Türkiye’de yaşanan kaza, cinayet, istismar ve şiddet olayları başka ülkelerdeki ne kadar oluyor acaba?

Bunun derinlemesine bir araştırmasını yapıp kamuoyuna tam bilgilerle sunacağım bir haber hazırlayacağım.

Önüne geçemiyoruz çünkü bu olayların… Cezalar artırılıyor, tedbirler yığılıyor, kısıtlamalar getiriliyor yine artış yine artış…

Öncelikle kazalar mesela, geçtiğimiz gün Beyşehir Yolundaki trafik kazasında 5 gencimiz hayatını kaybetti. Kazadaki baş etkin hız oldu. Karşı yöne geçip başka araca çarptılar. Aracı kullanan genç kızımızın ehliyeti yoktu ve daha 19 yaşındaydı. Ölümlerin artmasındaki etken ise aynı araçta 7 kişinin bulunmasıydı.

Bunun gibi kazalar neredeyse Türkiye’nin birçok ilinde oluyor. Bu tür ölümlü kazaların oluşmasında başta hız ve bilinçsizlik geliyor.

Şu aralar tarım işçileri tarlalara gidiyor. Kazalar da gelmeye başladı. Konya’da da ilk kaza Ilgın’dan geldi.  Ilgın’da tarım işçilerini taşıyan minibüsün uçuruma yuvarlanması sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 17 kişi yaralandı.

Sadece bu mu? Şehir içinde aşırı hız, öğrenci servisi kazaları, alkollü araç kullanma… Listeyi sayfa dolana kadar uzatabilirim.

İnsan düşünüyor, Acaba bu durumların önüne geçmek için ne yapılabilir?

Bir diğer önemli konu da şiddet…

Yolda şiddet, kadına şiddet, aile içi şiddet, sağlıkçılara şiddet, o şiddet bu şiddet… Yine listeyi sayfa dolana kadar uzatabilirim.

Bunda da son olarak yine Konya’yı örnek göstereceğim. Daha dün bir kişi doktoru vurdu, intihar etti. Konu ne olursa olsun bir kişi hastanede nasıl doktoru vurabiliyor? Nasıl silahla hastaneye girebiliyor?

Demek ki cezalar artırılsa da bazı uygulamalarda halen eksikliğimiz var, güvenlikle ilgili çözülmesi gereken problemler var.

Aslında bu olayların tam merkezinde bilinçsizlik geliyor. Sonrasında ölümler kaçınılmaz hâl alıyor ve toplum olarak sarsılıyoruz. Psikolojilerimiz bozuluyor, kendi kendimizden korkar hale geliyoruz.

Çünkü bilinçsizlik bizi buruma getiriyor. Çünkü aileden başlayan eğitim şiddetle başlıyor, çünkü toplumda gördüklerimiz abuk sabuk adetlerimiz bizi bu duruma getiriyor.

Yine bir örnek, Seydişehir’de psikolojisi bozuk bir kişi esnaf komşusunu vurup öldürüyor. Öldürenin ifadesi kan donduran cinsten. İfadesi tam bir şizofren hastası olduğunu işaret ediyor. Ve bu genç her hangi bir tedavi de görmemişe benziyor. Aynı akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen bir kişinin samuray kılıcı ile 28 yaşındaki Başak Cengiz’i sokak ortasında öldürmesi gibi…

Hangi konuya el atsam elimizde kalıyor. Hepimizin bir sürü eksikliği var. Toplum olarak bilinçsizlik ölüm getiriyor. Eğer bilinçlenmek aileden başlamazsa huzurlu bir toplum olmamız hiçbir zaman gerçekleşmeyecek.