"Sizin yapamadıklarınızı da yapabiliriz"

Tek hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’la görüşmek olduğunu söyleyen Donat,” Sayın Cumhurbaşkanımla 5 dakika da olsa görüşmek istiyorum. Yani sesimi duyurmak istiyorum. Bu resimleri yaparak ticari bir karşılık beklemiyorum. Tek isteğim onunla bir araya gelmek” dedi.

Meram ilçesi Dere Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan Abdullah Donat, doğumunda omuriliğinin zarar görmesi sonucu el ve ayaklarını kullanamaz hale geldi. Yüzde 92 oranında engelli olan ve sadece sol ayağını kullanabilen Abdullah Donat, 9 yaşında resim yapmaya başladı, ve kendini bu alanda geliştirmeyi başardı. Toplumda farkındalık oluşturmak isteğini belirten Donat, Ben toplumda, ” Biz de varız, biz de yapabiliriz, sizin yapamadığınızı da yapabiliriz” gibi bir farkındalık oluşturmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

‘BOŞ ZAMANLARIMDA RESİM ÇİZİYORUM’

Boş zamanlarını resim yaparak ve sosyal aktivitelere katılarak geçirdiğini söyleyen Donat, “Ben resim çizmeyi hobi olarak yapıyorum. Maddi bir beklenti karşılığında yapmıyorum. Ama isteyen olursa, beğenen olursa kırmıyorum veriyorum. 9-10 yaşlarında bir denemek istedim. Ellerimi kullanamıyorum. O yüzden ayaklarımla denemek istedim. Çoğu şeyi ayağımla yapıyorum. Ayağımla bir denedim oldu olmadı derken bu güne geldik. En çok çocukken uçak, araba, helikopter gibi resimler çizerdim. Sonra kendimi geliştirmeye başladım. Sulu boya, kuru boya elimdeki malzemeye göre resim yapmaya başladım. Haftada iki gün KOMEK resim kursuna gidiyorum. Ders alıyorum ama hobi olsun bir sosyal aktivite olsun diye. Yaptığım resimler genellikle yakın çevrem tarafından çok ilgi görüyor. Bazı resimlerim sosyal medyada da var. Abdullah Donat diye bakarlarsa oradan bulabilirler” şeklinde konuştu.  

‘KRONİKLEŞMİŞ BİR ZİHNİYET’

Engelli bireylerin toplumun içinde olmaması gerektiğini düşünen insanların olduğunu ifade eden Donat, “Bazı insanlar benim yapamayacağıma inanıyordu. Sürekli olumsuz şeyler söylüyorlardı.  Bazen kronik değiştiremeyeceğiniz düşünceler vardır. Eski zamandan kalma düşünceleri değiştiremiyoruz. Engelli insanları toplum içine katma gibi bir düşünce yok. Sosyalleştirme gibi bir düşünceleri yok bu yüzden sıkıntımız büyük. Bunun değişebilmesi için ilk önce zihniyetin değişmesi gerekiyor. O zihniyetin değiştirmek çok zor. Çünkü artık kronikleşmiş bir zihniyet. Ama kendi gördüğüm kadarıyla toplumda bayağı bir gelişmeler var. Bizim ihtiyacımız olan şey sevgidir. Sevgiyi gördükten sonra her şeyi yaparız. Bir insan bir şeyden korktuğu zaman kuvvetleniyor ya yani o korkuyla bir yere vurduğu zaman orayı dağıtıyor ya sevgi de böyle bir duygu işte insanın gücünü attırıyor” diye aktardı.  

‘RESİM YAPARKEN KENDİMİ DÜNYADAN SOYUTLUYORUM’

Resim yaparken kendini dünyadan soyutladığını sadece resme odaklandığını kaydeden Donat, “Namaz kılan bir insan nasıl dünyadan soyutluyorsa kendini bende resim yaparken öyle oluyorum. Yaptığım işe kendimi veriyorum. Yavaş yapıyorum. Acele etmeden. Burası olmadı diye yırtıp atmıyorum. Olmayan yeri yapıncaya kadar çalışıyorum. Çoğu insan yapar bunu. Ya ben yapamadım olmadı der ve pes eder. Ben de o yok. Yapıncaya kadar devam ederim. Bu yetenek Allah vergisi ama kendimi geliştirdim. Geliştirmeye devam ediyorum. Hala bilmediğim şeyler var elbette ama o bilmediğim şeyleri kendime katmaya çalışıyorum. Resim benim için yaptığımız güzel ama sabır isteyen bir sanattır. Çevremdeki insanlara mümkün olduğu kadar bu sanatı sevdirmeye çalışıyorum. Yaptırabilirsem yaptırıyorum. Sevdirebilirsem sevdiriyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ