Takıların hikayesini kağıttan yazıyor

Bazı takıların hikaye yazdığını söyleyen Kart, “Bazı takılarda kimsenin duymadığı orijinal hikayeler yazar. Bu belki istikbalde çok önemli bir yerde olabilecek bir sanattır” dedi.

Kulesite AVM’de düzenlenen sergide yaptığı atık kağıtlardan takılarıyla yer alan Tasarım Ustası Ali Rıza Kart (51), kağıttan sadece takı yapmakla kalmayıp aynı zamanda atık kağıtları bir enstrüman aleti haline bile getirebiliyor. En büyük hayalinin kağıttan orkestra yapmak olduğunu dile getiren Kart, “Bu benim hayalim. Mesela bir tane kullanılabilir fonksiyonel ney yaptım. Bir üstat bana orijinal neye çok yakın bir ses olduğunu söyledi. Kolyeler, küpeler, çeşitli tespihler bunlar tabi bir kuyumcunun vitrininde sergilenecek kalibrede bunu yapmayı önemsiyorum. Bir kuyumcunun dükkanında da sergilendiğine göre bunu başarmışım” ifadelerini kullandı.

‘SANATLA İLGİLİ SIRRIM YOK’

Kağıttan takı yapmanın dünyadaki tek temsilcisi olduğunu ifade eden Kart, “Bu konuda eğitim verdiğimiz öğrencilerimiz var. Öğrencilerimizin de öğrencileri var. Bunları insanlara aktarmayarak benimle birlikte ölüp gitmesini istemiyorum. Bunun için savaşıyorum.  Bunun öğretimi konusunda benim desteklenmeye ihtiyacım var. Fakat tabi o zamanı bir türlü yakalayamadık. Çok sınırlı bir eğitim seviyemiz oldu. Oradan öğrenebildikleri kadarıyla bir şeyler yapıyorlar. Ama burada benim öğrettiğim bine yakın teknik var. Bu tekniklerin hepsini aktarmam lazım. Benim çünkü sanatla ilgili hiç sırrım yok. Yani bildiğim her şeyi öğretirim. Ama o sabrı göstermek gerekir. Akademik seviyede bir bölüm bile olmalı. Çünkü kağıt herkesin düşündüğü bir şey değil. Bence dünyanın en kıymetli malzemelerinden bir tanesidir. Ve inanılmaz israf edilen bir malzeme. Ben kendi adıma da olsa hem bu israfı önlemiş oluyorum” şeklinde konuştu.

‘MEMLEKETİME KALSIN İSTİYORUM’

Kağıttan takı yapma sanatının yurt dışından da talep gördüğünün bilgisinin veren Kart, “Bir gün televizyon seyrederken elimde bulunan kağıt parçalarıyla oynarken gözüm takıldı. Keşke işe yarar bir malzeme olsaydı dedim. Daha sonra bunu verniklesek ne olur diye düşündüm. Gittim denedim vernikle uyumunun ne olacağını hiç bilmiyordum. Bundan 20 yıl önce ilk safahat böyle başladı. Ondan sonra yavaş yavaş bugünlere geldik.  Benim bu ürettiğim ürünler genellikle yurt dışından talep görüyor. Mesela Cambridge Üniversitesi bana bir teklifle geldi. Dediler ki, “gelin bu sanatı burada öğretin.” Ben evet bu sanatı herkese öğretirim ama tek şartım var. Memleketimin insanı olacak. Bir İngiliz’e bir Alman’a öğretmem ben bu sanatı. Bu da benim tarzım. Bu şuan geleneksel bir sanat değil ama bundan 50 yıl sonra neden bize ait geleneksel bir sanat olmasın? Ben o yüzden bunu çok önemsiyorum. Belki 50-100 yıl sonra biz olmayacağız ama bu memleketime ait bir şey olarak kalsın istiyorum” diye aktardı.

‘TESPİHE VASİYETİMİ YAZDIM’

En özel ürünlerinin tespihler olduğunu kendi kullandığı tespihe de vasiyetini yazdığını vurgulayan Kart, “Tespihleri seviyorum. Tespih yapmayı da seviyorum. Özel ürünler tabii ki de tespihler, kendi tespihimin içinde vasiyetimi yazdım. Vasiyet derken ‘tarlayı, arsayı kime bıraktık’ değil yani, kızlarıma öğütlerimi yazdım. Onu da şu mantıkla yaptım, öldükten sonra söylenen sözün tesirini kendimden biliyorum. Dolayısıyla da evlatlarıma nasıl söz söyleyebilirim diye düşündüğümde tespihimin içine yazdım ve Hak vaki olduğunda, biz öldükten sonra tespihi kırıp, bakıp okuyacaklar ne demişiz öğrenecekler” diye konuştu.

‘TESPİHİM CUMHURBAŞKANIN KOLEKSİYONUNDA VAR’

Kendi yaptığı tespihin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da koleksiyonunda olduğunu belirten Kart, “Benim tespihim çok özel tespihlerdir. Birçok bakanımızın koleksiyonunda da benim yaptığım tespihlerden var. Benim yaptığım ürünler takı ağırlıklı olduğu için daha çok kadınlara hitap ediyoruz. Ama tespih erkeklerden çok ilgi görüyor” diyerek sözlerini tamamladı.

•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ