Yeşil beyaz bereket

Seyfullah Koyuncu
Karlı, bereketli ve manzaralı bir hafta sonunda bu yazıyı yazarken tıpkı çocukluğumdaki gibi heyecanlıyım. Dışarıya her bakışımda içim açılıyor. Çok özlemiştik, hasret kalmıştık sonunda kavuştuk. Beyaz bereket olanca güzelliğiyle her yeri kapladı.
 
Kuraklığın pençesinde inlediğimiz bu yıllarda ne kadar da çok ihtiyacımız vardı. Sonunda kavuştuk.
 
Sadece çiftçiler değil; börtü böcek, kuşlar ağaçlar, dereler ırmaklar hepsi coşkuyla bu güzelliği karşıladı tıpkı biz insanlar gibi. Sonsuz şükürler olsun.
 
Sevgili okurlar, kar yağışı ile ilgili olarak bol bol haber yaptığımız bu günlerde, her zaman konuştuğumuz konuyu bugün bir kez daha hatırlatacağım.
 
Aslında buna bir hatırlatmadan ziyade özeleştiri olarak da bakabiliriz.
 
Ne yazık ki medyamız her kar yağışında haber dilini kullanırken büyük hatalar yapıyor. Sık sık bu konuda düzeltmeler yapılmasına rağmen hala ‘felaket’ bir dil kullanılıyor…
 
Bence iletişim fakültelerinde gazeteciler yetiştirilirken de kurumlarda iş tecrübesi verilirken de bu tarz konularda gazetecilerin iyi bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor.
 
Son iki günde, devletimizin ajansı Anadolu Ajansı, Demirören Haber Ajansı, İhlas Haber Ajansı başta olmak üzere hem ulusal haber kurumları hem de yerel haber kurumları yine bir sürü hatalı haberler yaptı.
 
Yine aynı klişelerle haberler verildi…
 
Beyaz esaret hayatı felç etti.
Beyaz kabus geri döndü.
 
Daha bir sürü klişe. Say say bitmiyor.
 
Haberde ağdalı dil kullanayım derken, kar yağışının olumsuzlaştırıldığı bir dil kullanılıyor.
 
Kar yağışı beyaz esaret değil, beyaz berekettir. Bu açıdan, haber dilinde daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum.
 
YEŞİL BEREKET
 
Sevgili okurlar, beyaz bereket sokakları süslerken, sahaları süsleyen yeşil bereketten de bahsetmeden olmazdı.
 
Konya, bu hafta sonu hem beyaz bereketle mutlu oldu hem de yeşil bereketle…
 
Konyaspor, Antalyaspor karşısında aldığı galibiyetle şampiyonluk yarışında ben de varım dedi. Abartmıyorum, ligin gidişatına baktığım zaman, neden olmasın diye içimden geçiriyorum.
 
Devre arasında yapılacak olan birkaç takviye ile Konyaspor’un şampiyonluk yarışında yoluna devam etmesi sürpriz olmaz.
 
Çünkü İlhan Palut hoca oynattığı pozitif ve akıllı futbolla bu işin üstesinden gelebilecek kapasiteye sahip. Takım oyunundaki kalite de bana şampiyonluk adına ümit veriyor.
 
Pek çok Konyalı da eminim benim gibi düşünüyordur. Konyaspor oynadığı oyunla herkese umut veriyor, herkesin takdirini kazanıyor.
 
Ama ne hikmetse bazıları da Konyaspor’un bu başarısına kör, sağır ve dilsiz davranıyor.
 
MEDYA KONYASPOR’A NEDEN KÖR, SAĞIR VE DİLSİZ?
 
Devletimizin kanalı TRT başta olmak üzere, A Spor, BeinSports gibi spor kanalları ile Beyaz TV, TV100, TGRT, Ntv gibi kanallarda yayınlanan spor programları ve ulusal gazeteler Konyaspor’un zirve mücadelesi hakkında dişe dokunur doğru düzgün birkaç kelam etmiyor.
 
Özellikle TRT’de Konyaspor’un birkaç kelimeyle geçiştirilmesi dikkatimden kaçmadı.
 
Kimse kusura bakmasın ama nereye kadar sürecek bu İstanbul yancılığı? İstanbul takımlarının içinde bulunduğu rezil karne karşısında başta Konyaspor, Hatayspor, Alanyaspor, Antalyaspor gibi takımların çok daha fazla konuşulması gerekiyor.
 
TFF VE MHK YİNE YAPTI YAPACAĞINI
 
Bir notu da Türkiye Futbol Federasyonu’na ve Merkez Hakem Kurulu’na açacağım.
 
Trabzonspor’un direkt rakibi olan Konyaspor’un hayati maçına, Trabzonsporlu kaleci Erce Kardeşler’in abisi hakem Arda Kardeşler’i atamak ne etik ne de doğru.
 
Özellikle Michalak ve Antalyaspor kalecisi Boffin arasında geçen penaltı pozisyonu mesela maçın önemli hatalarındandı. Hakem hatalarının bu kadar dikkat çekici olduğu bu süreçte, böyle bir maça bu hakemin verilmesi bana çok garip geldi.