“YAŞAMAK İÇİN ÖLDÜR” HAYVANCA EYLEMİ

Fatma Betül Felhan

95 ölü, 750 ölü,  20 ölü, 16 ölü.... 

Toplu Katliam...

Ölüm...

Kirli çıkarlar....

Ölen masum insanlar....

Bir varmış bir yokmuş dünya diye bir yer varmış. İlk kurulduğu zamandan itibaren katliamlar varmış. Ölenler hep masummuş. “Sen beni öldürmek istesen de ben sana elimi kaldırmam” diyenler ölüyormuş. En ufak canlıya bile zarar vermeyen insanlar toplu şekilde katlediliyorlarmış...

Dünya iyice kötü bir yer oldu. Kirli hesaplar peşinde dolananlar, masum insanları gözlerimizin önünde katletmeye başladı. Kandırılmış bir kitle düşünün! Bu kanma sonucunu hayatlarıyla ödediler. Çünkü efendileri için birkaç terör malzemesinden başka bir şey değildiler. Öldüler! Kandıkları adamların katilleri olacaklarını bilmeden. Düzen değişti düzen bozuldu. Kitlesel hareketler “Hayvan Ölümlerine” “İnsan Ölümlerinden” daha çok değer verip daha çok ses çıkardılar. Zaten nasıl önemli olabilir ki nesli tükenen pandaların binlerce ölüm bekleyen çocuklar karşısında! Ne de olsa çocukların nesli tükenmiyordu ve yok olmalarında bir sakınca yoktu! Veya bir Yahudi ölümü karşısında o kadar ses getirmedi Müslüman bir genç kızın değerleri için ölümü. Winston Churchill’in “Ben ne Amerika’daki Kızılderililere ne de Avustralya’daki siyahlara kötü bir şey yapıldığını kabul ediyorum. Daha güçlü, daha üstün biri gelince kendine yer açar ve orada olan da bu.” 1965’in bir ocak günü söylediği şuan Ortadoğu da yaşananların özetini geçiyor. Güçlü her zaman haklı ve kendisine yer açmalıdır! Ve bizim ölümümüzle sorumlu bu katillere yine kendimizi emanet ediyoruz. Yaşasın güçlü hakların sömürü düzeni(!)

Sömürü her yerde aynı. İbadet için gidilen bir yerde ölmek ve bu ölüme sessiz kalmak çok daha acı. Katil her yerde katil. Yer ve zaman onun sadece adını değiştiriyor. Aynı çark içinde masum insan katliamı.

Dünya çok kötü bir yer değil azizim! Biz insanlar kötüyüz sadece. Dünya’yı çok ciddiye alan biz insanlar. “Biz insanlar” ne güzel bir cümledir bu. Birlik ve beraberlik kokan bu cümle kendisine kötüyüz yükleminde hayat veriyor. “Biz insanlar” olarak kalabilseydik keşke.

Ülkemiz ve bütün zulüm gören insanlar için “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine insanların İlah’ına sığınırım.”

İnsanlara sığınmaktan vazgeçip –ki o insanlar asıl katiller- insanları var edene sığınma ondan yardım dileme zamanı geldi de geçiyor. Ya Rab zalimlerinin tuzağını boz! Sen en güzel tuzak bozansın. Amin

Vesselam...