Yatacak yeriniz yok!

Seyfullah Koyuncu
Bakanlık tarafından çıkarılan esnek çalışma modeli, kısa çalışma ödeneği gibi maddeler birçok işverenin imdadına yetişti, bu ödenekler ilaç oldu.
 
Fakat bu ödenekten faydalandığı halde başka yollara tevessül edenlerin olduğunu duyuyorum.
 
Bazı işletmeler, kısa çalışma ödeneğini personeline maaş olarak sunuyormuş. Yani şöyle ki; ‘Nasıl olsa yarım gün çalışıyorsunuz, asgari ücretin altında para almanız gerekiyor’ diyerek; bakanlık tarafından verilen kısa çalışma ödeneğini maaş gibi gösteriyorlarmış. Buna karşı çıkanları da ücretli izne göndermekle tehdit ediyorlarmış.
 
Elinde o kadar maddi imkanı olup da bunu yapanlara yazıklar olsun! Bunun adı en hafif tabiriyle vefasızlık ve şark kurnazlığı.
 
Devlet, siz üretimi kısmen de olsa durdurmayın, insanları da işsiz aşsız bırakmayın diye personel maaşlarına büyük bir destek vermiş, vergilerinizi ötelemiş, elini taşın altına sokmuş. Siz ise bunu suistimal ediyorsunuz. Siz de elinizi taşın altına sokup, sizin yıllardır servetinize servet katmanıza yardımcı olan gariban işçinize sahip çıksanıza! Bu dünyanın öbür tarafı da var.
 
Yatacak yeriniz yok!
 
İşi gerçekten kötü gidipte bu desteklerden faydalanamayan, iş yerini döndüremez durumda olanlara değil bu lafım tabi ki. Allah onların ve işini dürüstçe yapanların yardımcısı olsun.
 
DURUM KONTROL ALTINDA
 
Geçtiğimiz akşam Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı listeye göre Konya, 584 Koronavirüs vakası ile Türkiye’de 4. sırada yer aldı. Vakaların asıl merkezi ise beklediğimiz gibi İstanbul oldu.
 
İstanbul’da bu kadar yüksek vakanın ortaya çıkması anlaşılabilir bir durumdu ama Konya, Isparta gibi illerdeki rakamların yüksekliği herkes gibi bizim de dikkatimizi çekti.
 
Antalya, Adana ve Bursa gibi hem yabancı girişinin çok olduğu, hem nüfusun fazla olduğu hem de görece olarak hareketliliğin daha fazla olduğunu tahmin ettiğim illerdeki sayının Konya ve Isparta’dan düşük olmasının elbette bir sebebi olmalıydı.
 
Konya ve Isparta’yı diğer illerden ayıran en önemli ayrıntıyı Umre’den gelen vatandaşlarımız oluşturdu. Konya’da ve Isparta’da karantina altına alınan Umrecilerin kaydadeğer bir kısmında Koronavirüs vakası tespit edilmişe benziyor. Ki bu cümlemi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta da doğruladı.
 
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, Konya Milletvekili Abdullah Ağralı ve İl Başkanı Hasan Angı, dün düzenledikleri basın toplantısında Koronavirüs vakalarında Konya’daki son durumu anlattılar.
 
Leyla Şahin Usta’nın verdiği bilgilere göre; Konya’da tespit edilen 584 vakanın beşte biri Konyalı. Geriye kalanlar ise Umre’den gelip Konya’da misafir edilen vatandaşlar. Maalesef vefat eden 7 vatandaşımız var ve tümü Umreci. Vefat edenlerin de 3’ü Konyalı hemşehrimiz.
 
Konya’da şuana kadar 60 yaşın altında vefat eden kimse yok. Konya’da bugüne kadar yapılan test sayısı ise 4 bin 41. Yatak sayısı ve solunum cihazı konusunda da Konya’da herhangi bir sorun olmadığı kaydedildi.
 
Leyla Şahin Usta’nın da dediği gibi Konya’da durum kontrol altında görünüyor. Sayı yüksek olsa da korktuğumuz gibi önlenemez bir sıkıntı söz konusu değil. Hem siyasi irade hem de sağlık çalışanlarımız bu konuda sürekli iletişim halindeler ve hiçbir ayrıntı gözden kaçırılmıyor.
 
Fakat en büyük ayrıntıyı halk olarak biz gözden kaçırıyoruz.
 
Sanki her şey normalmiş gibi ortada sorumsuzca gezinenler var. Ankara Caddesi’nde trafik sıkışıklığı bile oluyor. İnsanlar ciddiye almıyor. Konyalıların bir bölümü ne yazık ki kurallara uymuyor. Eğer bu kafayla gidersek 584 rakamının katlanmasını kendi ellerimizle hızlandıracağız.
 
Basın toplantısında hiçbir sorumuz cevapsız bırakılmadı, her konuda bilgi sahibi olduklarını gördüm. Vakit olsa daha sorulacak çok soru vardı açıkçası.
 
ARACIN, TAPUN, DİŞİN, ÇİŞİN YENİ Mİ AKLINA GELDİ ARKADAŞIM?
 
Hepimiz ‘Evde kal’ çağrılarına kayıtsız kalmayarak üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz. Bu hem insani, hem de dini bir sorumluluk. Bu konuda çok hassas davranmamız gerekiyor. Konya’da faaliyet gösteren birçok işletme yarı zamanlı çalışma modeline geçmiş durumda. Bu sebeple bir çoğumuz ya evden çalışıyor, ya izne ayrılmış durumda ya da dönüşümlü olarak çalışıyoruz.
 
Aynı kural resmi daireler için de geçerli tabi ki. Resmi kurumların da neredeyse tümünde dönüşümlü çalışma ve esnek çalışma modeline geçilmiş durumda.
 
Üretimi ve işleyişi durdurmadan ancak bu şekilde önlem alınabilirdi. Bunu büyük oranda başardığımızı söyleyebilirim.
 
Tabi burada yine biz vatandaşlara laf anlatmak gerçekten kolay olmuyor! Adam normal zamanda yapmadığı ya da ihmal ettiği işini şimdi nasıl olsa elimiz boş diyerek halletmeye çalışıyor.
 
Kimlik yenileme işlemi yapmaya çalışanlardan tutun da aracının muayenesini yaptırma telaşına düşmüş olanı mı ararsınız, yoksa tapuda uzun süredir bekleyen işinin peşinde koşandan tutun da diş beyazlatma için ağız ve diş sağlığı merkezlerine gitmeye çalışanı mı dersiniz…
 
İflah olmaz bir inat var toplumun bazı kesiminde, dinlemiyorlar. Arkadaş, bu bir tatil değil anlasanıza.