Türkiye hayırda yarışıyor

İsmail Yaşa

Geçen hafta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve bölgedeki 10 ilde ağır yıkıma yol açan çifte depremler ve artçı sarsıntılar uzmanlar tarafından benzeri görülmemiş bir felaket olarak tanımlanıyor.

Depremin ilk anından itibaren başta AFAD ve Kızılay olmak üzere devletin tüm kurumları ve sivil toplum kuruluşları arama ve kurtarma çalışmalarına katılmak, felaketten kurtulan ve enkaz altından çıkan depremzedelere yardım etmek için bölgeye akın etti.

Geniş bir alanda yıkıma yol açan deprem ve kış koşulları bölgeye daha hızlı müdahaleye engel oldu.

Örneğin Kahramanmaraş’taki ekipler olası bir depreme karşı hazırlıklarını yapmışlardı fakat felaket büyük olunca ve ekip üyelerinin birçoğu enkaz altında kalınca komşu kentlerden gelecek yardımı beklemek zorunda kaldılar.

Fakat komşu kentlerde de durum farksızdı.

Dolayısıyla arama ve kurtarma ekipleri daha uzak bölgelerden gelinceye kadar az da olsa bir vakit kaybı ve karmaşa oldu.

Buna rağmen felaketin büyüklüğüne oranla müdahalenin mümkün olan en kısa sürede yapıldığını söyleyebiliriz.

Türkiye ilk günden itibaren uluslararası yardım çağrısında bulunarak doğru olanı yaptı.

Kahramanmaraş’a giden Birleşmiş Milletler (BM) Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths’in “Bu ömrüm boyunca gördüğüm en kötü doğal afet ve aynı zamanda da en büyük uluslararası yardım kampanyası” dediği medyaya yansıdı.

Dünyanın dört bir köşesinden arama ve kurtarma ekipleri geldi ve onlarca vatandaşımız enkaz altından kurtarıldı.

Hepsine teşekkür ederiz.

Türkiye’nin her yanından sivil toplum kuruluşlarının ve belediyelerin yanında vatandaşlarımız da bireysel olarak veya küçük gruplar halinde bölgeye yardıma koştu.

Gidemeyenlerin bulundukları yerlerde yardım toplama faaliyetlerine katıldıklarını gördük.

Türkiye, devleti ve milletiyle el ele verdi ve tek yürek oldu.

Konya Büyükşehir Belediyesi (KBB) de Hatay’da takdire şayan işlere imza attı ve Başkan Uğur İbrahim Altay’ın gözetiminde özveriyle yürütülen çalışmalar depremzedelerden büyük takdir aldı.

Altay, önceki akşam KBB’nin Konya Ticaret Odası, Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Borsası ve ilçe belediyeleriyle birlikte ve AFAD koordinesinde Hatay’da “konteyner mahalle” inşa etmek için çalışmalara başladığını açıkladı.

KBB çalışanı Mehmet Özber Uslu’nun enkazda bulduğu 4 milyon dolar dolu çantayı polise teslim etmesi de örnek bir davranış olarak kayıtlara geçti.

Sosyal medyada Konyalıların gerek Hatay’daki aktif çalışmalarına ve gerekse Konya’daki misafirperverliklerine dair çok güzel paylaşımlar var.

Örneğin Fatih isimli bir vatandaşımız Twitter hesabında aynen şöyle yazmış:

“Ailemi topladım, Hatay’dan İstanbul’a doğru gidiyoruz. Geceyi Konya’da geçirmeye karar verdik. Yemek için resimdeki lokantaya (EHİL KEBAP) uğradık. Plakamızdan Hataylı olduğumuzu anlamışlar. Bizi paşalar gibi ağırlayıp 1 kuruş para almadılar. Gözlerim doldu, çocuklarım olmasa hüngür hüngür ağlayacaktım. Çok ısrar ettim para alsınlar diye, “Ben parasız biri değilim” dedim. “Sen bizim şeref misafirimizsin, büyük geçmiş olsun” dediler. Baktım ki kasadaki arkadaşın da gözleri doldu, daha fazla ısrar etmedim.”

Türkiye’nin her yanında ve sınırlarımızın çok ötesine uzanan gönül coğrafyamızda ülkemizde yaşanan deprem felaketinin kurbanlarına yardım için tam bir seferberlik havası hâkim.

Yaşlısıyla genciyle insanlar hayırda yarışıyorlar.

Devlet-millet birlikteliğinin en güzel örneklerinden birine daha şahit oluyoruz ve biz bu ruhla deprem felaketinin açtığı yaraları -Allah’ın izniyle- en kısa sürede saracağız.

Yaşanan büyük felaketin Türkiye’yi ekonomik ve siyasi yönden yıkmasını bekleyenleri de hayal kırıklığına uğratacağız.