Televizyonların ve sosyal medyanın da etkisiyle tesettürün günümüzden dinin bir gereği olmaktan çıkarak adeta bir moda haline geldiğini söyleyen Selçuklu İlçe Müftüsü Nusret Karabiber, bu yanlış algılamanın İslam’ı doğru bir biçimde yaşayıp gençlere örnek olmakla aşılabileceğini söyledi.
Son zamanlarda tesettürün İslam’ın bir gereği olmaktan çıkarak bir moda haline geldiğini ifade eden Selçuklu İlçe Müftüsü Nusret Karabiber, ‘’Rabbimiz tesettür hakkında başlarınızı örtün demiştir. Bazıları ise bu baş örtülmesi meselesini boynun ve omzun örtülmesi olarak anlıyorlar. Kişi namazdayken açık olabilecek yerleri el, yüz ve ayaklardır. Hz. Peygamberin de eşlerinin giyiniş şekilleri örnek olmalıdır. Onlar yabancılarla perde arkasından konuşurlardı. Bir yerden bir yere giderlerken devenin üzerinde bir çadır kurarak onun içinde seyahat ederlerdi. Sahabeler döneminde mümine kardeşlerimiz geniş elbiseler giyerlerdi. Kız çocuklarımız, kardeşlerimiz de bugün vücut hatlarını belli etmeyecek elbiseler giymeleri gerekiyor. Erkeklerin ise diz kapakları ve göbek arasını örtmeleri ve yine bu bölgede vücut hatlarını belli olmayacağı şekilde giyinmeleri gerekiyor. Maalesef bugün giymiş olduğumuz kıyafetlerin çoğu adı tesettür ancak ne kadar tesettüre uygun tartışılır. Namazda nasıl giyiniyorsak yani Rabbimizin huzuruna nasıl çıkıyorsak dışarıya da aynı şekilde çıkmamız gerekir. Bazıları sadece kabristanlarda başlarını örtüyor. Tesettür ölüler için değil hayattakiler için olmalıdır. Bizim tavsiyemiz her mümine kardeşimiz giymiş olduğu giysilerin dar kalıp olanlarını değil, geniş kalıp olanları tercih etmeleridir. ‘’şeklinde konuştu.
TV VE SOSYAL MEDYA ÇAĞIMIZIN VEBASI
Gençlerimize İslam’ı en güzel yaşayarak anlatabileceklerini aktaran Nusret Karabiber, ‘’Bizim bağlı bulunduğumuz Hanefi mezhebinde el ve yüz dışında kalan yerlerin örtülmesi gerekiyor. Bu mahrem olanlara mahsustur. Mahrem olmadığı takdirde annenin, babanın, kardeşin yanında başını açmasında bir mahsur yoktur. Bu kurallar yabancı erkeklere karşı uygulanır. Kadın kadının yanında başını açabilir. Başörtüsü ne kadar farzsa elin, kolun, boynun da kapatılması gereklidir. Bir kardeşimiz bacağını açmış başını da açsın diyemeyiz. Bu bir merhaledir gerisini de getirmesi beklenmelidir. Dar etek giyilmemeli ancak dar etek giymiş başını da açsın diyemeyiz. Bu vicdansızlık olur. Haramın asgari düzeye indirinceye kadar çalışmalıyız. Birisine zekât vermiyorsun namaz da kılma diyebilir miyiz? Namaz ayrı bir farzdır, zekât ayrı bir farzdır. Zekâtını da verecek, namazını da kılacak, orucunu da tutacak. Hanım kardeşlerimizin ellerinden geldiğince tesettüre riayet etmeleri gerekiyor. Günümüzde çok şükür her evde bir İslam ilmihali vardır. Ayrıca kadınların örtülmesi ile ilgili de birçok eser bulunuyor. İnternete baktığımız kadar bu kitaplara da baksak sorunlar ortadan kalkacak ama günümüzde konuşmak var, icraat yok. Her Müslümanın bildiklerini yaşantısına dökmesi gerekiyor. ‘’ifadelerini kullandı.
İSMAİL KOÇ / YENİ HABER