YENİ ANAYASA YAPSAK ESKİSİ GÜCENİR Mİ?

Bekir Dolu

 

Her ne kadar, yeni anayasa yapmak, mevcut anayasaya aykırı olsa da, yıllardır beklediğimiz ama ne zaman ve ne şekilde yapılacağını bir türlü kestiremediğimiz hatta yılan hikâyesine dönen yeni anayasa yapma işinin zamanı artık gelmiştir.

Yıllardır iç-dış düşman tehdidiyle, irtica tehdidiyle uyutulmaktayız. Zihinlerimizi iğfal eden teyakkuz hali bir türlü bitmedi. Anlatılan öcü masallarına bakacak olursak, kurtuluş savaşımız hala bitmemiş güya.

Durumdan vazife çıkartabilme kabiliyetine sahip rejim bekçilerine göre; eğer onlar olmasa, millet gidip hemen şeriatçıların kucağına oturur. Ya da vatanımız bölünür, parçalanır, satılır. Aksini düşünenler haindir, bilemediniz en iyi ihtimalle aptaldır. Mantık bu.

Kemalist cephenin dayattığı 90 Yıllık sanal korkulardan, daha da önemlisi askeri vesayetin izlerinden kurtulma zamanı gelmedi mi hala?

Konu anayasa gibi, toplumun her kesimini ilgilendiren önemli bir mesele olunca, beklenti de hayli yüksek. Onun için üstümüzdeki ölü toprağını atıp, kendi sivil anayasamızı kendimiz yapmalıyız. Tabi ki millet de dipçik korkusu olmadan kabul edilecek bir anayasayı hak ediyor.

 

Bugüne kadar bekledik. Acele de etmedik, bari temiz bir şey olsun. Değiştirilemez olanı, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olanıyla hepsi değişsin. Hem zaten ne demekmiş, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Gerzek miyiz biz? Niçin değiştiremiyor muşuz, hatta değiştirilmesini teklif dahi edemiyor muşuz? Böyle saçmalık olur mu?

Beş tane haris generalin, ellerinde sopa ile kabul ettirdikleri anayasa meşru oluyor da halkın yapacağı anayasa meşru olmuyormuş. Türkçesi: Hak dediysek, hukuk dediysek, abartıp b.kunu çıkartmayın, haddinizi bilin deniliyor.

Velâkin, eski çamlar bardak oldu. Darbeciyi yargılayabilen halk, onun dayattığı anayasayı da değiştirebilir.

Atatürk ilke ve inkılâplarını kutsallaştırmış yurttaşlar elbette bizden farklı düşünebilirler. Kendi kutsallarını devlet eliyle tüm vatandaşlara (pardon yurttaşlara diyecektik) dayatmaya kalkışmadıktan sonra isteyen isteği gibi düşünsün. Şişhaneden aşağı Kasampaşa

Kemalizm, bir partinin ana ideolojisi olabilir, gayet normaldir. Getirip anayasanın özüne yerleştirmeye kalkışmak kabul edilemez. Anayasalar ideolojileri değil, temel hak ve özgürlükleri korumak için vardır. Öyle olmamalıdır.

Anayasa dediğimiz şey toplumsal bir sözleşmedir. Bu nedenle de her bir kesime ve ideolojiye eşit mesafede durmalıdır. Aksi halde eşitlik ve adaletten söz edemeyiz.

Ana muhalefet partimiz CHP'nin sivil anayasa konusundaki tavrı, aynen, rakibin üstünlüğünü peşinen kabul etmiş takımların, oyun kurmak yerine oyunu bozmaya odaklanmasına benziyor. CHP’nin anayasa ile ilgili en belirgin talebi yeni anayasa bahsinin hiç açılmaması. Yani diyorlar ki; biz de yeni bir anayasa yapılmasını istiyoruz elbette. Lakin anayasanın ilk 177 maddesinin değiştirilmesine karşıyız. Hepsi bu.

MHP’nin de diğerinden aşağı kalır yanı yok. Onlar da “yeni anayasa ‘Türkiye’yi parçalayacak.’ ‘Bölünme anayasası’ olacak.” diyorlar. Ne bir öneri, ne bir görüş. Bölünme, tasfiye, ihanet, satış, vs. vs. Al birini vur ötekine derler ya!

Netice: Bu durumda iş yine bize düşüyor. Ne kadar geniş katılımla hazırlanırsa hazırlansın, mutlak manada herkesi memnun etmeyeceği açık olan anayasa işinin halkoyuna havale edilerek çözülmesi en makul yol gibi görünmektedir. Hem böyle yapılırsa hiç kimsenin çamura yatma şansı da olmaz.