TSE'nin hedefi Dördüncü Sanayi Devrimi

TSE Başkanı Adem Şahin:- "Dördüncü Sanayi Devrimi'nin hayata geçirilebilmesi için büyük bir dönüşüm gerekiyor, bunun için Dördüncü Sanayi Devrimi'ne yönelik standardizasyon ve uygunluk değerlendirme altyapısını sanayici ve iş adamlarıyla oluşturacağız"
TSE'nin hedefi Dördüncü Sanayi Devrimi

ANKARA (AA) - AYŞE BÖCÜOĞLU BODUR - Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Adem Şahin, Dördüncü Sanayi Devrimi'nin hayata geçirilebilmesi için büyük bir dönüşüm gerektiğini belirterek, bunun için Dördüncü Sanayi Devrimi'ne yönelik standardizasyon ve uygunluk değerlendirme altyapısını sanayici ve iş adamlarıyla oluşturacaklarını ifade etti.

Şahin, 14 Ekim Dünya Standartlar Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, standartların, insanlık tarihi kadar eski olan, günlük yaşamın her alanında bulunan, hayatı kolaylaştırmak, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda düzen tesis etmek amacıyla oluşturulan kurallar olduğunu söyledi.

Bilgi ve inovasyonun küresel düzeyde yayılmasının, standartlar sayesinde olacağını vurgulayan Şahin, Uluslararası Standardizasyon Kuruluşunun, Uluslararası Elektroteknik Komisyonunun ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliğinin, Dünya Standartlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajın bu yılki temasının "Uluslararası Standartlar ve Dördüncü Sanayi Devrimi" olduğunu aktardı.

Dördüncü Sanayi Devrimi'nin hayata geçirilebilmesi için büyük bir dönüşüm gerektiğinin altını çizen Şahin, Dördüncü Sanayi Devrimi'ne yönelik standardizasyon ve uygunluk değerlendirme altyapısını sanayici ve iş adamlarıyla oluşturacaklarını bildirdi.

Şahin, 16 Ekim'de 64'üncü kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan TSE'nin, Türkiye'de standardizasyon konusunda tüm kesimlerin bilinçlenmesi için toplantı, çalıştay ve sempozyumlar düzenlemeye devam edeceğini dile getirdi.

Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye'nin standardizasyon alanında dünya devleriyle aynı kulvarda olması gerektiğinin belirten Şahin, "TSE, bu bilinçle standardizasyon çalışmalarına devam etmekte. Standartların öneminin anlaşılmasına, standardizasyon bilincinin ülkemizde ve dünyada yaygınlaşmasına hizmet eden 14 Ekim Dünya Standartlar Günü'nü kutluyorum." dedi.

- "Sanayicimizin standart hazırlama süreçlerinde söz sahibi olmasını istiyoruz"

Şahin, TSE'nin uluslararası ve bölgesel standardizasyon kuruluşlarında yapılan faaliyetlere aktif katılmaya çalıştığını belirterek, "Bu standartları belirleyen kuruluşlarda arzu ettiğimiz seviyede değiliz. Bunun için sanayicilerimiz standart hazırlama süreçlerine TSE'nin Ayna Komiteleri vasıtalarıyla aktif olarak katılmaları gerekiyor." diye konuştu

Gelişmiş sanayi ülkelerinin, kendi üretim yöntemlerinin dünya standardı olarak kabul ettirmek istediğine dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:

"TSE'nin hedefi standartların belirlendiği yerlerde sanayicimizin temsilini ve katılımını temin etmek. Sanayicilerin katıldığı ve bu standart hazırlama faaliyetlerine iştirak ettiği komitelere Ayna Komiteler diyoruz. Bunun içinde Türk özel sektörünün çatı kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bir protokolümüz var. Bu protokolü imzaladıktan sonra TOBB'un da desteğiyle daha çok sanayicimizi Ayna Komitelere dahil edip standart hazırlama süreçlerinde söz sahibi olması için çalışıyoruz. Bunu yaptığımızda sanayicimiz ürettiği ürünün dünyada standart olarak nasıl şekillendiğinden haberdar olacak ve kendi yöntemlerini standartlara dahil etme konusunda faaliyetlere katılmış olacak."

Şahin, Türk ürünlerinin yabancı pazarlarda kabul edilebilirliğini sağlamak için çalışmalar yaptıklarını anlatarak, TSE'nin geleneksel ihracat pazarının tamamında tanınan bir kurum olduğunu anlattı.

- "TSE'nin nükleer denetimini stratejik görüyoruz"

TSE'nin nükleer santralleri denetlemede rol alacağına da değinen Şahin, şunları kaydetti:

"Nükleer Santral yatırımları yüksek teknolojik ürünlerin kullanıldığı özel yatırımlar, bizim şu ana kadar ilk defa karşılaştığımız bir yatırım, bunların testleri, belgelenmeleri, muayeneleri ve gözetimleri o teknolojiyi bilen ülkeler tarafından yapılabilen şeyler. Bizde, nükleer santral işini fırsata çevirip ülkemizde yapılan bu yatırımın, muayene gözetim ve belgelendirme yapacak kuruluşlara yüklediği görevleri yapabilecek bir altyapıya sahip olmak adına taraf olduk. Orada bir konsorsiyumuz ve oradan elde etmemiz gereken bilgi birikimi var. Muhtemele, Akkuyu'daki tecrübeyi Türkiye'nin bu alandaki diğer yatırımlarında da kullanmaya devam edeceğiz. TSE'nin bilgi birikimine çok ciddi bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Onun için TSE'nin nükleer denetimini stratejik görüyoruz. Türkiye'de ve TSE'nin içinde de böyle bir teknik kabiliyetin gelişmesi önemli."

Kaynak: