Türk Amerikan Eczacılar Birliği Başkanı Uğur'dan ABD hükümetine Kovid-19 eleştirisi:

NEW YORK (AA) - İSLAM DOĞRU - Türk Amerikan Eczacılar Birliği (TAEB) Başkanı Mehmed Bülend Uğur, Kovid-19 salgınının ABD’yi "tsunami" gibi vurduğunu belirterek, “Bunu gördük, gördüğümüz halde ABD hükümeti maalesef hiçbir şey yapmadı." dedi.

İstanbul Eczacılık Fakültesinden mezun olan ve 15 yıldır New Jersey eyaletine bağlı Trenton kentinde eczacılık yapan Uğur, ABD’yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve eczacılık sektörüne etkisi hakkında AA’ya değerlendirmelerde bulundu.

- “ABD hükümeti maalesef hiçbir şey yapmadı”

Uğur, ABD’de yetkililerin Kovid-19 salgınına hazırlık konusunda çok geç kaldıklarını vurgulayarak, “Üzülerek söylüyorum, bu salgın bir tsunami, bunu gördük, gördüğümüz halde ABD hükümeti maalesef hiçbir şey yapmadı." diye konuştu.

Yönetimin tepki görünce harekete geçtiğini savunan Uğur, "Bağışıklık sistemi kuvvetli olanlar kurtulur gibi bir yaklaşım sergilendi. Tepki alınca harekete geçtiler ama açıkçası ben atılan adımları yine çok yeterli görmüyorum. İnsanların hasta olmasını beklediler, şu an da kurtarma çalışmaları yapıyorlar. New York’ta hasta olan, hayatını kaybedenlerin yüzde 40'ı maalesef dar gelirli Afrikan Amerikan kesimler.” değerlendirmesini yaptı.

Uğur, salgının 2-3 hafta daha yükselmeye devam edeceği tahminini dile getirerek “Eğer ABD, havalimanlarını, sınırlarını 2 hafta daha erken kapatmış olsaydı, şu anda bu pandemi bitmişti. Ama daha zirveye gelmedi." ifadesini kullandı.

- “ABD sağlık sistemi hiçbir zaman iyi olmadı”

ABD’de, sigortasız veya iyi bir sigortası bulunmayanların iyi bir tedavi göremediğinin altını çizen Uğur, “ABD sağlık sistemi hiçbir zaman iyi olmadı. Bir şeyin iyi olması için herkese eşit hizmetin verilmesi gerekir.” görüşünü aktardı.

Uğur, “ABD'de banka hesabınızda 1- 2 milyon dolarınız varsa farklı hizmet görüyorsunuz, ama 100 bin dolarınız varsa farklı görüyorsunuz. Genele yayılmayan bir sistem iyi değil. Bunu çok net bir şekilde gördük ve görüyoruz.” dedi.

Kovid-19’dan dolayı ilaç temini konusunda da büyük sıkıntı yaşandığına dikkati çeken Uğur, virüsün tedavisinde kullanılan "Hydroxychloroquine"nin ABD'de karaborsaya düştüğünü anımsattı. Uğur “Normalde 100-120 dolar olması gereken bir ilacın fiyatı 15-20 kat arttı, bu doğru değil.” diye konuştu.

-“Eczacı olmasaydım eşim bu kadar kolay atlatamazdı”

Uğur, salgının günlük iş yoğunluğunu birkaç kat arttırdığını ve virüsten korunma zorunluluğundan dolayı çalışma şartlarını çok değiştirdiğini vurguladı.

Aldıkları tedbirleri de aktaran Uğur, "Pandemi başlar başlamaz plastik brandalarla eczanemizi küçülttük. Ön tarafta hastaların sadece gelip içeriden ilaçlarını alabilecekleri kadar ufak bir alan bıraktık. Buna ek olarak her gün maske takıyoruz, gelen herkesle öyle muhatap oluyoruz, her hastaya değişik eldiven kullanıyoruz. Şu ana kadar hiçbir çalışanımız hastalanmadı." ifadelerini kullandı.

Uğur, hijyen kurallarına çok dikkat etmesine rağmen piyano öğretmeni olan eşinin ders verdiği öğrencilerinden virüs kaptığını söyledi.

Yüksek ateş, terleme ve kuru öksürükle başlayan rahatsızlığın bazı geceler eşini sabahlara kadar ağlattığını belirten Uğur, “Eczacı olmamın vermiş olduğu kolaylıkla atlattık çok şükür. Hem ilaçları tanıyordum hem de temin edebildim ama eczacı olmasaydım eşim bu kadar kolay atlatamazdı.” dedi.

- İnternet üzerinden ilaç satışları piyasayı kötü etkileyecek

Uğur, salgının eczacılığa yönelik olumsuz etkilerinin olacağını vurguladı.

İnternet üzerinden satış yapan Amazon ve kargo şirketi UPS gibi şirketlerin çok para kazandığını aktaran Uğur, bunun ilerde eczacılığı daha da kötü etkileyeceğini dile getirdi.

Uğur, hükümetlerin eczacıları korumak için uluslararası şirketlere ciddi sınırlama getirmesi gerektiğini söyledi.