Şıklık ve zarafet Özboyacı Altın'da

Konya'nın en köklü altın firmalarının başında gelen Özboyacı Altın, şık ve zarif ürünleriyle göz kamaştırıyor. Hem yüzlerce çeşit ürünleriyle sektöründe lider olan hem de kurumsal yapısıyla profesyonel çalışan Özboyacı Altın, alanında uzman personelleri ve 6 şubesiyle hizmet veriyor.
Şıklık ve zarafet Özboyacı Altın'da

Özboyacı Altın markasının kuruluş sürecini anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özboyacı, "Ailemiz ticari bir gelenekten gelmektedir. Dedelerimizden itibaren ticaretin içinde olan bir ailemiz bulunmaktadır. Köydeki boyacılık geçmişimizden, babamızın esnaflığına, Konya'ya taşınmamızla birlikte önce hediyelik eşya daha sonra da 1981 yılında altın sektörüne girmemize uzanan bir hikâyemiz vardır. Ticareti değişik fonksiyonlarda devam ettirdik. Özboyacı Altın'ı 1981 yılında kurduk. Babamız, kardeşim ve ben üçlü bir ortaklık şeklinde firmamızın temellerini attık. O zamanlar meslekte tecrübemiz yoktu fakat öğrendik. Dostlarımız, arkadaşlarımız bizlere sektördeki incelikleri çabuk kavramamızı sağladılar. Bizlere bizzat yardımcı oldular. Kendileri dükkânlarını bırakıp öğrenmemiz için bizim müşterilerimizle ilgilendiler. Böyle bir başlangıç serüvenimiz bulunuyor" ifadelerini kullandı.

ozboyaci-altin-6.jpg

 10 METREKARELİK DÜKKÂNDAN MAĞAZALAR ZİNCİRİNE

Sektöre İlk olarak sarraflar caddesinde pasajın içindeki küçük bir dükkânda başladıklarını söyleyen Ziya Özboyacı, "10-15 metrekarelik, en dipteki bir dükkânda çalışmalarımıza başladık. Tenha bir yerdeydi. Fakat demek ki Cenab-ı Hakk'ın bize vereceği rızık oradaymış. O dükkânda bu işi öğrenme gayreti içinde olduk. Ondan sonra 1992 yılında yer altı çarşısına taşındık. Orada iki mağazayla faaliyetlerimiz sürdü. Burada çalışmalarımız devam ederken mağazalaşma çalışmalarımız başladı. Burada kendimizin başarısından daha çok Cenab-ı Hakk'ın takdirini ön plana koymak gerekiyor. Cenab-ı Hakk’ın bizlere sunduğu imkânlarla alışveriş merkezlerinde şubelerimiz yer aldı" dedi.

ozboyaci-altin-16.jpg

KONYA'DA AVM'DE YER ALAN İLK SARRAF OLDULAR

Alışveriş merkezlerine giriş hikâyelerini anlatan Ziya Özboyacı, "Kombassan'ın yapmış olduğu Konya'nın ilk alışveriş merkezi olan Afra AVM'den teklif geldi. Burada mağaza açmamızı istediler. Birtakım araştırmalar sonrasında bunu kabul ettik. Arkasından 2002 yılında Real AVM açıldı. Oradan da gelip bizlere teklifte bulundular. Oranın pazarlama yetkilisi Ebru Hanım'a neden bizi istediklerini sorduk. Çok manidar bir cevapla, Konya'da alışveriş merkezinde dükkânı olan başka esnaf yok, tecrübelisiniz dedi ve tekliflerini sundu. Orayı da açmış bulunduk. Tabi arka planında önemli hikâyeler barındırıyor. Açtık demekle kolay olmadı. Daha sonra 2004 yılında Kule Site Alışveriş Merkezi yapıldı. İttifak Holding'in kurucuları olan arkadaşlarımız buradan da size mağaza ayırıyoruz dediler. Daha sonra pazarlamayı İstanbul'dan bir firmaya verdiler. O firma, kiralamak için herkesi çağırdı. Yaklaşık 60 kişi müracaat etti. Aklımızdan geçen rakamların çok üstünde rakamlar verildi. Buradan size yer veremeyiz dediler. Biz de tamam dedik. Bunu konuştuktan sonra oradan ümidimizi kestik ve işimize baktık" şeklinde konuştu.

ozboyaci-altin-2.jpg

AVM'LERDEN TEKLİF GELMEYE DEVAM ETTİ

Ziya Özboyacı, "Yaklaşık 2 ay sonra oranın pazarlama işlerine bakan Nazlı Hanım bir gün aradı ve görüşmek istediğini söyledi. Pazarlama yetkilileriyle görüşmeye başladık. Daha önce onlara rapor sunmuştuk. O rapordaki bedel olursa tutabileceğimizi söylemiştik. Nazlı Hanım bizlere teklifinizdeki rakamı biraz daha yükseltebilir misiniz dedi. Bizler de Konya'da iki tane AVM'de bulunduğumuzu, oralardaki giderleri de göz önünde bulundurarak bu teklifin makul olduğunu söyledik. Ardından imzalarımızı attık ve bu AVM'de de faaliyetlerimize başladık. Diğer teklif verenler oyaladıkları için onlara nasip olmamış. Bulunduğumuz AVM'lerde insanlar mağaza tutabilmek için birbirleriyle yarış halindeyken Cenab-ı Hakk takdir etti ve bu imkanlara sahip olduk. Konya'da bir dönem faaliyet gösteren ve sonrasında kapanan Kipa AVM'ye girişimiz de aynı şekilde oldu. Bir düğünde oranın yapımcısı olan Nusret Bey ile yemekteyken kendisi bizlere alışveriş merkezlerinde yer ayırdıklarını söyledi ve orada da mağaza açtık. Onun için ilk dükkânımızdan mağazalaşma aşamasına gelinceye kadar belli bir süreç yaşadık. Tabii ki kendimiz de gayret gösterdik ama Cenab-ı  Hakk'ın yardımını hep gördük" ifadelerini kullandı.

ziya-ozboyaci-ozboyaci-altin-konya.jpg

6 ŞUBEYLE HİZMET VERİYOR

Merkez şubelerinin açılış sürecini de anlatan Ziya Özboyacı, "2009 yılında başlarında merkez şubemiz faaliyetlerine başladı. Aklımda her zaman büyük bir mağaza açma fikrim vardı. Bütün çeşitlerimizi çok rahat sergileyebileceğimiz, müşterilerimizin rahat edebileceği, oturarak hizmet alabileceği ve diğer şirketlerimizin idaresinin de beraber aynı binada olabileceği bir yer planımız vardı. Bunu düşünürken de 2008 yılında Çorum'a gitmiştim. Orada iki tane büyük kuyumcu esnafını ziyaret ettim. Onlarla tanıştık ve çalışma sistemlerine baktım. 300 metrekarelik dükkânları gördüm. Orası çok dikkatimi çekti. Böyle bir yer açıp sektörümüzle alakalı ürünlerin hepsini rahat pazarlayabiliriz dedim. Bu niyetlerdeyken valilik güzergahındaki mağazanın kiralık olduğunu gördük. Zaten bu güzergâhta senelerce çalışmıştık. Bu binanın da geniş olduğunu biliyorduk. Fakat burada bizden önceki mağazalar istikrarlı şekilde tutunamamıştı. En son döviz bürosu vardı ve 2-3 sene kapalı kaldı. Ardından Ankara'ya giderek sahipleriyle görüştük ve anlaşmaya vardık. Bu binanın içinin çok eski olduğunu dışarıdan görememiştik. Ciddi bir tadilat yaparak hem binayı güçlendirdik hem de iç dizaynını tasarlattık. Böylelikle bu mağazamızda da hizmet vermeye başladık. 13 yıldır burada da hizmet veriyoruz. Şu anda 6 tane şubemiz var. Yeraltı çarşısında ve AVM'lerde de hizmet vermekteyiz" dedi.

ozboyaci-altin-3.jpg

'SEKTÖRDEKİ TÜM ÜRÜNLERİ BÜNYEMİZDE BULUNDURUYORUZ'

Ziya Özboyacı, "Sektörün neye ihtiyacı varsa, neler geçerli ise onların hepsini bünyemizde bulunduruyoruz. Son yıllarda özellikle de 10 yıldır pırlanta ve elmas tekrar gündeme geldi. O sektör canlandı. Bizim de mağazalarımızda pırlanta ve elmas ürünlerinin nadide ve özel tasarımlı ürünleri bulunmaktadır. Şu anda pırlanta ve elmasa doğru büyüyerek giden bir perspektif söz konusudur. Çocuk ürünlerinden yetişkinlere kadar tüm ihtiyaç olan ürünleri bünyemizde vardır" diye konuştu.

ozboyaci-altin-18.jpg

ÖNCELİK KALİTELİ HİZMET

Hizmette kaliteye özel önem verdiklerini dile getiren Ziya Özboyacı, "Hem en güzel hizmeti sunma noktasında hem de en iyi idareyi yapabilmede yarış halindeyiz. Bu noktada iddialıyız. Sektörün içerisinde 6 mağazasıyla 65 personeliyle hizmet vermeye çalışan bir firmayız. Müşterilerimizin büyük bir çoğunluğu hanımefendilerdir. Bunların en güzel hizmeti alma hakları var. Bizlerin de en iyisini sunmamız gerekir. Müşteriyi gelip geçici olarak değil, bir veli nimet olarak görmemiz gerekir. Müşteriyle ilişkilerimizi üst seviyelerde tutmamız gerekiyor. Onların vazgeçilmez olduğunu ve ailemizden birileri olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Çalışanlarımızın da aynı anlayışta olmaları için eğitilmeleri gerekiyor. Ciddi eğitim programlarından geçiriyoruz" dedi.

ozboyaci-altin-4.jpg

'EĞİTİMLİ PERSONELLERLE HİZMET VERİYORUZ'

Personel eğitimleri hakkında da bilgiler veren Ziya Özboyacı, personel alırken çok seçici davranırız. İş başvurusunda bulunan personeller ciddi testlerden geçer. Psikolojik, zihinsel ve dikkat testlerinden geçerler. Buralardan almış oldukları puanlar bizler için veridir. Ayrıca referansları da onları işe almamızda önemli etkenlerdendir. Referansların ne derece sağlam olduğunu göz önünde bulunduruyoruz. Onları işe almaya karar verdikten sonra ilk olarak 15-20 gün adaptasyon eğitime tabi tutuyoruz. Özboyacı Altın'ı tanıtıyoruz. Özelliklerini, sektörü anlatıyoruz. Çalışanlarla müşteri ilişkilerini gözlemlettiriyoruz. Bu süreçte de başarılıysa işe başlatıyoruz. Daha sonra yıl içerisinde her ay mutlaka bütün mağazalarımızın personeli, mağaza müdürlerinin başkanlığında aylık olarak toplantı yapıyorlar. Bir aylık süreç içerisindeki eksikliklerle ilgili tespitleri yapıyorlar ve eksikliklerin ve hataların giderilmesi noktasında çalışmalarda bulunuyorlar" ifadelerini kullandı.

ozboyaci-altin-17.jpg

KONYA DIŞINDA DA EĞİTİM

Yıl içerisinde personellerine Konya dışında da eğitim verdiklerini kaydeden Ziya Özboyacı, "Bunların haricinde senede 1 veya 2 defa, haftalık olarak Konya dışında personelimizi eğitime alırız. Bu eğitimlerin konuları farklıdır. Eğitimin biri müşteri ilişkileri, satış teknikleriyse diğeri şirket aidiyeti hakkındadır. Mağazadaki en tecrübeli elemanın, diğer elemanlara karşı eğitici vasfını ortaya çıkarırız. Onun haricinde personelimizi denetleriz. Mağazalarımıza ayda bir defa gizli müşteri göndeririz. Alışveriş yapar, konuşturur. Onun raporuna göre hem mağazayla hem de konuştuğu personelimizle ilgili not veririz. Ayrıca mağazaların satışlarına göre personellerimize primler veririz. Üç aylık hedefler belirleriz ve o hedefleri yakalayanları primlerle ödüllendiririz" dedi.

ozboyaci-altin-5.jpg

'MAĞAZALARIMIZIN HİJYENİNE DE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ'

Ziya Özboyacı, "En iyi hizmeti verebilmemiz için personel eğitimi kadar mekanlarımızın temizliği de oldukça önemlidir. Müşteri tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Bunları salaş, kirli tezgahlarda satamazsınız. Fiziki mekanlarımızı da kaliteli hale getiriyoruz. Personelimizi eğitip, mekanımızı da güzelleştirdikten sonra bu ürünlerimizi en güzel şekilde sunmamız gerekiyor. En kaliteli ürünleri getiriyoruz. Bunun yanında Özboyacı Altın'da hiçbir personel müşterisine yalan söyleyemez. En temel prensibimiz budur. Örneğin, yüzüğün taşının düşebildiğini söylerler fakat ömür boyu o ürünün bakımının, Özboyacı Altın garantisinde olduğunu da söylerler. Ürünlere garanti belgesi veririz. Yeni doğan bir bebeğe alınan maşallah yazılı üründen 50 bin dolarlık pırlantaya varıncaya kadar bütün ürünlerimiz garanti belgelidir. Müşteriye hizmet için bunlara özellikle dikkat ederiz" şeklinde konuştu.

ozboyaci-altin-15.jpg

KONYA'DA SEKTÖRDE BARKODU UYGULAYAN İLK FİRMA

Barkod sistemiyle tüm ürünlerine özel kimlik oluşturduklarını söyleyen Ziya Özboyacı, "Konya'da sektörümüzde ilk defa barkod sistemini uygulayan firmayız. Bu sistemle ürünümüzün nüfus cüzdanını gösteriyoruz. Ürünün kaç ayar olduğu, taşlarının özellikleri, imalatçısı, kaç gram olduğu, fiyatı vs. o barkodun içerisinde yazmaktadır. Onu okuttuğunuzda net bir şekilde karşınızda görürsünüz. Sloganımız şudur; Özboyacı Altın'a 5 yaşındaki çocuğunuzu gönderin ve alışveriş yapsın, aldanma ve aldatılma durumu söz konusu olamaz. Burada her şey şeffaftır ve kayıt altındadır. Bütün kameralarla satış anındaki muamelelerin hepsi kaydedilir. Örneğin alışveriş sonrası kutudan ürünün eksik çıktığını gördünüz. Hemen gelip kamera kayıtlarını izleyerek durumun gerçekliğini gözlemleyebilirsiniz. Şu ana kadar çok şükür hiçbir mağazamızda sorun yaşamadık" dedi.

ozboyaci-altin-7.jpg

AİLE ANAYASASI BAŞARIYI GETİRDİ

Özboyacı Altın ailesi olarak kendi içlerinde anayasa belirlediklerini kaydeden Ziya Özboyacı, "Aile şirketlerinin yönetilmesi ciddi manada zordur. Çünkü özellikle kuzenlerin de olduğu ikinci, üçüncü nesil devreye girdiğinde birtakım problemler ortaya çıkmaktadır. Bunları yaşayarak gördük. Babamız ve kardeşimizle üç kişi ortak olarak çalıştığımızda hiçbir problem yoktu. Fakat daha sonra evlatlarımız, yeğenlerimiz de sisteme dahil olunca bazı talepler, yönlendirmeler ve ihtiyaçlar belirdi. Bunların hakkından gelebilmek ve doğru yönlendirmeler için birtakım kurallara riayet edebilecek prensipler ortaya koymamız gerekti. Bu prensipleri de herkesin benimsemesi kaçınılmaz oldu. Bunun altyapısını oluşturmak için herkesin kabul edebileceği şekilde dışarıdan hizmet almaya başladık. İstanbul'dan bir firmayla anlaştık ve danışmanlık aldık. Üçüncü nesil devreye girerken şirket nasıl devam etmeli, geleceğe emin adımlarla nasıl ilerlemeli, konularında tavsiyeler aldık. İki yıl kadar bu hizmeti aldıktan sonra ortaya aile anayasasını koyduk.  Bu anayasada herkesin hakları, sorumlulukları, görevleri, yetkileri belirlendi. Buna göre kimsenin kimseye diyeceği bir şey kalmadan hareket etmeye başladık. Bu da bizi ciddi şekilde rahatlattı" diye konuştu.

ozboyaci-altin-8.jpg

'ŞEFFAF OLMAK ZORUNDAYIZ'

Ziya Özboyacı, "Aile anayasasına herkes uyuyor ama şirketimizin yöneticileri, başta da yönetim kurulu başkanı şeffaf olmak zorundadır. Yönetim kurulundaki görüşülecek olan konuları açık bir şekilde ortaya koyabilmesi için herkesin özgür iradesini orada savunabilmesi gerekir. Ayrıca idarecilerin hesap verebilir olması gerekir. Yapılmış olan işlerin de hesap görülebilir şeffaflıkta olması elzemdir. Dolayısıyla bunlara dikkat ettikten sonra  gerçekten başarılmayacak bir şey yoktur. O zaman şeffaflığı ve doğruluğu gören herkes kurumunuza saygı duyar. Burada bizim için şeffafiyet, hesap verilebilirlik ve hesap görülebilirlik en önemli maddelerimizdir. Bunların hepsini yönetim kurulu üyelerimizle rahatlıkla paylaşabiliyoruz. Bunları yaparsanız, aile şirketinin yönetimi kolay olur. Eğer bunları sağlayamazsanız, meseleleri hep es geçerseniz, telafisi olmayan zararlara yol açabilirsiniz. Şirketin ileriye gitmesini sağlayamazsınız, elinizde parçalarsınız. Şirketlerin parçalanması demek bereketin kaybolması demektir. Birlik beraberlik, bereket getirir" dedi.

ozboyaci-altin-9.jpg

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİYLE DE DİKKAT ÇEKİYOR

Özboyacı Altın'ın sosyal sorumluluk projelerinde de yer aldığını belirten Ziya Özboyacı, "Sosyal sorumluluk projeleri hepimizin görevidir. Devletimiz, sivil toplum kuruluşları ve şirketler sosyal sorumluluk projelerinde yer almalıdır. Belki birtakım sivil toplum kuruluşlarında idarecilikler yaptığım için oradan aldığım özellik şudur ki; her ne kadar ticari şirket de olsak, kendimizi halkın dışında, vatandaşın dışında bir konuma konumlandıramıyoruz. Vatandaşın derdi bizim derdimiz, sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Dolayısıyla sosyal sorumluluklarda da çorbada bizim de tuzumuz olsun istiyoruz. Milletimiz rahat olursa biz de rahat oluruz. Sosyal sorumluluk projelerini bu manada değerlendiriyoruz. Toplumun ihtiyacı olan konularda hassasiyet gösteriyoruz" ifadelerini kullandı.

ozboyaci-altin-10.jpg

KONYA'YA NEFES OLDULAR

Müşterileri adına fidan dikerek doğaya katkı sağladıklarını dile getiren Ziya Özboyacı, "Bunlardan bir tanesi fidan dikme çalışmamızdı. 2007-2008 yıllarında Türkiye’de çok ciddi kuraklık vardı. İç Anadolu yanıp kavruluyordu. Ormanlar yanmaya, sular çekilmeye başlamıştı. Barajlar, su havzalarımız çok zayıflamıştı. Her orman haberi geldiğinde içimiz yanıyordu. Dedik ki, bu yanan ormanlara belki tamamına çözüm üretemeyiz ama örnek çalışma yapmalıyız. Tarım ve Orman Bakanlığına giderek görüşmeler yaptık. Konya’da 10 bin ağaçlık orman dikmek istiyoruz dedik. Bedelini söylediler ve işbirliğine gittik. Onların istemiş olduğu bedeli yatırdık ve Konya’nın 3 farklı bölgesinde; Seydişehir, Beyşehir ve Ankara yolu üzerinde bize yerler tahsis ettiler. Oraların ağaçlandırılması noktasında hizmet yapmış olduk. Bunu da müşterilerimize mâl ettik. Bizden alışveriş yapan her müşterimiz adına o yıl fidan diktik. O fidanının sertifikasını da tek tek müşterilerimize gönderdik. Bu bizde çok iyi bir heyecan oluşturdu. Sertifikasını  aldıktan sonra bizlere dua eden, “dünyada bir dikili ağacımız oldu” diyen müşterilerimiz oldu.  Bizden sonra da bu projeyi gerçekleştiren firmalar olduğunu öğrendik. Güzel örnek olduğumuzu düşünüyoruz" dedi.

ozboyaci-altin-11.jpg

EVLATLAR ANNELERİNİ EN İYİ ŞEKİLDE ANLATTI

Anneler günüyle ilgili yaptıkları projelerinden de bahseden Ziya Özboyacı, "Öncelikle anneler gününün çok kuru kutlandığını düşündük. Annelere çiçek ve hediye alarak kutlamanın yeterli olmadığını, her günün bu özel gün gibi olması gerektiğini düşündük. Anne sevgisinin özellikle anneler gününde içselleştirilmesi gerektiğini, kuru bir anneler günü değil de anne sevgisinin o gün şiirlere, makalelere dökülmesi, hikayeleştirilmesi gerektiğini düşündük. Böylelikle de ‘Kalemini Annen İçin Aç’ diye ortaokul ve ilkokullar arasında yarışmalar yaptık. O kadar güzel eserler ortaya çıktı ki, jüriden geçen eserleri okuduk. İnanın çok duygulandık ve ağladık. Onun ötesinde anne sevgisini hazmeden bir öğrencinin, ömür boyu anne sevgisine bakışı farklı oluyor" diye konuştu.

ozboyaci-altin-12.jpg

'KİTAP OKUMA YARIŞMALARI DÜZENLEDİK'

Kitap okuma yarışmaları da düzenlediklerini söyleyen Ziya Özboyacı, "Öğrencileri, okudukları kitaplardan sınava tabi tutarak ödüller verdik. Bir kere artık yeni nesil internet çağında maalesef kitap okumayı bir yana bıraktı ve zamanının büyük bir bölümünü internette geçirmeye başladı. Bu eksikliği biraz olsun giderebilmek için kitap okuma alışkanlığı kazandırmak adına yarışma düzenledik. Çok güzel neticeler aldık. Efendimizin (A.S.) hayatını anlatan bir kitap ile Çanakkale ile ilgili bir kitabın okunması, onların özetlerinin çıkarılması ve çıkarılan bu özetlerden de öğrencilerin online olarak sınava katılmalarını sağladık. Kazananları da ödüllendirdik. Bu ve benzeri çalışmaları inşallah devam ettirmeye gayret edeceğiz. Bundan sonra da ihtiyaç olarak ne görülürse değerlendireceğiz. Halka ilişkiler birimimizle, ülkemizin ve Konya’mızın gündemine yönelik; sosyal, ekonomik ve kültürel çalışmalar yapmaya devam edeceğiz" dedi.

ozboyaci-altin-13.jpg

ÇATALHÖYÜK ÖN PLANA ÇIKARILDI

Ziya Özboyacı, "40. yılımızda Çatalhöyük’ü ön plana çıkardık. Çatalhöyük, 9 bin yıl önce kurulmuş olan bir medeniyetin eserlerinin sergilendiği bir yer.  Konya’da, hemen yakınımızda yer alıyor. Fakat tanınmıyor. Kültürel olarak bilgileri çok zayıf kalıyor. Dedik ki, o dönemlerde hanımların takmış oldukları takılar nelerdir bunları inceleyelim, fotoğraflarını sergileyelim, hatta onlardan üretip koleksiyon olarak sergileyelim, isteyenlere de bunların satışını yapalım istedik. Güzel bir çalışma oldu ve 40. yılımızda bunu ön plana çıkardık. Bu tür çalışmaları devam ettirmenin azim ve kararlılığındayız inşallah" şeklinde konuştu.

ozboyaci-altin-14.jpg

'PANDEMİ SÜRECİNDE PERSONELİMİZİN YANINDA OLDUK'

Korona virüs salgınının yoğun hissedildiği dönemlerde personellerini yalnız bırakmadıklarını kapalı kaldıkları aylarda da onları istihdam etmeyi sürdürdüklerini kaydeden Ziya Özboyacı, "Pandemi süreci bütün dünyayı etkiledi. Çok da uzun sürdü. Ülkemizde ilk kez görüleli yaklaşık 2 yıl oldu. Bu süreçte insanlarımız evlerine kapandılar. Pek çok değerimizi, değerli büyüklerimizi kaybettik. Bu yönüyle toplumda psikolojik olarak bir yalnızlaşma yaşanmaya başladı. Herkes evine çekildi. Herkes kalabalıklardan uzak kalmaya gayret gösterdi. Cenazelere katılamadı. Düğünler iptal edildi. İş yerleri zaman zaman kapalı kaldı. Bizim de mağazalarımız yaklaşık 4 ay kadar kapalı kaldı. Mağazalarımız kapalı kaldığında da personelimizi hiç bırakmadık. Aldık oldukları ücreti aynen kendilerine vermeye devam ettik. Personellerimizin yaşadıkları evleri, geçindirdikleri aileleri olduğu için onların mağdur olmaması adına alnımızı kırıştırmadan, bizim emanetimiz oldukları için personelimizi hiç bırakmayıp fazlasıyla destekledik" dedi.

'BÖYLE DÖNEMLERDE KAYIPLAR İLLA Kİ OLACAKTIR'

Ziya Özboyacı, "Satış performansı olarak kayıp illa ki oldu ama bu tür zamanlarda olmak zorunda. Hepimiz katlanacağız. Ülke olarak geçmiş yıllardan bu yana, PKK ile mücadele halindeyiz. Neredeyse bir savaş veriyoruz. Bu mücadelede askerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimiz şehit oluyorlar. Bu vatanı korumak için can verirken biz de pandemi döneminde devletimize destek olma noktasında birtakım kayıplara rıza göstermek mecburiyetindeyiz. O kayıpları bir kere göğüslememiz gerekiyor. Bunlar olacak. Pandemi benim hayatımda ilk defa karşılaştığım bir olay. İster istemez herkes etkileniyor. Bunları sabırla, metanetle karşılayacağız" diye konuştu.

ozboyaci-altin-1.jpg

'YENİ YILDAN ÜMİTLİYİZ'

Hayatlarının her döneminde olduğu gibi 2022 yılından da ümitli olduklarını dile getiren Ziya Özboyacı, "İnanç olarak hepimizin şu noktada olması gerekiyor. Cenab-ı Hakk, ‘Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin’ buyuruyor. Her halükarda ümitvâr olmalıyız. Cenab-ı Hakk yaratmış olduğu canlıların hepsinin rızkına kefildir. Öyle olunca da bize düşen o rızkı araştırmaktır. Onu araştırırken çaba göstereceğiz, terleyeceğiz, belki uzun zamanlar çalışacağız. Çaba göstermeden rızık gelmez. Cenab-ı Hakk, çaba kaydıyla rızka kefildir. Bu noktada geleceğe yönelik hiçbir endişemiz yok. Biz çalışacağız, neticeyi Cenab-ı Hakk’tan bekleyeceğiz" dedi.

'TOPLUMUMUZDA BİRLİĞİN DAHA DA ARTACAĞINA İNANIYORUZ'

Ziya Özboyacı, "Pandemi sürecinde, özellikle şu son 2 yılda bütün dünya devletlerine baktığımızda ekonomik olarak, sosyolojik olarak çok zor dönemlerden geçildi. Bütün devletler, varlıklarından epey kayıplar yaşadı. Belli dönem ilaçlara, aşılara ulaşılamadı. Pek çok ülkede hastanelerde yatacak yataklar bulunamadı. Ama çok şükür ülkemiz bunların hiçbirini yaşamadı. Hiçbir hasta, hastane dolu diye gönderilmedi. Yoğun bakım üniteleri çoğaltıldı ve vatandaşlarımıza hizmet edildi. Tüm sıkıntıların geride kaldığına inanıyorum. 2022 yılının hem ekonomik olarak daha iyi neticeler getireceğine, hem sosyal olarak toplumun birlik, beraberlik ve dayanışmasının tekrar ortaya konacağına, sosyal toplumu ayakta tutan dinamiklerimizin tekrar harekete geçeceğine, bireyselliklerin tekrar toplumsallığa dönüşeceğine, kapanmaların geride kalacağına ve toplumun çok rahat hareket edeceği günlerin çok yakın olacağına inanıyorum. Geleceğimizin aydınlık olacağını düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ