VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMALILAR!

Esra Doğan

Tehlikenin farkında mıyız?

Şimdilerde pirincin içindeki beyaz taşları tespit etme derdindeyiz. Hainlik bir nüfuz etti mi insanın bünyesine, bu illetten kurtulmak mümkün olmuyor. Takıyyeciler, münafıklar buna örnek olsa gerek.

Kendilerine gelen emir sebebiyle meydanlara inip hiçbir şey olmamış gibi bayrak sallayıp selfie çeken insanların bir sonraki hamlesi ne olacaktır, bilmem; ama bu beyaz taşların kim olduklarını bilip de susanlar varsa büyük vebal içerisindedirler, bileler.

15 Temmuz gecesi masum insanların üzerine kurşun sıkanların safında olanlara karşı sessiz kalırsak, hem bu vatana ve millete, hem insanlığa, hem o babasız-anasız kalan yetimlerin, öksüzlerin hakkına girmiş oluruz. Ne dünyada ne de ahirette bu hakkı ödeyemeyiz.

*****

Devletin her kurumunda derinlemesine bir temizlik yapılıyor. Özellikle üniversitelerdeki akademik kadrolarda ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğretmen kadrolarında açıklar oluştu. Genel itibariyle bakıldığında bu açık çok büyük olmasa da, eğitimlerin aksamadan yürütülmesi için bu kadroların bir şekilde tamamlanması gerekiyor.

Buraya kadar tamam. Tehlike bundan sonra başlıyor…

Neden mi?

Tüm bu açık kadrolar için hummalı bir çalışma yürütenler mevcut. Bazı cemaatler “bu kadrolara bizden birileri yerleşmeli.” telaşına düşmüş durumda. Bizim cemaatimiz en iyisi, her yerde bizden birileri olmalı, mantığı işliyor.

Ülkemize bu hainliği yapanları destekleyenler de böyle başlamışlardı. Bizim gibi dindar insanlar olsun her yerde, Müslümanca(!) yaşayalım, derdinde olduklarını söylüyorlardı.

Bir grup bu hainliği yaptı diye tüm grup ve cemaatlere karşı olacağız anlamına gelmez bu yazdıklarım. Yanlış olan, bu mantıkla hareket etmektir. Bulundukları makam ve mevkii kendi cemaatinden olanların lehine, öncelikle onların işlerini çözmek için kullananlar Müslüman olduklarını ya da bulundukları cemaatin İslama hizmet ettiğini iddia etmesinler.

Ben böyle bir din bilmiyorum.

Liyakate göre alım yapılmalı ki, işi ehline teslim etmiş olalım. Bir kez hata ettik, aynı hatayı tekrarlamamak gerekir. Zira Önderimiz (sav) “Mümin aynı delikten iki kez ısırılmaz.” buyurmuştur.

Temizlik kademeli olarak devam etmekte, sıra makam ve mevkiini rant elde etmek için kullananlara da gelecektir. Yaptığımız her işin bu dünyada, olmadı öte dünyada elbet bir hesabı olacaktır. Devlet kurumlarının, görevlerini rant için kullananlardan da temizlenmesi şarttır.

*****

Vatana ihanet eden asıl elebaşlarının birçoğu yurtdışına kaçmış. Bunlar kendi saflarında olan birçok insana da ihanet ederek “ne haliniz varsa görün” deyip kazdıkları çukura ilk onları atmışlardır. Onlara mensubiyeti olan çoğunluk cezasını çekiyor da, elebaşı hainler dışarıda kol geziyor.

Onlar da elbet yakalanıp cezalarını çekecekler. Yalnız onlara verilebilecek en büyük ceza ihanet ettikleri vatanımızın birer ferdi olmaktan çıkarılmalarıdır. Madem bu vatana ihanet ettiler, biz de onları vatandaşlıktan azat ediverelim.

Bu milleti vatansız bırakma derdine düşmüşlerdi, beceremediler. Daha doğrusu bu millet kendini vatanına siper ederek hainlere geçit vermedi. Biz neden onları vatansız bırakmayalım ki!

Allah bizleri takıyyecilerin, münafıkların şerrinden korusun. Pirincin içindeki beyaz taşları ayıklayabilecek feraset nasip etsin bizlere. Makam ve mevkii adaletten ayrılmadan bir düzen içerisinde tesis edenlerden eylesin.

Doğru ve dürüst olmak çok kolay, kendimize hayatı zorlaştırmayalım.