"Terörle mücadele Şam yönetimiyle ilişki kurularak sürdürülmeli"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz:- "Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlamak amacıyla Suriye toprakları üzerinde sürdürdüğü terörle mücadelenin meşruluğundan elbette kuşku duymuyoruz. Terörle mücadelenin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterile
"Terörle mücadele Şam yönetimiyle ilişki kurularak sürdürülmeli"

TBMM (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlamak amacıyla Suriye toprakları üzerinde sürdürdüğü terörle mücadelenin meşruluğundan kuşku duymadıklarını belirterek, "Terörle mücadelenin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilerek ve doğrudan Şam yönetimiyle ilişki kurularak sürdürülmesinin ise en doğru yol inancındayız." dedi.

Çeviköz, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Barış Pınarı Harekatı'nda 8. güne girildiğini, Türkiye'nin Avrupa Birliği, Arap Birliği gibi uluslararası kurumlar ve başta Almanya, Fransa, Çin ve Rusya gibi ülkeler tarafından hem kınandığını hem de yaptırımlarla karşı karşıya bırakıldığını belirtti.

"AKP iktidarlarının yürüttüğü 'diplomasizlik diplomasisi' bugün Türkiye'nin yalnızlığını derinleştirmiştir." diyen Çeviköz, Türkiye'nin aynı anda hem İsrail hem de Filistin'den destek bulamayan ülke konumunda olduğunu ifade etti.

Çeviköz, "Orta Doğu'da düzen kurmaya kalkan AKP'nin, Katar'dan başka dostu olmadığı, Afrika açılımı yapmaya kalkışanların yanında Somali'den başka kimsenin durmadığı net şekilde görülmüştür." dedi.

Türkiye'nin Batı ülkeleriyle, Rusya, İran, ABD ve özellikle Şam rejimiyle diyalog kanalını açık tutması gerektiğini savunan Çeviköz, "Suriye yönetimi, Suriye Demokratik Güçleri ile anlaşma sağlamış, ABD Başkanı Trump istikrarsız bir dış politika anlayışı sergilemiş, Rusya ise Türkiye ile Suriye ordusu arasında bir tampon oluşturmuştur ancak saydığım bütün bu durumlar savaş alanında sürekli olarak değişiklik göstermektedir." diye konuştu.

İstikrarsız bir dış politikanın, yoksullaşan ve kutuplaşan toplumu beraberinde getirdiğini anlatan Çeviköz, şöyle devam etti:

"Yaptırımlar olmasa dahi krizde olan ülkemiz ekonomisi büyük darboğaza giden bir haldedir. İstikrarsız askeri plan nedeniyle Mehmetçik'in hayatı daha fazla tehlikeye atılmaktadır. Son Suriye operasyonuyla beraber AKP'nin 'neosmanlıcı' dış politika anlayışı tamamen çökmüştür. Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlamak amacıyla Suriye toprakları üzerinde sürdürdüğü terörle mücadelenin meşruluğundan elbette kuşku duymuyoruz. Terörle mücadelenin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilerek ve doğrudan Şam yönetimiyle ilişki kurularak sürdürülmesinin ise en doğru yol inancındayız."

Çeviköz, iktidara bazı soruları yöneltme ihtiyacı duyduklarını belirterek, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı başdanışmanları tarafından ABD ile Türkiye'nin anlaştığı belirtilmektedir. Bu anlaşmanın sınırları nedir, karşılığında nasıl bir söz verilmiştir? Yapılan operasyonun Suriye'nin toprak bütünlüğünü amaçladığı söylenmektedir. Gerçekten Suriye'nin toprak bütünlüğü amaçlanmakta mıdır yoksa Suriye sınırında bir 'ihvan devleti'nin kurulması mı amaçlanmaktadır? ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Erdoğan'ın, Trump'a, Türkiye'nin Kobani'ye operasyon düzenlemeyeceği güvencesi verdiğini de belirtmiştir. Acaba böyle bir taahhüt bizim tarafımızdan ABD'ye verilmiş midir?"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çeviköz, ABD'den gelen yaptırım açıklamalarına ilişkin soru üzerine, "NATO üyesi bir ülkenin savunma bakanının, NATO üyesi bir başka ülkenin topraklarına girmesinin yasaklanması gibi bir yaptırımla karşılaşmayı vahim görüyoruz. Bunun NATO'nun insicamı, kendi içindeki dayanışması açısından NATO'ya karşı olan çevrelerde büyük bir sevinç kaynağı olacağından endişe duyuyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Ünal Çeviköz, UEFA'nın, A Milli Takım'da forma giyen futbolcuların 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Arnavutluk ve Fransa ile oynadıkları maçlarda olası siyasi provokasyon içeren davranışlar sergilediği iddiasıyla Türkiye Futbol Federasyonuna disiplin soruşturması başlatmasını da değerlendirdi.

Milli maçlarda veya herhangi bir ülkenin liglerinde, futbolcuların yaptıkları selamlama biçimlerinin hiçbir şekilde siyasi olarak yorumlanmaması gerektiğini vurgulayan Çeviköz, şunları kaydetti:

"Bir futbolcunun gerek yüzük işareti yaparak sözlüsüne, nişanlısına veya eşine gerek bebek sallayarak yavrusuna verdiği mesajlar gerekse şu sırada fevkalade önemli bir operasyon sürdüren Mehmetçik'imize asker selamı vererek verdiği mesajlar hiçbir şekilde siyasi anlam taşımamaktadır. Kaldı ki bunu gündeme getirenler daha önce başka toplantılarda ve turnuvalarda benzer şeylerin yapıldığını da herhalde bugün basındaki fotoğraflardan görmüşlerdir. UEFA'nın böyle bir karar almasının haksız olduğunu düşünüyoruz."


Kaynak: