TÜRKİYE ÇOK DİNAMİK BİR ÜLKE

Prof. Dr. Önder Kutlu

Son günlerdeki tartışmalar ülkemizin ne kadar dinamik olduğunu gösteriyor. Her gün yeni bir tartışma, her gün yeni bir gündem maddesi bizi karşılıyor. Son bir haftada gerçekleşen olayları sıralasak, bunların tamamı belki Japonya’nın bir yıllık mevzularını oluşturur.

Ülkemizde ‘taşlar yerine’ oturuyor. ‘Taşların yerine’ oturmasına ihtiyacımız var. Tartışa tartışa, eleştire eleştire doğruyu bulmaya çalışıyoruz. Sıkıntılı günlerimiz başlayalı iki yüz yıl olmuş. Kolay değil bunca yıllık vesayet dönemi. Bunca zamandır karşı karşıya kaldığımız problemler.

Son söyleyeceğimizi ilk söyleyelim: Bu iyi bir şey. Yasa dışı dinlemeler, millete ve temsilcilerine karşı kurulan kumpaslar, milli iradeyi yok sayma teşebbüsleri hep karşı karşıya kaldığımız vaka-yı âdiyeden olaylar.

Meral Akşener hakkında çıkarılan çirkin dedikodular, Diyanet İşleri Başkanına yöneltilen makam arabası suçlamaları, Süleyman Soylu’yu hedef alma girişimleri, Gül – Davutoğlu arasında çıkarılan Pennsylvania ziyareti muhabbeti bunlardan sadece birkaçı.

Kendinize sormadan edemiyorsunuz: Bunları hiç mi işi yok? Bunlar niçin bu kadar bayağılaşabiliyorlar? Haber kanallarından, web sitelerinden, gazetelerinde akan iftira ve dedikodu pisliği temizlenebilecek gibi değil.

Diyanet İşleri Başkanı lüks makam arabasına binemezmiş. Aksine, değer verdiğiniz bir makama en lüksünü alabilirsiniz. Tapu ve Kadastro Genel Müdürü kadar itibarı olmadığı dönemlerden Müsteşarlık düzeyine yükseltilen bir makama layık görülen muameleye bakınız.

Mesele polemik konusu yapılmak suretiyle o makamı işgal eden zat hakkında aleyhte algı operasyonu yapılmak istenmektedir. Görmemek için ‘mühürlü bir kalbe’ sahip olmak lazım.

Tartışmayı çıkaran çetenin lideri Şatoda meskûn. Onu kimse konuşmuyor. Konuşamıyor. Güya yaptığı sohbetlerini sıradan bir salonda yapıyor, ama gelen hatırlı ziyaretçilerine ‘altın saat’, ‘tesbih’, ‘ananas’ alıp – veriyor.

Bu arada sormamız gereken soru şu: Neyi maskelemeye çalışıyor bu kalemşorlar? Diyarbakır görüşmesi, yasadışı dinleme operasyonları, kanunun açık hükmüne rağmen karar verme cüreti sergileyen hâkim? Hangisi? Çok miktarda neden var: Seç, seç al.

Seçim dönemi olduğu için ortaya atılan ve asılsız olduğunu bildiğimiz iddialar çok ses getiriyor gibi görünüyor. Ama millet farkında. Kimin, hangi söylentiyi çıkararak neyi gizleme derdinde olduğunu fark ediyor.

Ortalıkta bağırıp, çağıran kendini bilmezlerin oyununa gelmemek gerektiğini biliyoruz. Şu sitede bu haber, bu kanalda o iftira hengâmesi içinde asıl gündem maddelerimiz karışıp, gidiyor. Tartışamıyoruz. Muhataplarımız da onların tartışılmasını istemiyorlar zaten. ‘Cambaza bak’ durumları.

Bugünler sakin olma günleri. Millet sakin olacak, siyasetçi sakin olacak, toplumu da sakinleştirecekler. Prim veriyor göründüğünüzde, cevap yetiştirme derdine düştüğünüzde karşı taraf netice alıyor.

Bağıran, çağıranlar bir şeyleri saklamaya çalışıyorlar. İftira atanlar ve karalama yapanlar yolsuzluklarını maskele derdine düşenler. Bunları biliyoruz. Haksız yere temine ettikleri menfaatler, yaptıkları hırsızlık kabilinden haksız mal edinimleri bir bir araştırılacak, soruşturulacak.

12 Eylül, 28 Şubat dönemlerinin kudretli siyasetçileri, paşaları, bürokratları bugün neredeler? Geçtiğimiz gün meslekten çıkarılan savcı ve hâkimlere dokunulabileceğini kim tahmin edebilirdi?

Hukuk devletinde herkese dokunulabilir. Yeter ki hak ve hukuka aykırı davransın. Korkacak bir şeyi olmayanlara söylenecek sözümüz yok. Ama eğer proje adı altında cebe indirilen bir para varsa bunun hesabı sorulur.

Devlette ‘diş kirası’ olmaz. ‘Bal tutan parmağını’ yalamaz. Döner sermayeye girmesi gerek para, girmelidir.

Gündemdeki meseleler bizi nerelere getirdi. Ama her şey, her şeyle bağlantılı: Yolsuzluk yapan iftira atanla, yetersiz yolsuzla, yolsuz soysuzla ilintili. Varın gidin, siz hesap edin.

Türkiye arınıyor. Daha da arınacak. Sadece ‘paralel’ çete değil, ‘paralelin paraleli’ de hesap verecek. Devlette ve kamu yönetiminde yolsuzluk olmaz. Soysuzluk hiç oymaz. Nesebi gayri sahih yaklaşımlar ‘bünyeye’ zarar verir.

Bugünkü tartışma ortamı, hastalıklardan kurtulmak ve millete dönmek için bir fırsat. Ben olayı böyle değerlendiriyorum.

Cenab-ı Allah bu milleti seviyor; daha fazla zelil olmasını istemiyor.

Tartıştırarak arındırmaya, haksız(lık)ların önünün kesilmesine zemin hazırlıyor.