Yağmur

Doç. Dr. Ömer Akdağ

Face’de bir dostumuz yağmur duası yapanları alaya almış ve demiş ki, "yeşili kesip duayla yağmur yağdırmaya çalışan nasa ekibi"...

Aklıma birden bire Denizli'de M. Kemal Paşa'ya benzeyen aktrist geldi.

Ağlayanlar sızlayanlar vardı;

"Atam döndün mü?" diyenler,

Birlikte resim çektirenler.

Yeşili tahrip etmek yağmuru önler, bunu biliyoruz.

Ama orada yağmur duasını yapanlar mı yeşile zarar verenler?

Yağmur duasıyla alay edenlere soruyoruz;

Siz yeşile zarar verenleri mi tel'in ediyorsunuz?

Yoksa dua ile mi alay ediyorsunuz?

Ne demiş Hz. Mevlana;

Ya olduğun gibi görün;

Ya da göründüğün gibi ol.

SULU EKMEK

Yıl 1934.

Dönemin "acar" gazetelerinden birisi Hakimiyet-i Milliye.

Günümüzdeki Hürriyet veya CUmhuriyet gibi.

15 Nisan 1934 tarihli nüshasında şöyle bir ilan var;

"Bira içiniz.

Bira beşeriyetin tanıdığı en eski ve sıhhi ve en eyi içkidir.

Hakikaten vücudu besleyen ve aynı zamanda ferahlık veren SULU EKMEKTİR".

LÜGATÇE:

Beşeriyet: İnsanlık

Sıhhî: Sağlıklı

Eyi: iyi

 

ANADOLULU !

Tek partili dönemin meşhur bir Ankara Emniyet Müdürü var; Nevzat Tandoğan.

1944 yılında Müslüman Türk gençliğine şöyle sesleniyordu;

“Ulan öküz Anadolulu !

Sizin milliyetçilikle, komünizmle ne işiniz var?

Sizin iki vazifeniz var;

1.Çiftçilik yapmak

2.Biz çağırdığımız zaman askere gelmek”.

Gördün mü ey Anadolu’lu Müslüman Türk !

Neymiş vazifen ?

Otur oturduğun yerde….

“Büyüklerimiz” Ankara’da balolarda eğlensinler.

Senin yamalı pantololunla ne işin var Çankaya’da?