Testis tümörleri, 20-35 yaş arasında sık görülüyor

Medicana International İstanbul Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu:- "Testis tümörlerin erken tanısında yaşam oranı yüzde 95'lere çıkıyor"
Testis tümörleri, 20-35 yaş arasında sık görülüyor

İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, testis tümörleri, 20-35 yaş arasında en sık görülen kanser türlerinden olduğunu belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Koyuncu, erkeklerde görülen habis tümörlerin yüzde 1-2'sini oluşturduğunu, daha önce tedavisi zor ve tehlikeli olarak tanımlanan testis tümörlerinde günümüzdeki gelişmelerle erken tanı olduğunda yüz güldürücü sonuçlar alındığını kaydetti. Koyuncu, testis tümörlerinin erken tanısında yaşam oranının yüzde 95'lere çıktığını ifade etti.

Koyuncu, şunları kaydetti:

"Testis tümörlerinin sebepleri net bilinmiyor ama risk faktörü olarak inmemiş testis ve aile öyküsünün varlığı hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. Testislerde bazen ağrılı ama çoğu zaman ağrısız kitle veya büyüme, torbada ağırlık hissi, hidrosel gibi belirtiler önem arz eder ve testis kanseri şüphesini doğurur. En sık belirtisi ise testiste ele gelen sertliktir. Sadece testisin alınması ile bile kanserden tamamen kurtulma şansı yüksektir. Bu yüzden, her ay bir kez testisleri elle, kendi kendini muayene etmek önemlidir.

Testiste kitle saptandığında gerekli radyolojik tetkikler, tümör belirteçleri yapılmalı ve tedavinin ilk basamağı olan testisin alınması ameliyatına hasta hazırlanmalıdır. Bu ilk ameliyat sonrası patolojinin tipine göre ileri evreleme için gerekli olan bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntülenmesi veya PET bilgisayarlı tomografi gibi tetkikleri yapılmalı ve gerekiyorsa ek tedaviler planlanmalıdır."

İlk basamak tedavi Radikal Orşiektomi denilen ameliyatla kanserli testisin alınması olduğunu belirten Koyuncu, "Sonrasında patolojik sonunca göre Takip/kemoterapi/radyoterapi (ışın tedavisi) gerekmektedir. Bu hastalarda uzun dönem yakın takip hastanın sağ kalımı için ciddi önem arz etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: