SÜ İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Soydal, Kovid-19 salgının ekonomiye etkisini değerlendirdi

KONYA (AA) - Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haldun Soydal, Kovid-19 salgının ekonomiye...
SÜ İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Soydal, Kovid-19 salgının ekonomiye etkisini değerlendirdi

KONYA (AA) - Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haldun Soydal, Kovid-19 salgının ekonomiye etkisini değerlendirdi.

SÜ tarafından yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Soydal, salgınla tüm dünyanın ekonomik bir krizle karşı karşıya geldiğini belirtti.

Salgından dünyanın en güçlü ekonomilerinin önemli ölçüde etkilendiğini dile getiren Soydal, "İçinde bulunduğumuz dönemde ABD'de, işsizliğin yüzde 30'lara kadar çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu görülmemiş bir şey. Ciddi anlamda reel sektörü durdurdu. Yani durgunluğu başka türlü tarif edemeyiz. İş yerleri kapatıyor, sistem duruyor. Sokağa çıkma yasağıyla beraber, sistem tamamen kapanıyor. Böyle bir şeyi toparlamak daha zor. FED bir şey söylediği zaman her şeyi söylemiş oluyordu ama bugün FED bir şey söylediği zaman pandemide her şeyi söyleyemiyor. Çünkü reel akım dengesi çok ciddi bozuk." ifadelerini kullandı.

Her ekonominin toparlanma ve reaksiyon verme hızının farklı olacağına değinen Soydal, "Ülkelerin de kendilerine göre fizyolojisi ve psikolojileri var. Çin başka bir yer, yönetim sistemi farklı, nüfusu farklı, kültürü farklı, reaksiyonları farklı, üretim kapasitesi farklı, finansal durumu farklı, Japonya başka, Türkiye başka bir yer. Yani her ülkenin ayağa kalkış serüveni, aynı pandemi sürecindeki gibi olacak. Hem etkileme derecesi, hem de ekonomilerini toparlanarak sağlıklı bir fiziksel ve psikolojiyle ekonomisini toparlaması farklı olacaktır. Bu açıdan küresel anlamda bir durgunluğu bekliyoruz." değerlendirmesini yaptı.

- "Türkiye bu süreçte çok iyi bir reaksiyon gösterdi"

Soydal, bu süreçte Türkiye için öngörülen küçülme seviyesinin yüzde 2'lerde olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Yeni yeni toparlamaya başlamıştık ki umutla 2020'ye bakarken yaşanılan bu süreç, ülke olarak bizleri 2023 hedefinden maalesef uzaklaştırıyor. Kendi elimizde olmayan sebeplerle ama burada mesele şu, çabuk toparlanmak. Bu durumlar anormal mi? Hayır. Bu süreç içinde olması beklenen şeyler ama Türkiye’nin burada belli bazı avantajları var. Birincisi, süreci iyi yönetmesi. Burada devlet ön plana çıktı. Bunu bu süreçte daha da yakından müşahede ettik. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çok boyutlu olduğunu ve bu çok boyutlulukla cevap verebildiğini bu süreçte görmüş olduk. Türkiye bu süreçte çok iyi bir reaksiyon gösterdi. Bu anlamda umutluyuz. Halkıyla, devletiyle, kurumlarıyla, sağlık çalışanlarıyla bir devlet olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik. Bu çok önemli bir durumdur. İkincisi, krizi yönetmek. Bu da çok ciddi maharet ister. Soğukkanlı olmak, kaosa sürüklememek, gerekli olduğu yerde gerekli açıklamaları yapmak. Bunu da başardık. Son 5 yılda özellikle Türkiye’nin yaptığı işler, atılımlar ve bu süreci yürütmesi, 'Ben buradayım' demesidir. Hepsini alta alta yazdığımızda bu süreçte nasıl güçlü bir devlet olduğumuzu gördük. Umutsuzluğa gerek yok."

Kaynak: