SURİYE'DE İŞKENCE MAĞDURLARI REJİMİN ZİNDANLARINI ANLATIYOR - "Ömrümden ömür gitti, yaşadıklarımı kitapta toplamak istiyorum"

Ülkesinde soyadı benzerliği gerekçesiyle 76 gün zindanda tutularak çeşitli işkencelere maruz kalan 40 yaşındaki Samer Barakat, yaşadığı acı dolu günleri unutamıyor - Samer Barakat:- "Ömrümden ömür gitti. Tüm bu yaşadıklarımı kitapta toplamak istiyorum"- "
SURİYE'DE İŞKENCE MAĞDURLARI REJİMİN ZİNDANLARINI ANLATIYOR - "Ömrümden ömür gitti, yaşadıklarımı kitapta toplamak istiyorum"

HATAY (AA) - SALİM TAŞ- Suriye'de rejim güçleri tarafından soyadı benzerliği nedeniyle 76 gün alıkonulan ve çeşitli işkencelere maruz kalan 40 yaşındaki Samer Barakat, yaşadığı acı dolu günleri bir kitap yazarak anlatmak istiyor.

Suriye'nin Halep kentinde 2012 yılında tutuklanarak rejimin zindanlarına atılan Barakat, gördüğü işkenceleri AA muhabirine anlattı.

Barakat, 2012 yılında Suriye istihbarat elemanlarının kendisini "bir generali kaçırmak ve bir tanka el koymak" iddiasıyla gözaltına alarak zindanlara götürdüğünü söyledi.

Halep'te 76 gün boyunca iki farklı merkezde kaldığını aktaran Barakat, şöyle devam etti:

"2012 yılında Halep'e yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan akrabalarımın yanına ziyarete gittim. Daha sonra onların yanından otobüsle evime dönerken rejim güçleri tarafından oluşturulan bir kontrol noktasında aracımız durdurularak kimlik kontrolü yapıldı. Ben de otobüste bulunan diğer yolcular gibi kimliğimi verdim. Kimliğe bakan istihbarat elemanları beni otobüsten indirerek üzerimde bulunan her şeyimi aldılar. Bu kişilere beni neden alıkoyduklarını sorduğumda bana 'seni karakola götürerek birkaç soru soracağız' dediler. Neyle ilgili olduğunu sorduğumda da sert bir şekilde bana bağırarak soru sormamamı söylediler. Beni yaklaşık 10 kilometre uzakta bulunan bir binaya getirdiler. İçeri girdiğimde yerin 3 kat altında karanlık bir odaya aldılar ve burada hiçbir şey sormadan dövmeye başlayarak işkence ettiler."

- "Her dakika işkence edilen insanların çığlıklarını duyuyordum"

Barakat, zindanda gözlerinin kapatılarak, ellerinin ayaklarının duvara bağlandığını, daha sonra çırılçıplak bırakılarak üzerine su döküldüğünü, vücuduna elektrik verildiğini, sopa ve kalaşnikof silahının dipçiğiyle saatlerce kendisine vurulduğunu belirtti.

Bu şekilde kendisine günlerce işkence edildiğini anlatan Barakat, şunları kaydetti:

"Zindandaki birkaç günlük işkenceden sonra beni aynı binada bulunan bir komutanın odasına götürdüler. Buradaki kişi bana 'birkaç ay önce Halep'te muhaliflerle askerlerimiz arasında çıkan bir çatışmayı senin de aralarında bulunduğun Barakat ailesi çıkardı. Bir generalimizi kaçırdınız ve tankımıza el koydunuz. Bunlar nerede?' diye sordu. Ben de 'bu şaka mı?' diye sorduğumda, arkamdaki kişi silahla kafama vurdu ve yere düştüm. Olaydan haberimin olmadığını söyledim ama inanmadılar. Beni aynı gün başka bir zindana götürdüler. Burada içerisinde bir tuvaletin olduğu küçücük bir odada 76 kişi kalıyorduk. Hiçbirimiz oturamıyor ve ayakta beklemek zorunda kalıyorduk. Her 4 saatte bir istihbarat elemanları üzerimize su dökerek uyumamızı engelliyordu. Günlerce böyle kaldık. Her dakika işkence edilen insanların çığlıklarını duyuyordum."

- " 76 gün boyunca güneşi göremedim "

Kendisi ve ailesi hakkında yapılan tahkikatta bir olaya karışmadıklarının tespit edilmesi üzerine serbest bırakıldığını belirten Barakat, "76 gün boyunca güneşi göremedim. Zindandaki o günlerimi unutamıyorum. Ömrümden ömür gitti. Tüm bu yaşadıklarımı kitapta toplamak istiyorum." diye konuştu.

Barakat, yaşadığı bu olayın ardından eşiyle Hatay'a geldiklerini ve burada kendi imkanlarıyla yaşamaya başladıklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: