeklerdir.
Güvenlikten Ekonomiye, Eğitime Uzanan Mücadele
Terörle mücadele sadece sınırda, dağda veya şehirde verilen bir operasyon değildir. Aynı zamanda ekonomik fırsat eşitliğinin sağlanması, gençlerin iyi bir eğitim alması, medyada nefret söyleminin azaltılması ve uluslararası alanda etkin diplomasi ile desteklenmelidir. “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmak için devlet kurumları, sivil toplum, akademi, medya ve vatandaşlar aynı hedef etrafında birleşmelidir. Çünkü özümüz, toprağımız, mayamız budur. Bütün Müslümanlar kardeştir. Et ve tırnak gibi bütündür. Ayrılamaz, ayrıştırılamaz, parçalanıp yutulamaz.
Uluslararası Boyut
Küresel terör ağları sınır tanımadığından, uluslararası iş birliği de kaçınılmazdır. Türkiye’nin terörle mücadelesi, aynı zamanda küresel barışın inşasına katkı sunar. Sıcak gelişmeler bunun sonuçlarıdır. Dost ve müttefik ülkelerle istihbarat paylaşımı, ortak operasyonlar ve diplomatik girişimler bu mücadelenin önemli unsurlarıdır. Türkiye yakın ve uzak tüm ülkelere kartlarını açmıştır. Ne demek istediği ve ne yapmak istediği anlaşılmıştır. Bölgenin genel hareketliliği bu manifestonun sebeplere etkisindendir.
Toplumsal Sorumluluk
Her vatandaş, terörün hedef aldığı barış ortamının koruyucusudur. Sosyal medyada yalan haberin yayılmasına engel olmak, provokatif söylemlere kapılmamak, birlik mesajlarını çoğaltmak bile bu mücadelenin bir parçasıdır. “Terörsüz Türkiye” mottosu, sadece güvenlik güçlerinin değil; her bireyin kalbine yazması gereken bir idealdir. Devlet/millet hep beraber başarılacaktır. Bu zor ve meşakkatli yolun geri dönüşü yoktur. Başarısı ise mutlaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Sonuç: Geleceğe Umutla
“Terörsüz Türkiye”, hayal değil; doğru strateji, kararlı irade ve toplumsal dayanışma ile ulaşılabilecek bir hedeftir. Bizler, geçmişin acılarını unutmadan, geleceğin huzurunu inşa etmek için omuz omuza vermeliyiz. Çünkü terörsüz bir Türkiye, sadece bugünün değil, yarının çocuklarının da hakkıdır.
Yaşanabilir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya kurma idealleri hayal değil gerçektir. Gerçeğe giden yoldur. Umudun ve mücadelenin adıdır. Mümkün olanı inşa etmektir.
“Terörsüz Türkiye”, “İman varsa imkanda vardır.” İnancının tezahürüdür.