Türk edebiyatının üstadı! Tam 42 yıl geçti...
Kaldırımlar, Çile, Reis Bey ve Bir Adam Yaratmak… Türk edebiyatının üstadı, 100’e yakın esere imza attı. Şair, yazar ve düşünür Necip Fazıl Kısakürek'in vefatının üzerinden tam 42 yıl geçti.
Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Güçlü, fikir ve sanat dünyasının önde gelen isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek’in hayatını, mücadelesini ve bıraktığı etkiyi gazetemize aktardı.

Mustafa Güçlü, Necip Fazıl’ın batılılaşmaya karşı tek başına bir direniş başlattığını belirterek onun yetiştirdiği gençliğin bugün sayıca az olsa da yolunu aydınlatmaya devam ettiğini vurguladı. Başkan Güçlü, Necip Fazıl’ın edebi kişiliği ve duruşunun, kimlik arayışı içindeki toplumlar için hala güçlü bir kaynak olduğunu ifade etti.

‘MÜCADELEYE TEK BAŞINA BAŞLADI’
Necip Fazıl Kısakürek’in batılılaşmaya karşı mücadeleye tek başına başladığını ifade eden Güçlü, “Dedesinden İslami ve Osmanlı terbiyesi almış, babaannesinden ise batı terbiyesi almış bir şairdir. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında batı kültürü çerçevesinde bohem hayatı yaşayarak, çok meşhur olmuş, tanınmış ve ilgi odağı olmuştur.

Fakat 1934 yılından sonra tanıştığı Abdulhakim Arvasi Hazretleri ile 1943 yılına kadar olan münasebetinden sonra dönüş yaparak tercihini yerli, milli, İslami çizgide, Büyük Doğu Dergisi’ni çıkararak yeni bir misyonun temsilcisi olarak hayata atılmıştır. Batılılaşma hareketine karşı tek başına bir mücadeleye başlamıştır. Zaman içerisinde yüzün üzerinde kitap yazarak kendi çizgisi doğrultusunda 40 yıl boyunca bir gençlik yetiştirmiştir.” ifadelerine yer verdi.

‘ONU ANLAMAK VE YAŞAMAKTAN UZAKLAR’
Necip Fazıl’ın yolundan giden gençlerin nadir olduğunun, birçoğunun ise onu anlamak ve yaşamaktan uzak olduğunun altını çizen Güçlü, “Yetiştirdiği gençliğe özgüven, şahsiyet, kimlik kazandıran bir insan olarak görevini yapma huzuru içerisinde hakka yürümüştür. Bizim gençliğimizin yetişmesinde çok büyük emeği geçtiği için bizim jenerasyon tarafından çok sevilen bir üstadımızdır.

Necip Fazıl’ın yetiştirmiş olduğu gibi bir gençlik günümüzde Süreyya Yıldızı kadar nadir görülen ama parlak yıldızlardır. Herkes o yolda yürüdüğünü iddia etse de hiç kimse yaradılıştan bir yeteneği yoksa bu seviyeye gelmesi mümkün değildir. Ama elbette onun yolunda yürüyen samimi, ihlaslı bir gençlik devam ediyor. Maalesef büyük çoğunluğu onu anlamaktan da yaşamaktan da uzak.” diye aktardı.

‘BÜYÜK BİR İZ BIRAKTI’
Necip Fazıl’ın büyük bir iz bıraktığını aktaran Güçlü, “Kendisi büyük bir iz bırakmıştır. Batılılaşma hareketinin buldozer gibi üzerimizden geçtiği, şahsiyet ve kimliklerimizi kaybettiğimiz dönemde karşımıza çıkıp bize dik duruş kazandırmıştır. Onurlu ve özgüven kazandıran bir şahsiyet olarak çok sevilmiştir. Edebi ve şairane cümleleri bize güzel bir kaynak olmuştur.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
