VEFA'sızlar

Ahmed Daldiken

Geçtiğimiz hafta "olağan" bir şekilde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görüşmesinin ardından "olağanüstü" kongre kararı çıktı.

Tam sıkıntı yok,problem yok,hedef şaşırtıyorlar,gündem değiştiriyorlar,Hoca güven tazeleyecek diye kendi kendimize düşünürken hemen ertesi gün Hoca işlediği blok derste o sakin, vakur, bilge ve ferasetli duruşunu bozmadı ve "tekrar aday olmayacağım fakat bir nefer olarak çalışmaya devam edeceğim." dedi. Biraz da alttan alta şu on dört yıllık macerada  ellerinden makamları alınınca ya da hayal ettikleri makamda kendilerini bulamayınca hemen çirkefleşen ve peş peşe salvolar düzenlere ders verdi bu duruşuyla. Belki de siyaseten onların başına gelenleri gördüğü için "dengeleri gözeterek" böyle bir açıklama yaptı, belki samimi değildi, belki de bir politika izliyor... Bunu bilmiyoruz, buna inanmak da istemiyoruz aslında. Bakalım zaman gösterecek her zamanki gibi...

     Yine aynı şekilde bilemeyiz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kapalı kapılar ardında ikili görüşmelerde neler konuşulduğunu. Nelerin dert edildiğini ya da halkın söylediği gibi "Hocanın üzerinin neden çizildiğini" ya da neden böyle lanse edilmeye çalışıldığını. Bunları bize zaman gösterecek ve belki de Hoca, ilerleyen dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş ikinci başkanı olacak.

     Ancak, öyle ya da böyle bizim vefasız gazetecilerimizin, parti teşkilatlarının kıdemli başkanların bir kısmının tutumu midemizi bulandırmadı değil hani. Sanki her biri pusuda bunu bekliyormuş gibi Hoca'ya sırtını dönmeye başladılar. Meselâ;

    - Daha düne kadar "Hoca beni de yurtdışına giderken yanında gazeteci olarak götürse" hesaplarıyla Hoca'ya televizyonlarda ve gazete köşelerinde methiyeler dizen gazetecilerin şu bir haftadır "ama haddini de aşmaya başlamıştı..." söylemlerine girişmesi bizimkilerin ne kadar güvenilmez ve güce tapar dereceye geldiğini gösteriyor.

    Yine aynı şekilde Hoca'yı taa havaalanlarında karşılayıp bir hatıra fotoğrafı çekinmek için bütün enerjisini veren ve çekindiği fotoğrafı bütün sosyal medya hesaplarında çarşaf çarşaf paylaşanların daha o açıklamaların üzerinden yirmi dört saat geçmeden sinsice o fotoğrafları değiştirdiğine ya da kaldırdığına şahit olduk Sonra ise bu durumu açıklarken "fitneye sebep olmamak için..." cümlelerini duymaya başladık.

    Yine benzeri bir şekilde Hoca'nın konuşmalarını teker teker kaçırmadan anında paylaşan ve Hocayı yere göğe sığdıramayan kıdemli yöneticilerin,başkanların,vekillerin belki de günde yüzlerce attığı tweetten birinin bile "Teşekkürler Ahmet Hoca" olmaması vefasızlık değil de nedir ?

     Makamları, mevkileri, koltukları bir kenara bırakırsak bir insan olarak yaptığınız bu vefasızlıktan sonra Hoca'nın yüzüne o meclis koridorlarında nasıl bakacaksınız ? Yazık...

Vay efendim danışmanları çok sıkıntılıydı, yok efendim şöyle sıkıntılı kararlar aldı vesaire vesaire... Bizler siyasetçi değiliz,politikacı hiç değiliz. Şahsım adına bildiğim ve inandığım şey hâlâ Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık müsteşarlığı döneminden bu yana BİZe "stratejik derinlik" kattığıdır. Millet ve ümmet sevdasıdır.

O 'uzak diyarlar'daki kardeşlerimizin boynuna sarılıp hüngür hüngür ağlamasıdır. Siyasete bir bilgelik ve beyefendilik kattığıdır. "Mazlumlara sahip çıktığımız için verilen her gensoru bizim için Dünya'da ve ahirette bir onur madalyasıdır." çıkışıdır.

     Bu millet kendisine ve kendisinin lider olarak atadığı kişiye yapılan ihanetleri unutmadığı gibi kendisi için mücadele eden, kavga eden insanları da unutmayacaktır. Teşekkürler

Ahmet Davutoğlu...

                                 Şükran... Şükran... Şükran...

 

     Ez cümle,

Verilen ve alınan kararların tüm vatan,millet ve ümmet için hayırlı olmasını diliyorum. Olayları çok büyütmemek gerektiğini ve kararlara saygı duymak gerektiğine inanıyorum. Vefayı daha

fazla sızlatmamak gerektiğini düşünüyorum. Daha alacağımız,gitmemiz gereken çok yol var.

Hülâsa, birbirimizle değil birbirimiz için kavga etmeye devam.

İleri!