TCMB Başkanı Murat Uysal soruları yanıtladı: (2)

"Son dönemde kurda bir değişim, TL'de bir miktar değer kaybının kademeli bir şekilde yaşandığını gördük. Bu bize aslında kurda herhangi bir seviye savunma gibi bir hareket tarzı içinde olmadığımızı gösteriyor"- "Türk lirasına yatırım imkanları, swap imkan
TCMB Başkanı Murat Uysal soruları yanıtladı: (2)

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, son dönemde kurda bir değişim, TL'de bir miktar değer kaybının kademeli bir şekilde yaşandığını belirterek, "Bu bize aslında kurda herhangi bir seviye savunma gibi bir hareket tarzı içinde olmadığımızı gösteriyor." dedi.

Uysal, video konferans ile gerçekleştirilen Enflasyon Raporu 2020-II Bilgilendirme Toplantısı'nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Rezerv ve kur politikası ile ilgili bir soruya Uysal, "Kur savunması olmadığını, son 1-2 aylık kur gelişmelerine baktığımızda çok net bir şekilde görebiliriz, izleyebiliriz. Mart ayının belki ikinci haftasından itibaren biraz daha hızlanmakla birlikte aslında son dönemde kurda bir değişim, TL'de bir miktar değer kaybının kademeli bir şekilde yaşandığını gördük. Bu bize aslında kurda herhangi bir seviye savunma gibi bir hareket tarzı içinde olmadığımızı gösteriyor." şeklinde yanıt verdi.

Uysal, bu alanda yalnız olunmadığını, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinde de değer kayıplarının görüldüğünü ifade etti.

Reel kurun geldiği seviyenin de gözetilmesi gerektiğine dikkati çeken Uysal, şunları kaydetti:

"Son gelişmelerle birlikte aslında reel kur son dönemlerin hemen hemen en düşük seviyelerine yakın seyrediyor. Bunun da değerlendirmelerde dikkate alınması lazım. Aynı şekilde geçen yıl içerisinde reel sektörün, firmalarımızın ciddi oranda borç azaltımına gittiğini görüyoruz. Döviz yükümlülüklerini büyük bir oranda azalttıklarını görüyoruz. Firmalarımızın pozisyon azaltmış olması reel kurun seviyesi, son dönemde kurun zaten belli bir hareket yapmış olması, aynı şekilde yerleşiklerin de büyük ölçüde dolarize olmuş olması ama son dönemde burada da pozitif gelişmeler görüyoruz, bunu da belirtmek isterim. Bu çerçevede değerlendirdiğimizde kur seviyesi ile ilgili bir savunma mekanizmamız yok ama finansal istikrar açısından tümüne bakmamız lazım. Zaten faizle bazen yönetemeyeceğimiz durumlar, dönemler olabilir. Dolayısıyla tabii ki kurdaki istikrarı önemsediğimizin de altını çizmek istiyorum."


- "Cari dengede yıl genelinde ılımlı seyir bekliyoruz"


Murat Uysal, cari dengede yıl genelinde ılımlı bir seyir beklediklerini ifade ederek, "İlk etapta ihracat ve turizm biraz daha erkenden belki olumsuz etkileniyor. Şubat ayı itibarıyla 1,3 milyar dolar civarında bir açık ama toplamda yıllıkta da 6 milyar dolar fazla şeklinde oluşmuştu cari denge... Burada biraz hafif bir bozulma olabilir ama yıl geneline bakıldığında petrol fiyatları ve ithalatın belirgin azalması ile cari dengede ılımlı seyir oluşmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) TL swap işlemleri limitinin sınırlanmasına ilişkin düzenlemesine değinen Uysal, şunları ifade etti:

"Burada amaçlanan, özellikle dalgalanma yaratan spekülatif pozisyonlanmaların belli bir vadeye sıkışmasını önlemek. Aslında burada da piyasalardaki volatilitenin artmasını önlemek amaçlı atılan adımlar... Burada tamamen sınırlanmış değil ama oldukça düşük seviyeye çekilmiş vaziyette. Dolayısıyla Türk lirasına yatırım imkanları, swap imkanlarının sınırlanması nedeniyle tamamen kapandı demek çok doğru olmaz. Bununla birlikte bizim swap görüşmelerimiz ya da swap anlaşmalarımız bundan tamamen farklı bir durum. Bu, merkez bankaları arasında özellikle yerel paralarla ticaretin geliştirilmesi ve aynı zamanda finansal güvenlik kalkanı ve rezerv desteği açısından da önem arz eden bir unsur. Biz bunların benzerini yaptık. Yaptıklarımızın miktarlarını artırma aşamasındayız ve bununla birlikte yeni anlaşmalar noktasında görüşmelerimiz devam ediyor. BDDK'nın düzenlemesi ile bunu ilişkilendirmek çok doğru olmaz diye düşünüyorum."

Uysal, aktif rasyosu konusunda BDDK'nın yaptığı son düzenlemeye ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, burada özellikle likiditenin homojen dağılımının ve kaynakların etkin kullanımının amaçlandığını söyledi.

Burada pay tarafında Merkez Bankası ile yapılan swap işlemlerinin de belli oranda dikkate alındığına işaret eden Uysal, "Yurt dışıyla yapılan swap işlemlerinin, swap imkanlarının azalması, son dönemde bankaları Merkez Bankası ile swap yapmaya yöneltmiş bulunuyor. Burada düzenlemenin de bir miktar etkisi var. Merkez Bankası ile yapılan swapların bu kapsamda arttığını son dönemde görüyoruz. Biz de bankaların likidite yönetimine esneklik sağlama amaçlı swap limitlerini belli ölçüde artırdık. Daha önce döviz depo limitlerinin yüzde 20'si olan hem kotasyon swap hem de ihale swap limitini yüzde 30'a çıkardık. Dolayısıyla bankalara bu kanaldan gerekli likidite yönetiminde esnekliği sağlamış bulunuyoruz." şeklinde konuştu.


- "İç talep kaynaklı kademeli toparlanma öngörüyoruz"


TCMB Başkanı Uysal, yabancı yatırımcıların iç borçlanma piyasasındaki payının düşmesine ilişkin soru üzerine, "Son dönemlerin en düşük seviyelerine yakın bulunuyoruz. Portföy çıkışları tarafında oldukça pozisyonlanmanın azaldığını, aslında burada bizim açımızdan ekstra satış baskısının da bir miktar azaltıcı etkisi olduğunu tekrar hatırlatmam gerekir. Bunun zaman içinde enflasyon dinamikleri ve olumlu beklentilerle birlikte yabancı yatırımcıların iç borçlanma piyasasında ağırlığının olmasını belli ölçüde isteriz. Geldiğimiz nokta itibarıyla kırılganlığı azaltıcı etki olarak değerlendirmek gerekir." ifadelerini kullandı.

Kamu bankalarının krediler üzerindeki ağırlığını ve bunun herhangi bir risk teşkil edip etmediği yönündeki soruya Uysal, şöyle yanıt verdi:

"Koronavirüs salgını öncesinde kredilerde tüm sektörde genele yaygın belirgin bir iyileşme ve trend vardı. Ancak salgın sonrasında özellikle risk algısının artmasından ötürü bir miktar bankacılık tarafında likit kalma tercihi arttı ancak kamu bankalarında ağırlıklı kredi büyümesi hızla devam etti. Finansal sistemin işlemesi, kredi kanallarının açık kalması, firmaların üretim potansiyeli ve istihdam kapasitesinin devam etmesi açısından kredi kanallarının açık kalmasının ve güçlü bir şekilde işlemesinin parasal aktarım mekanizması açısından da çok önemli buluyoruz. Dolayısıyla kamu bankalarının kredi tarafında ağırlıklı adımlarını ve programlarını bu çerçevede değerlendiriyoruz. Etkili olmuştur, çok hızlı ve kapsamlı hareket edilmiştir. Dolayısıyla ekonomiye verilen destek açısından biz bunu önemli buluyoruz. Tabii risklilik açısından bakıldığında, büyük kısmının KGF destekli krediler olduğunu da söylemek lazım. Dolayısıyla bir miktar kredi riskliliği açısından KGF güvencesi olduğunu da söylemek gerekir.

Bununla birlikte aldığımız tedbirlerle özellikle likiditenin hem finansal hem de reel sektör açısından erişiminin rahat olabilmesi için çok ciddi tedbirler aldık. Fonlamalarımızın vadesini uzattık, tahvil alımlarımızı arttırdık, swap imkanlarını arttırdık. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde, kamu bankaları ve diğer tüm bankalar açısından likidite anlamında bir sıkıntı gözükmüyor. Likidite tarafında oldukça rahat konumdalar ve gerektiğinde Merkez Bankası likidite konusunda bankacılık sektörüne sıkıntı yaşatmayacağını bu dönemde güçlü bir şekilde ifade etmişti."

Uysal, salgının daha uzun sürmesi durumunda alınacak aksiyonlara ilişkin soru üzerine de, "Senaryolarımızı aslında normalleşme süreciyle birlikte tam zamanlaması belli olmamakla beraber yılın ikinci yarısından itibaren özellikle iç talep kaynaklı ve ardından genele yaygın bir kademeli toparlanma öngörüyoruz. Senaryomuz bu çerçevede demiştik. Öngörülerimizin dışında bir durum oluşursa da ona karşı da her türlü tedbiri almaya, imkanlarımızı ve araçlarımızı etkin bir şekilde kullanmaya hazır olduğumuzu söylemiştik. Finansal sektöre gerektiğinde gerektiği kadar destek sağlanacak. Parasal aktarım mekanizmasının etkin çalışmasını sağlayacak şekilde tüm tedbirleri almaya devam edebiliriz." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Kaynak: