Sürdürülebilir tarımın kapısını susam aralıyor
Konya tarımında ‘nadas alanlarının azaltılması ve alternatif ürünlerin yaygınlaştırılması’ projeleri kapsamında susam üretimi arttırılmaya çalışılıyor.
Konya tarımında ‘nadas alanlarının azaltılması ve alternatif ürünlerin yaygınlaştırılması’ projeleri kapsamında susam üretimi arttırılmaya çalışılıyor. Hali hazırda 5 bin 200 dekar olan susam ekim alanlarını 8 bin dekara çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Ergin, “Bu sene susam hasadımız bitmiş, çiftçilerimiz üretimden memnun kalmıştır. Susamın kilosunu 20 TL gibi bir fiyata satan çiftçilerimiz nadasa bırakacakları arazilerinden güzel bir gelir elde etmişlerdir” dedi.
Konya’nın Meram, Akören ve Çumra ilçelerinde hatırı sayılır miktarda susam üretimi yapılıyor. Konya’da en çok tahin tüketiminde kullanılan susam, simitlerin vazgeçilmezi ve helvanın ham maddesi konumunda yer alıyor. Konya’da iki yıl önce başlatılan BATEM Ege ve GAP Tarımsal Araştırma Enstitülerinin geliştirdiği tescillenmiş yerli ve milli ürün çeşitlerden deneme çalışması yapıldığını söyleyen Konya Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Ergin, çalışma kapsamında Konya’da daha önce 20 kilo susam alınırken yerli ve milli olarak geliştirilen çeşitler ile dekar veriminin 70 kiloya kadar çıktığını aktardı.
‘YILLIK 150 BİN TON SUSAM TÜKETİLİYOR’
Türkiye genelinde yıllık 150 bin ton susam tüketildiğinin bilgisini veren Ergin, “Ülkemizde tarımı yapılan yağ bitkileri içerisinde önemli bir yeri olan susam, tohumlarında yüzde 50-60 yağ içeren yazlık ve otsu bir bitkidir. Bileşiminde ayrıca yüzde 25 protein bulunmaktadır. Unlu mamullerde, şekerleme yapımında, tahin, helva, kozmetik alanda ve ilaç sanayide susam kullanımı yaygındır. Türkiye’de uzun yıllardır ekilmektedir. Türkiye’de susam ekim alanları 1990-2019 yılları arasında hızlı şekilde azalarak 850 bin dekardan 250 bin dekara düşmüştür. 2019 TÜİK verilerine göre üretim miktarımız 17 bin ton civarındadır. Ülkemiz susam bitkisinde net ithalatçı konumundadır. Sudan, Etiyopya, Nijerya, Hindistan ve Pakistan susam ithal ettiğimiz ülkeler arasında yer almaktır. Susamda dışa bağımlı olmamızın temel sebebi susam üretiminin tohumların toprak ile buluşmasında hasat ve hasat sonrası işlemlerinin tamamının el emeği ve aile iş gücüyle yapılmasından dolayı oldukça zor, masraflı ve zaman isteyen bir işlem olmasıdır” şeklinde konuştu.
‘SUSAM ÜRETİMİ İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR’
Konya’da susam tarımı yapılan ilçelerin dışında da susam üretimi yapılması için çalışmalarının devam ettiklerini kaydeden Ergin, şöyle konuştu: “İlimizde susam tarımı nadas alanlarının azaltılması ve alternatif ürünlerin yaygınlaştırılması projeleri kapsamında üretimini artırmaya çalıştığımız ürünlerden sadece bir tanesidir. Meram ilçemizde 3 bin dekar, Akören’de bin 600 dekar ve Çumra’da 600 dekar alan olmak üzere toplam 4 bin 200 dekar alanda susam üretimi yapılmaktadır. İl Müdürlüğümüz olarak, susam tarımı yapan çiftçilerimize 70 kilo verim alınabilen çeşitlerden Bakanlığımızın destekleri ile yüzde 75 hibeli 3 bin dekar alanda ekim yapılacak sertifikalı susam tohumu dağıtımı ile hali hazırda 5 bin 200 dekar olan susam ekim alanlarını 8 bin dekar çıkartmayı bu proje ile hedeflemekteyiz. Bu sene susam hasatı bitmiş olup denemeler sonucunda belirlenen çeşitleri eken çiftçilerimiz verimlerden memnun olmakla birlikte ürettikleri susamı şuan kilo 20 TL gibi bir fiyat ile satarak nadasa bırakacakları arazilerinden güzel bir gelir elde etmiş durumdalar.”
BUĞDAYA ALTERNATİF ÜRÜN OLARAK TERCİH EDİLECEK!
Susam tarımını Konya’da yaygınlaştırabilmek için mekanizasyona geçilmesi gerektiğinin altını çizen Ergin, “Susam tarımında mekanizasyona geçilmesi ile geleneksel yöntemlerle yapılan susam tarımında yaşanılan dezavantajları ortadan kaldıracağından sürdürülebilirliği gözle görülür şekilde artacağı düşünülmektedir. İlimizde halihazırda el emeğiyle yapılan susam tarımı 5 bin 200 dekar alanla sınırlı kalmıştır. Mekanizasyonla beraber bu rakamda büyük oranda artış sağlanacaktır. Demonstrasyon ve tarla günü faaliyetleri ile daha fazla çiftçiye ulaşılarak daha büyük alanlarda susam tarımının gerçekleştirileceği düşünülmektedir. Bu da bölge halkının buğdaya alternatif ürün olarak susamı tercih etmesini sağlamakla beraber sürdürülebilir kalkınmanın kapısını aralamış olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ
