YERLİ OTOMOBİL DEĞİL YERLİ MARKA ÜRETELİM

Sedat Dönmez

Türkiye son dönemlerde önemli süreçlerden geçiyor. Gelişime yönelik ekonomik adımlar atılıyor. Tabi ki bu süreç sancılı olacak. Son günlerde gündemimizi oluşturan ekonomik hamlelerden birisi de yerli otomobil. Türkiye “Devrim Arabası” üretiminin ardından uzun yıllar sonra kararlı bir yatırıma adım atıyor. Bunun için ise Zorlu Holding, Anadolu Grubu, BMC, Turkcell ve Kıraça Holding elini taşın altına koydu ve bu sürecin ilk donkişotları oldular. Türkiye’nin sanayi ve üretim gücü düşünüldüğünde esasen çoktan adım atılması gereken bir hamleyi şimdi yerine getiriyoruz. Bu süreç Türkiye için ciddi bir imtihan olacak. Bu nedenle sürecin her sacayağını planlamadan adım atmamalıyız. Dünya devlerinin yıllarca ürün sunduğu bir pazara girmek için hazırlık yapıyoruz. Bu pazarda müşteri sadakatini yakalamış birçok marka var. Tüketici zihni risk almayı sevmediği için kararlarını yerli otomobile çevirebilmek kolay olmayacaktır. Bu üretimi yapacak firmalar tabi ki çok önemli. Girilen yol kısa bir yol değil ve alt yapısının çok iyi hesaplanması gerekiyor. Bu nedenle öncelikle üretim odaklı değil marka odaklı düşünmeliyiz. Hükümet öncelikle yerli otomobil değil yerli bir marka inşa etmek üzerine kafa yorması gerekiyor. Bir araba üretmek Türkiye şartlarında bizi zorlayacak bir süreç değil ancak bir marka üretmek ki bu markanız dünya devlerine rakip olacaksa hiç kolay değil. Tüketicilerin ekmek aldığı marketi bile değiştirmesi çok zorken otomobil tercihlerini sırf yerli üretim diye değiştirmesini beklemek hayalperestlik olur.

Otomobilimizin üretim ekibini güçlü kurduk, çalışmalar hızla devam ediyor ancak bundan önce bir pazarlama ekibinin kurulması gerektiğini es geçiyoruz. Otomobili üretmeden önce ciddi bir pazarlama ekibiyle yola çıkılması gerekiyor. Dünya pazarını okuyup, mevcut pazarlardaki otomobil sektörü dinamiklerini iyi analiz etmeliyiz. Otomobili ürettikten sonra hadi bunu şimdi şu pazarlara satın diyerek süreci sonradan bir pazarlama ekibine teslim etmek intihar olur. Üretilecek olan otomobilin tasarımından, konforuna, performansından güvenliğine kadar ciddi bir çalışma ve analiz gerekiyor. Hangi pazarlarda hangi segment otomobile alternatif olacağımızı şimdiden belirlememiz gerekiyor. Mesele sadece bir demir parçasını bir araya getirmek değil katma değerli bir marka oluşturmak olmalı. Eğer bunu yapamazsak fason üretici olmaktan öteye gidemeyiz. Her anlamda tüketicinin duygularına ve zihnine hitap eden ve yerli dediğimizi destekleyecek bir marka ortaya çıkarmalıyız. Volvo, dünyanın her yerinde güvenirliği ile algılanan bir otomobil markası. BMW, dünyanın her yerinde prestijiyle ön planda. Subaru motor gücüyle kendini kanıtladı. Peki, bizim otomobilimiz hangi marka değeriyle hangi pazara girmeyi düşünüyor. Şuan yapılan açıklamalardan özellikle Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin pazar seçileceği görülüyor. Hükümetin artık bu süreçte hızla yapması gereken bir pazarlama ekibi kurarak süreci bu ekibe teslim etmesi. Bunu sadece süreç yönetimi olarak değil aynı zamanda marka sözcüsü olarak da yapmalı. Otomobil gelişmeleri bu ekip tarafından dünyaya duyurulmalı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada üretilecek yerli otomobilin daha kaliteli ancak daha ucuz olacağını duyurdu. Henüz pazarımız, otomobilimiz, hedef kitlemiz ortada yokken böyle bir söylem sürece zarar verir. Otomobili sunacağımız pazar için ucuzluğun tercih sebebi olduğunu kanıtlayan bir veri elimizde yok. Şunu söylemek gerekiyor ki daha kaliteli ama daha ucuz algısını şimdiden tüketici zihnine yerleştirirsek istersek dünyanın en güzel ve en kaliteli arabasını üretelim satabileceğimiz rakam belli olur. Onun üzerine bir tuğla dahi koyamayız. Ucuz ve kalite kelimeleri aynı cümle içerisinde kullanılmaması gereken iki zihin kodu. Bu nedenle iletişim sürecinin tüketici zihin kodlarını iyi bilen profesyonellere bırakılması faydalı olacaktır. Bir marka yolculuğuna çıktıysak dünya pazarlama dinamiklerini özümsemeliyiz. Şimdiden kendimizi ucuz araba üreten bir ülke konumuna getirmek bu sürece başlamadan bizi sekteye uğratır. Unutmamalıyız ki bir otomobil üretmek için değil, yerli bir marka inşa etmek için yola çıkmalıyız.