Ya tutarsa!

Servet R. Çolak

Nasreddin Hoca; Akşehir’de mi, Sivrihisar’da mı yoksa Yunanistan’da mı yaşadı?

Bu sorunun cevabı bilimsel olarak tam ispatlanmış değil ve bu üç yer iddialarını sürdürüyor.

Tabi Yunanistan’da yaşadığını Yunanlılar bile inanmasa da onlarda bunu dile getiriyor. Biz dahil herkes Yunanistan’da yaşamadığına kanaat getirerek Yunanistan’ı çıkarıyoruz.

Kaldı elimizde iki şehir…

Geçtiğimiz gün Nasreddin Hoca fıkralarını anlatma geleneğinin UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne dahil edilmesi hem Sivrihisar’da hem de Akşehir’de sevinçle karşılandı.

Akşehir ve Sivrihisar, Nasreddin Hoca’nın kendi şehirlerinde yaşadığını yıllardır iddia ederler ama tam delilli ispatlayamazlar. Son olarak Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde 2013 yılında Anadolu Üniversitesi (AÜ) öğretim üyelerince Nasreddin Hoca'ya ait olduğu iddia edilen taş sanduka ortalığı karıştırdı. AÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum sandukada, Nasreddin Hoca ve babası Şemseddin isimlerinin yazılı olduğunu söyledi ve taş sandukada Nasreddin Hoca’nın ölüm tarihinin olduğunu ekledi, ardından da “Bunun üzerinde yaptığımız filolojik tetkikat neticesinde bu taşın Nasreddin Hoca'mıza ait olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz” dedi.

Sandukadaki iddialar üzerine Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya da açıklama yaptı. Yaptığı açıklamada, “Akşehirimizin manevi mimarı Nasreddin Hocamıza ait olduğu iddia edilen sanduka ile ilgili sivil toplum kuruluşları ile istişarelerimizi yaptık. En kısa sürede bilimsel verileri şov yapmadan, hakikati gizlemeden Hocamızı incitmeden sizlere sunacağız.

Nasreddin Hocamız Dünyanın ortası Akşehir’de 738 yıldır meftun olduğu ebedi istirahatğahında sizleri beliyor” dedi ve Nasreddin Hoca’nın mezarını paylaştı.

Aslında bilimsel kaynaklar Sivrihisar Hortu’da ve Akşehir’de yaşadığını ortaya çıkarsa da ölümünün ve mezarının nerde olduğu bugün hala muallaklığını koruyor.

Hatta bu konu o kadar su götürüyor ki, Nasreddin Hoca’nın Ahilik teşkilatı kurucusu Ahî Evran söylentileri de var.

İşin aslı kafalarda bu kadar belirsizlik varken Başkan Akkaya’nın açıklamasında dile getirdiği “Bilimsel belgelerle ispatlayacağız” demesi…

Aslında Nasreddin Hoca’nın nerde yaşadığı ve öldüğüyle ilgili şimdiye kadar bilimsel resmi bir belge ortaya konulamamış.

Yani Türkiye’de gerçekten bu konuda ciddi bir araştırmanın olmadığı da ortaya çıkıyor.

E tabi elin Yunanı da “Nasreddin Hoca burada yaşadı” der.

Bir çok konuda geri kaldığımız ve ilgilenmediğimiz gibi bu konuda da sınıfta kaldık.

Şimdi iki tane Anadolu şehri birbiriyle çekişiyor, “Nasreddin Hoca benim mi senin mi” diye

Ortada herkesi susturacak bir bilimsel kanıt bulunmuyor.

Bunun için herkes Nasreddin Hoca’nın göle maya çalma hikayesindeki gibi “ Ya tutarsa” belgelerini ortaya atıyor.

Yine başka bir durum ortaya çıkıyor ki, Nasreddin Hoca’nın nerede yaşayıp öldüğüyle ilgili tam teşekküllü araştırma yeni başlayacak…

Bakalım 2023 yılında Nasreddin Hoca’nın nerde olduğu bulunacak mı?

Aslında Hoca bu anları görse çok da güzel bir fıkra çıkarırdı.

Bu arada yorganı Yunana kaptırıp da bu kavganın bitmesini de hiç istemeyiz.

Artık “Ya tutarsa” dilinden kurtulup gölün maya tuttuğunu kim gösterecek hep birlikte görelim.