Yolun henüz başındayız

Ömer Kocabaş

Gazze’deki ateşkesin ilk haftası bize fazla romantik olmamamız gerektiğini hatırlattı. Çünkü anlaşma, ateşkes vb. şeyler karşılıklı caydırıcı güç varsa bir anlam ifade ediyor. Diğer türlü taraflardan birisi nasıl olsa bir bedel ödemiyorum düşüncesi ile kafasına göre ihlâlde bulunabilir. İsrail’in hâlihazırda yaptığı da budur. İşin tuhaf tarafını bunun böyle olacağını beklememiz, bu duruma şaşırmamamızdır. İlk hafta da böyle davranan İsrail’in Gazze’ye yeniden saldırmak için bahane bulması ne kadar sürecek bekleyip göreceğiz…

Gazze’de iki yıldır süren soykırımın yaralarının elbette bir hafta da sarılmasını beklemiyoruz. Lakin İsrail’in pervasız bir şekilde hareket etmesine de izin verilmemeli. Çünkü hep daha fazlasının peşinde koşan ahlâksız bir toplulukla karşı karşıyayız. Ben topluluk diyeyim, siz terör devleti, fark etmez. Esir takasları gerçekleşti. Hamas elindeki cesetleri teslim etti. İsrail, cesetlerin hepsi teslim edilmedi diye yardımların girişlerini yavaşlatıyor. Taciz ateşleriyle insanları öldürmeye devam ediyor. Hamas, geri kalan cesetler sizin yerle bir ettiğiniz binaların altında, bulmak zaman alacak diyor ama İsrail oralı değil. Çünkü İsrail krizden besleniyor. Eli kanlı Netanyahu’nun epey yolsuzluk dosyası var. Bu yüzden can sıkıntısından aylar sonra yeniden Lübnan’ı vurdular. Kendilerini hep teyakkuz hâlinde tutmak istiyorlar tabii ki dünyanın diken üstünde durması umurlarında değil.

Sürekli olumsuz konuşup can sıkmak istemem. Fakat duracağımız yeri iyi tespit etmeliyiz. Her şey bitti, şimdi yaralarımızı sarma vaktindeyiz düşüncesi yanlış. İki yıllık süreçte bunu defalarca tecrübe ettik. Daha önceki ateşkeste, ateşkes sağlandığına göre boykotu artık bırakabilir miyiz diye soranlar olmuştu(!) Demek istediğim iyi niyetin fazlası zarar. Geleceğe yönelik adım atılmadan soğumaya bırakılan bir ateşkes sadece İsrail’in işine yarar. Soykırım unutturulmadan, olaylar sıcakken bağımsız Filistin devletinin kurulması sağlanmalıdır.

Gerçek anlamda bir Filistin devleti kurulmadan yapılan her şey günü kurtarmaktan öteye geçmez. Uluslararası ilişkiler, devletlerin meseleye bakışı, her kafadan çıkan yorumlar falan gerçekten çok sıkıcı. Fakat yılmadan çelik bir iradeyle hareket etmeliyiz. Burada devletimize, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Fidan’a ve MİT’e büyük sorumluluk düşüyor. Allah yardımcıları olsun.

Artık boykota devam demek istemiyorum. Eminim ki inananların gönlünde boykot bir yaşam tarzına dönüştü. İsrail yıkılasıya kadar devam… Kimsenin aklımızı bulandırmasına, işi sulandırmasına izin vermemeliyiz. Boykot edilmesi gereken markalar çok net. Emin olamadığımızı biraz araştırınca öğrenebiliriz. Kafasına göre o da boykot bu da boykot diyenler iyi niyetli olsalar bile bir faydaları yok. Sırf sadece isteyenin çiğköfte dürümünün içerisine boykot olan cips koyuyor diye bir çiğköfte zincirini boykot listesine alan oldu. O cips markasını Türkiye’de satmayan bakkal, market yok. Sadece sayıları bir elin parmağını geçmeyen boykot marketlerinde satılmıyordur. Bu mantığa göre Türkiye’deki marketlerin yüzde 99’unu boykot etmemiz gerekecek. Sadece çiğköfteciyi boykot etmek ucuz bir kolaycılıktır.

İşte böyle iyi niyetli bile olsa işin sulandırılmasına izin vermemeliyiz. Mantığından koparılan boykot bir süre sonra tamamen bırakılır. Boykotun etkisini görmek için boykot ürünlerine yapılan indirimlere bakmak yeterli olacaktır. Geçen gün üçlü harfli zincir marketlerin birinde meşhur İsviçre çikolatası, marketin kendi markası çikolatadan daha uygun fiyataydı. Bunun gibi daha onlarca farklı örnek sıralayabiliriz. Boykota katılmayanların hezeyanlarını bir kenara bırakıp kendi gözlerinize inanın yeter…

Gazze ile ilgili ne kadar yazsak yetmez. Ne söyleyeceğimiz ile ilgili kafa karışıklıklarımız ise çok fazla. İnsanların aylar sonra nefes alıp, sıcak yemek yiyebilmelerine elbette sevinmeliyiz. Bugüne kolay gelinmedi. Fakat sonrasındaki kalıcı adımlar için de acele edilmeli. Sürüncemede bırakılırsa, yeni bir soykırımla karşılaşılmayacağını kimse garanti edemez. Biz sıradan vatandaş olarak boykota devam ederken sürecin devamını izleyip göreceğiz. Yetkililerimiz ise işi nihayete erdirip, gerçek anlamda bağımsız bir Filistin devleti kurulasıya kadar gece gündüz çalışmaya devam etmeliler…