YILBAŞI VE MUHASEBE

Hasan Mutluoğlu

Bir yıl sona erdi. 2018 rakamı ile adlandırılan yeni yıla girdik. Duvarda asılı olan takvim yaprakları bir bir döküldü. Yerine astığımız takvimin yapraklarına birer birer dokunarak zamanın akışına tanık olacağız.

ZAMAN; değeri ölçümleri ile ölçülmesi mümkün olmayan büyük bir değer. Yani pahasını, değerini ortaya koymaya yarayacak ölçme birimine sahip değiliz.

Zamanı hoyratça harcayıp/harcamama elimizde mi? Zamanın akışını durdurmak elimizde olmadığına göre, zamanı bizim için anlamlı hale getirme başarısını gösterebilirsek, zaman bizim için bir değer haline gelmiş olur.

Halife Hz. Ömer (R.A) her akşam; “Bu gün  ALLAH (c.c) için ne yaptın?” sorusunu kendi nefsine sorar, cevabını bulmaya gayret sarf edermiş.

Böyle bir muhasebe şekli benimsendiğinde, kendimize iyi bir yol çizebilme, planlı çalışma, zamanı verimli kullanabilme becerisini/metodunu kazanmış oluruz.

Yaratılış gayesine uygun bir faaliyet ve yaşam tarzının pratik metodunu bize ifade eden bu sözü önemsemek, hayat yolunun verimli olmasına vesile olabilir.

YILBAŞI kavramının bizim için anlamı; zamanın sınırlanması ve isimlendirilmesi ötesinde bir anlamı yok. Yaşadığımız yıl geride kaldı, önümüzdeki yılı yaşamaya başlıyoruz. Zamanın isimlendirilmesine yönelik bir ölçü.

Sınırı çizilmiş zaman dilimi içinde, yaptıklarımız, yapamadıklarımız, yanlışlarımız ve doğrularımız açısından yapacağımız değerlendirmelerle, önümüzdeki yeni yıl için planlamalarımızı yaparsak, verimli ve başarılı bir yaşam tarzına adım atmaya başlamış oluruz.

2017 takvim yılını geride bıraktık. Dünya üzerinde, ülkemizde, ailemizde, mesleğimizi ifa ettiğimiz ortamlarda çeşitli ve önemli olaylarla karşılaştık.

Kimi zamanda üzüldük, kimi zamanlarda da sevindik. Önemli olan taraf, olanlardan neler kazandık/kaybettik.

Kazançların, kaybedilenlerin değerlendirmesini yaparak, sorumluluk payımızı öğrenebildik mi?

Mesleğimiz gereği, yaptığımız çalışmaları gerektiğinin ötesine geçebildik mi? Ülke insanımızın mutluluğuna katkımız olabildi mi?

Anne/baba olarak, ülkemizin ihtiyacı olan insan kaynağına olumlu katkı yapabilmenin mutluluğunu yaşayabiliyor muyuz?

Eğitimciler; emanet edilen yavruları, geleceğe gereği gibi yetiştirebilmenin huzurunu hissedebiliyor mu?

Yöneticiler, üstlenmiş oldukları görevi ve emaneti yerine getirirken ve sonuçlandırırken, vicdan rahatlığı hissediyor mu?

Değerlendirme soruları daha da uzatılabilir. Burada yazmaktansa, sizlerin zihinlerde değerlendirme yapması daha etkili olur.

Yeni yılda ümitliyiz. Ülkemiz, dünya, İslam dünyası açısından gelecekten ümitliyiz. İyiye, güzele doğru atılan adımları görmek bizleri mutlu ediyor.

Hepimiz, birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Toplumda edindiğimiz yer ve paylaşıma uygun olarak görevimizi yapmanı /yapabilmenin çabasında olmalıyız.

Her fert önemlidir, kıymetlidir. Kâinatın işleyişini, bir makinenin çalışmasını sağlayan düzenek olarak düşünebiliriz. Çarkların bir dişinin yokluğu bile sistemi felç ettiği gibi, ferdin yokluğu da toplumda aynı aksaklığa neden olur.

Hiç kimseden veya kuruluştan vaz geçmek, yok saymak lüksümüz olamaz. Hayat yolunda herkese, her değer, her fikre ihtiyaç vardır.

Ülkemiz, İslam Dünyası ve Dünya için çok zor geçen geride bıraktığımız 2017 yılını uğurlarken, 2018 Yılının hayırlı olması dua ve dileğimizdir.