‘Türkiye model ülke oldu’

Türkiye’nin Koronavirüs sürecinde gücünü ispat ederek, güvenilir ve büyük bir ülke olduğunu kanıtladığını ifade eden Lokman Koyuncuoğlu, “İlk çeyrekte gelen büyüme oranları bunun işareti aslında. Tüm dünyada ciddi ekonomik gerileme varken biz yüzde 4,5 büyüdük. Hep birlikte biraz daha çalışıp, model bir ülke olabiliriz” dedi.
‘Türkiye model ülke oldu’

Türkiye’nin Koronavirüs sürecinde gücünü ispat ederek, güvenilir ve büyük bir ülke olduğunu kanıtladığını ifade eden Yeni Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Lokman Koyuncuoğlu, “İlk çeyrekte gelen büyüme oranları bunun işareti aslında. Tüm dünyada ciddi ekonomik gerileme varken biz yüzde 4,5 büyüdük.  Sanayi alt yapımız müsait, insan kaynağımız müsait, dünyadaki şartlar buna müsait. İnşallah bunları hep birlikte biraz daha ekstra çalışıp, yeni ürünler geliştirip ortaya koyarak model bir ülke olabiliriz” dedi.

 

Türkiye’nin aldığı tedbirleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

İlk etapta hastalığın yoğun olarak bulaştığı kitle olan 65 yaş üstünün sokağa çıkması kısıtlandı ve onların evlerde oturmaları tavsiye edildi. İkinci haftadan sonra da 20 yaş altının sokağa çıkmasına izin verilmedi. Genç grup da virüsü hızla taşıyabilecek bir gruptu. Her iki yasaklanmaların ardından da Türkiye çok önemli sonuçlar aldı. Toplu alanlar, alışveriş yapılan yerler, yemek yenen yerler ve alışveriş merkezlerinin çalışma şartları değiştirildi. Bazı işletmelere paket servis imkanı verildi. Camilerde cemaatle namaz kılmak kısıtlandı. Spor müsabakaları, toplu panel, konferans gibi etkinlikler, insanların bir arada bulunacağı sosyal etkinlikler sırayla kısıtlandı. Sadece üretime yönelik iş yapabilecek, çalışacak insanlarla ilgili izinler verildi. Bu da Türkiye’nin ekonomik olarak gerekliliğiydi. Bu süreçte Türkiye şuandaki vaka ve ölüm sayısında dünyaya göre çok iyi durumda.

turkiye-model-ulke-oldu-1.jpg

Türkiye 93 ülkeye yardım etti. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dünyada özellikle Avrupa’da ciddi bir maske ihtiyacı doğdu. Nüfusu çok olan yerlerde ve hastalığın yoğun olarak yaşandığı yerlerde maske, siperlik ve sağlık ekipmanı eksikliği çıktı. Solunum cihazı eksiği çıktı. Türkiye bu konuda çok hızlı hareket etti ve başarılı işlere imza attı. Özellikle tekstilde iyi üretim yapan şehirler hemen işe giriştiler. Maske üretmeye başladılar sadece firmalar değil meslek liseleri de maske üretmeye başladılar. Türkiye dünyada en hızlı maske üreten ve en kaliteli, nitelikli maske üreten ve en çok güvenilen ülke konumuna geldi. Çünkü; açıkçası burada şunun altını çizmek lazım. Çin, dünyadaki pek çok ülkeye ürettiği maskelerle ilgili güven vermedi. Türkiye bu anlamda hem kredisi güçlü hem de yaptığı işin kalitesi yüksek bir ülkeydi ve talepler geldi. Bunların pek çoğu devlet kanalıyla yönlendirildi. En son 93’üncü ülke olan Çad’a da maske ekipmanı ve siperlik gönderildi. Talep eden ülkelere de devletin resmi kanalıyla uçaklarla bu ekipmanlar gönderildi. Ve Amerika gibi ülkeler başta olmak üzere pek çok nitelikli ülkeler de vardı. Türkiye bunu yaparken, salgının tüm dünyayı etkileyen bir salgın olduğunu, yardımlaşmanın öne çıkması gerektiğini ve bunu yaparken herhangi bir menfaatinin olmadığını ortaya koyarak söyledi. Türkiye şimdiye kadar mazlum coğrafyada insanlara yaptığı yardımların hiçbirisinde öncelikle kendi menfaatini düşünmedi, oradaki insanların ihtiyacını düşünerek yardım yaptı.

turkiye-model-ulke-oldu-3.jpg

Bazı sektörlerde gerileme, bazılarında gelişme oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Salgının ortaya koyduğu birtakım gerçekler var. İnsanların özellikle sosyal mesafeden dolayı birbirlerine teması sınırlandırıldı. Şimdi yeni bir kontrollü sosyal dönem başlıyor. Bu dönemde insanların birbirlerine çok yaklaşmaması gerekiyor. Maske takmaları gerekiyor ve hayatımızı buna göre sürdürmemiz gerekiyor. Temel kural artık belli; Maske mesafe temizlik. Eskisi gibi restoranlarda, kafelerde çok yoğun sıklıkla oturup birlikte kahve içeceğimiz, yemek yiyeceğimiz ortamları biraz öteleyeceğiz. Bunun ne zaman normalleşeceğini kesinleştirmemiz zor. Ama geçiş döneminde bu sektörlerin biraz daha gevşeyeceği, işlerinin biraz daha öncekiler gibi olmayacağı, daha farklı arayışlarla, daha farklı ürünlerle kendilerini geliştirmeleri gerektiği gibi bir gerçek var. Bunun yanında yoğun bir e-ticaret, kargo, alo paket servisi ve evden çalışma modeli uygulayarak hayata dönüyoruz. Özellikle gıdadaki güvenilirlik, insanların ihtiyaç duyduğu gıda ürünlerinin tedariki ve hijyene, uyma şartları artık bu dönemin olmazsa olmazları olacak. Bir taraflar eksilirken, bir taraflar artıyor. Yani her zaman işler kötüye gidiyor diye bakmak doğru değil. Bir kısmında eksilme olabiliyor ama bir kısmı iyiye gidiyor.

turkiye-model-ulke-oldu-2.jpg

Bu sürecin iş dünyasına yansımaları nasıl oldu?

Bu dönemde bir kez daha gördük ki, işadamlarımız sıkıntılı durumlara hızla entegre olup, çare, çözüm üretebiliyorlar. Bu dönemde Türkiye’deki girişimciler çok hızlı refleks gösterdi. Öncelikle hızlı maske üretimini gerçekleştirdiler. Maskenin yanında siperlik dediğimiz daha koruyucu ekipmanlar üretildi. Türkiye’deki değerli girişimciler çok kısa sürede ventilatör dediğimiz suni solunum cihazını üretti. Bunlar Türkiye’de çok fazla üretilmiyordu ama şuanda dünyanın en iyi solunum cihazlarını üreten ülkelerden bir tanesi olduk. Eğer bir ihtiyaç olursa Konya’daki girişimciler, sanayiciler, fabrikalarını hızlıca yeni üretim araç-gereçlerine dönüştürebilirler. İhtiyaç olan mamule dönük üretim yapabiliyorlar. Onları hayata geçirebiliyorlar ve ürettikleri ürünleri satabilecekleri bir pazar oluşturuyorlar. Birkez daha gördük ki sanayimiz de sanayicilerimiz de bunları geliştirebilecek niteliklere sahip. Bunları hemen ortaya koyabilecek ve Türkiye’ye katma değer sağlayabilecek birikimleri var. Bu Türkiye’nin en büyük artısıdır. Çünkü duruma göre refleks geliştirebilen, ortamın sıkıntısına göre kendisi konum alabilen bir yapımız var. Onun için çok korkmaya gerek yok, Allah’ın izniyle sırtımız yere gelmez. Planlı, programlı, ne yapacağımızı bilerek hareket ettiğimizde bunları ortaya koyabiliriz. Bu dönemin en büyük avantajı da hem girişimci insanımızın neler üretebileceğini gördük, hem de bu olağanüstü dönemden sonra yeni acil durumlar oluşursa; hem hazırlıklı, hem ARGE’si güçlü, hem finansı sağlam hem de pazar anlamında ne yapabileceğini bilen de bir kitle haline geldik. Bunlar bir araya geldiğinde üretemeyeceğiniz, satamayacağınız, geliştiremeyeceğiniz bir ürün yok. Bu Türkiye’nin en büyük avantajlarından biridir. Bu süreci, virüsle mücadeledeki başarımız ve 93 ülkeye yaptığımız yardımlarla Türkiye’nin yıldızının parladığı bir dönem olarak görebiliriz. İnşallah geçiş döneminden sonra Türkiye’nin; ekonomik olarak da çok iyi fırsatlar çıkarabilecek, gelişme kaydedecek, dünyada parmakla gösterilecek ülkelerden bir tanesi olacağını düşünüyorum.

turkiye-model-ulke-oldu-4.jpg

Türkiye ekonomik anlamda nasıl bir süreç izledi?

Biz hava savunma sistemlerimizle, İHA’yla, SİHA’yla, Akıncıyla örnek bir ülkeyiz. Libya’da yaşananlar malum. Libya’daki savaşın gidişatına etkileyecek boyuta ulaştık. Bununla birlikte sağlık sistemimizde de kendimizi geliştirip, sağlıkla ilgili her türlü teknik alt yapıyı, medikal ürünleri ve sağlık gereçlerini üretebilecek bir sanayi alt yapısını sağladık. Bunları üretecek ekipmanlarımız, mühendislerimiz ve ustalarımız hazır. Bu durum; Çin ve üretiminin dünyada algı anlamında negatife dönmesi, bizim de özellikle Avrupa’daki ihracatımızın fazla olması, Yakın coğrafya ile gönül bağımız, Afrika ülkelerinin bize güven duyması, Latin Amerika ile gelişmekte olan ilişkimiz sebebiyle dünyanın yeni parlayan yıldızı, salgından en çok ekonomik olarak istifade edebilecek ülke olabiliriz diye düşünüyorum. Petrol fiyatlarının düşmüş olması, üretimin diğer ülkelerde gerilemiş olması, biraz daha gerileyecek olmasından dolayı bunu fırsata çevirecek bir potansiyelimizin olduğu görülüyor. İlk çeyrekte gelen büyüme oranları bunun işareti aslında. Tüm dünyada ciddi ekonomik gerileme varken biz yüzde 4,5 büyüdük.Sanayi alt yapımız müsait, insan kaynağımız müsait, dünyadaki şartlar buna müsait. İnşallah bunları hep birlikte biraz daha ekstra çalışıp, yeni ürünler geliştirip ortaya koyarak model bir ülke olabiliriz.

turkiye-model-ulke-oldu-5.jpg

Yeni dünya düzeninde basın nereye evirilecek?

İnsanların evden çalıştıklarında ürettikleri hizmet ve performans aslında iş yerinde ürettiklerinden çok eksik değil. Hatta bazı noktalarda daha iyi. Şimdi bunun üretim anlamındaki artıları çok daha yüksek görünüyor. Zaten okullar eğitimin büyük bir kısmını dijital yaptılar. Belli meslek gruplarından bazıları mecbur evden devam ettiler. Biz de büyük çoğunlukla arkadaşlarımızın evden iş yapmasını istedik ve gazetemiz düzenli olarak çıktı, herhangi bir aksaklık olmadı. Bunun yapılabileceğini gördük. Şimdi yeni dönemin en önemli görüntüsü sosyal mesafe ve sosyal mesafe güvenliğiyle birlikte insanların birbirlerinden uzak olmasıdır. Tekrar edecek olursak; Maske, mesafe, temizlik temel kural olacak. Artık yakın bir mesafe yakın zamanda mümkün olmayacak gibi görünüyor. O zaman dijital aletlerle, daha çok bilgi üzerine konuşma yaptığımıza göre bu işleyişi telefonlarla, görüntülü görüşmelerle artıracağımızı düşünüyorum. Sosyal medyanın da doğru kullanılması, kontrol edilmesi, doğru bilginin orada yer alması, paylaşılması. Bunların yanında farklı haberlerin üretilmesi, her yerde gördüğünüz kopyala yapıştır haberciliğin devam edemeyeceği, size özgü içeriklerin olması ve insanların bunu ilk defa sizde yayınlanıyor olabilmesinin farklılığı, medyanın yeni dönemindeki ipuçları diye düşünüyorum.

•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ