Süt zarar ettiriyor, inekler kesiliyor

Çiğ süt üreticileri ve kooperatif başkanları, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın daha önce yaptığı gibi elde kalan sütün süt tozuna dönüştürülmesi için Et ve Süt Kurumu'nun devreye girmesini ve üreticilerin kota dahilinde süt tozu üretimine geçmesini istiyor. Sütün durağan bir şey olmadığına dikkat çeken Süt Üreticisi Sosyolog Çataltepe de, “Sütümüz fazlaysa eğer süt tozunu yapar kenara koyarız. Süt tozunun akması, kokması olmaz. İstediğiniz zaman saklayabilirsiniz. Bu nedenle mandıracılar her halükarda para kazanıyor. Her gün süt geliyor ve önemli olan bizim bu sütü günlük olarak işlememizdir” ifadelerini kullandı.

‘HERKESİN BİR KÂR MARJI OLMALI’

Süte zam geldiği zaman yem fiyatlarının otomatik olarak arttığını söyleyen Çataltepe, “Herkesin bir kâr marjı olması gerekiyor. Bunun çözümü aslında biz de yerli üretim diyoruz. Dışarıdan aldığımız hiçbir ürün bizim değildir. Bizimmiş gibi görünse de parasını verirsin ve paran kadar gücün olur. Burada yemin ham maddesini kendimiz üretmeliyiz. Yemi zaten kendimiz üretiyoruz. Orada teknolojimiz var. Türkiye’de 500-550 tane yem fabrikası var. Ham madde üretemiyor olmamızın nedeni tarım politikasıdır. Bu noktada devletin planlı üretime geçmesi gerekmektedir. Devlet diyecek ki, ‘benim şu kadar yem ihtiyacım var.’ Bunun için ayçiçeğine, arpaya, buğdaya, mısıra ihtiyaç var. Daha sonra bunları ektirecek, teşvik edecek ve üretici para kazanacak. Hem de ham maddemizi üretmiş olacağız” şeklinde konuştu.

‘ÜRETİM FAZLASI VAR TALEP EKSİĞİ VAR’

Birçok işletmenin kapalı olması nedeniyle süt ve süt ürünlerinde talep eksiği olduğunun altını çizen Çataltepe, şöyle konuştu: “Süt ürünleri, gıda işi özellikle pandemi döneminde biraz daha düştü. Üretim arz fazlası var ve aynı zamanda talep eksiği var. Bu nedenle bu zamanlarda süt alımının düşmesi çok normal. Çünkü tüketim az, arz fazla. Diğer mandıraların süt bırakmaları, ellerindeki sütleri azaltmaları taleple ilgilidir. Bu geçici bir durumdur. Ben bir iki ay sonra bu işin tekrar rayına oturacağı kanaatindeyim. Çiğ süt üretiminde ciddi sıkıntılar var. Maliyetin altında süt ürünü alınıyor. Yem fiyatlarına geçtiğimiz günlerde 6-7 lira gibi bir zam daha yapıldı. Geçen sene bu zamanlar 80-85 lira olan yem bugün itibarıyla 135 lira ile 140 lira arasında. Yeme yüzde 80 zam geldi ve süte yapılan zam da yüzde 20’dir. Para kazanıldığı zaman bu işin sürekliliği olur kazanılmazsa kimse bu işi yapmaz ve hayvanlarını kesime gönderir.”

‘SÜTTE İHRACATI TEŞVİK ETMEK GEREKİYOR’

Süt ürünlerinde ihracatın teşvik edilmesi gerektiğini savunan Çataltepe, “Süt tozu yanında kaşar, yoğurt, ayran üretimleri de var. Damızlık Birliği bunların üretimlerini yapmamış olsaydı bizim sütümüz şu anda 2 liraydı. Süt tozu teşviki mutlaka yapılacak. Bunun çıkışı şuradadır: Süt ürünlerine mutlaka teşvik verilecek. Mandıraların kolay para kazanma devrini bitirmeleri gerekmektedir. Bunun için ihracatı teşvik etmek gerekiyor. Mandıranın ürettiği peynirin, süt tozunun, yoğurdun, ayranın dünya piyasasına açılması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi. Çataltepe, pandemiden dolayı otellerin, restoranların kapalı olmasıyla her şeyin kısıtlamalı bir şekilde ilerlediğini, buraların et ve süt ürünlerinin hat safhada kullanıldığı yerler olduğunu belirterek bu nedenle süt tüketiminin azaldığını aktardı.

‘SÜT ZARAR ETTİRİNCE İNEKLER KESİLİYOR’

Süt fiyatlarının süt maliyetini karşılamadığını ifade eden Çataltepe, “Şu anda bir litre sütün maliyeti bugünkü fiyatlarla beraber 3.30 kuruştur. Bir litre sütün satış fiyatı 2.80 kuruş, verilen teşvikle beraber 3.10 kuruştur. Biz 20 kuruş zarar etmekteyiz. Bizim para kazanabilmemiz için süt fiyatlarının en az 3.60 kuruş olması gerekmektedir. Dana kesimi 36 lira, inek kesimi 35 liradır. Etten ve sütten zarar eden üretici bir daha dönmemek üzere bu işi bırakıyor. Bu sefer üretilmeyince hepimizi büyük tehlike bekliyor” diyerek sözlerini noktaladı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ