Türkiye’nin dev markası: Alparslan Tarım

Yaklaşık 50 yıllık geçmişi olan Alparslan Tarım, Traktör Ön Yükleyici ve Ataşmanları, Traktör Arka Kazıcı (backhoeloader), Kombine Hububat Ekim Mibzeri, Pnömatik Ekim Mibzeri, Kayar Şase Pnömatik Ekim Mibzeri, Balya Toplama Makinası ve Balya Yükleme Ataşmanı, Havalı Sistem Kombine Harman Makinası, Helezonlu Kombine Harman Makinası, Kabuk Soyuculu Kombine Harman Makinası, Sap Taşıma Sistemli Kombine Harman Makinası, Depolu Mobil Sistem Tek ve Çift Bantlı Harman Makinası imalatı gerçekleştirerek, her yeni dönemde daha kapsamlı daha teknolojik ürünleri tüketicisine sunuyor.

YARIM ASRI GEÇEN TECRÜBE

Tarım makineleri üretim sektörüne nasıl başladıklarını anlatan Alparslan Tarım Makinaları Genel Müdürü Memduh Erdirençelebi, “Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri bölümünden mezun oldum. Babamızdan süre gelen mesleğimiz olan tarım makineleri sektörüne ikinci kuşak olarak devam etmekteyim. Babam 1969 yılında sektöre başladı ve ufak tarım makinelerinden, toprak işleme ekipmanlarından, ekim dikim makinelerinden, hamam makinelerinden üretim yaparak 1983 yılında Birinci Organize Sanayi bölgemizde ilk fabrikamızı kurduk. Ben, kardeşim ve abimle beraber ikinci kuşak olarak birinci organize sanayi bölgesinde bünyemize iki fabrika daha ilave ederek üç fabrika üzerinden traktör yükleyiciler, bekoloader kalıcılar gibi makine grubuna girmeyi düşündük. Türkiye’de bu iş üzerinde daha kolay daha verimli uygulanabilen bir traktörü iş makinesi haline getirebilen indürükmakinelerin imalatına başladık” şeklinde konuştu.

‘ALT BAYİLERİMİZİ KURMANIN TELAŞINA BAŞADIK’

Pazar payını arttırdıklarına dikkat çeken Memduh Erdirençelebi, “15 sene önce grup şirketimiz olan Alparslan Traktör A.Ş olarak Konya bölge bayiliği, satış yedek parça ve servis ağını kurduk. Dördünü Organize Sanayi bölgesindeki binamıza 2018 yılında taşındık. Burada tarım makineleri beraberinde katma değerli ürün olarak yükleyici gruplarına ağırlık verdik. Arkasından bekoloader kalıcı makinemizi sistem olarak daha gelişmiş bir şekilde arttırdık. Sahamız yaklaşık 55 bin metre kare alandadır. 35 bin metre kare alanda üretim yapmaktayız. Burası Türkiye’de modernize edilmiş olarak tarım makineleri ve hidrolik makine olarak dikkat çeken bir bina oldu. Burada yaptığımız yükleyiciler ve bekoloader kalıcılarla yurt dışına daha fazla ağırlık vermemize sebebiyet verdi. Fabrikalarımız iş hacmimizi genişlettiği için beraberinde pazar payımızı da arttırmış oldu. Dünyanın dört bir yanında distörlük vererek alt bayilerimizi kurmanın telaşına başladık” diye konuştu.

‘TÜRKİYE’DE BİR MARKA HALİNE GELDİK’

Türkiye’de bir marka haline geldiklerini ifade eden Erdirençelebi, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle ön yükleyici üzerinde Alparslan Tarım bir marka oldu. Bugüne kadar Türkiye’de ön yükleyici vardı fakat bunlar traktör üzerinde sabit kalan takılıp sökülmeyen bir ürün haline geliyordu. Traktörü komple kapsıyordu ve traktör artık iş makinesi haline geliyordu. Kendi yaptığımız ön yükleyicilere talep olduğu zaman her türlü iş alanında kullanılıp, olmadığı zaman da iki tane pimle sökülür hale getirdik. Bu bayağı bir katma değer sağladı ve Türkiye’de ses getiren bir ürün haline geldi. Bundan sonraki amacımız kendinden motorlu bir iş makinesi yapmaktır. Tarım makine grubundan ekim dikim makineleri, hona makineleri dediğimiz patoz makinelerini yapmaktayız. Bunun dışında balya makinelerini de yapmaya devam ediyoruz.”

‘PAZAR PAYIMIZ ÇOĞALDI’

Yaptıkları çalışmalarla pazar payını büyüttüklerini belirten Erdirençelebi, ”Türkiye genelinde tarım makineleri olarak 60 sene birikimimiz olduğu için 120 tane alt bayimiz var. Bugün Konya Seydişehir’den Hakkari Yüksekova’ya kadar bayiliğimiz bulunmaktadır. Fabrikayı büyüttükten sonra adetlerimiz de arttı. Pazar payımız da çoğaldı. Biz hem iç piyasayı hem de dış piyasayı beraber götürmek istediğimiz için şu anda yüzde 50 iç, yüzde 50 ise dış piyasadayız diyebiliriz. Amacımız daha da büyümek fakat piyasa şartlarında nitelikli eleman ve istihdam konusunda sıkıntı olduğu için onun bize verdiği mağduriyet var ve işin gerçeği biraz daha yavaş gidiyoruz. Pandemi süreci bizim işlerimizi biraz daha duraklattı. Ön yükleyici grubumuzda kullandığımız hidrolik parkler, malzemeler, kumanda kolları, lifler gibi bazı ürünler yurt dışından ithal geldiği için Mart ayında beri mal çekemiyoruz. Pandemiden dolayı İtalya’daki firmalar fabrikaları kapattı. Onuncu ayın sonuna kadar yurt dışından ürün alamadık. Bu da bizim iç piyasa farkımızı engelledi” diye aktardı.

‘FİYAT VE KALİTE FARKINDAN DOLAYI TERCİH EDİLİYORUZ’

Yaklaşık 20 ülkeyle ihracat yaptıklarının bilgisini veren Erdirençelebi, “İtalya, Makedonya, Rusya, Moldovya, İngiltere Almanya, Hollanda, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Afrika ülkeleri, Azerbaycan, Özbekistan olmak üzere toplam 20 ülkeyle ihracat yapıyoruz. Gelişmiş ülkeler bu işin ehli olduğu halde insanların bizi tercih etmesi bizim için bir övünç kaynağıdır. Bu da hem fiyat politikasından hem de kalite politikasından dolayı kaynaklanıyor. Pandemi dönemi bittikten sonra iş anlamında bir patlama olacak. Çünkü herkes şu an beklemede kalıyor. Burada bizi tek korkutan hava şartlarıdır. Konya’mız bir tarım şehridir. Türkiye’de genel olarak kuraklık sorunu var. Hepimizi düşündüren kuraklık hava şartlarıdır. İnşallah Şubat, Mart, Nisan ayları yağmurlu ve bereketli geçer. Çünkü bu sene kış olmadı kar da yağmadı. Umudumuz, günlerin bereketli bir şekilde geçmesidir” diye anlattı.

‘SATTIĞIMIZ HAM MADDEYİ ÜRÜN YERİNE KOYAMADIK’

Pandemi döneminde sektör olarak yaşadıkları sıkıntılardan bahseden Erdirençelebi, “Biz bu sene son üç ayda dövizin hareketliliğinden dolayı ham madde tedarikinde çok fazla zarar ettik. 3-4 liraya aldığımız ham maddeler 8-9 lirayı buldu. Yıllarca ham maddeyi vadeli olarak aldığımız esnaflardan ‘peşin olmazsa veremiyiz’ tabirleri bizi üzdü. Ürünlerimizi köylere sattığımız için peşin satamıyoruz. Mutlaka vade yapıyoruz. Sattığımız ürünün yerine koyamıyoruz. Yerine koyduğumuzda 4 buçuk liraya sattığımız ürün 7 liraya çıkıyor. 10 birim sermayemiz varsa ürünü satıp yerine koyuncaya kadar 6 birime kadar düşüyor. İmalatçı olarak ne kadar uyguna imalat edersek hem yurt dışında ülkemize katma değer sağlayacağız hem de iç piyasada insanlarımıza daha uygun fiyata mal satacağız. Aza kanaat edip bunu sürekli hale getirmek istiyoruz” diye konuştu. Son olarak yetişmiş elaman bulmakta güçlük çektiklerini dile getiren Erdirençelebi, “Üniversite sanayi iş birliğiyle birlikte kendini geliştirebilecek elemanlar çıkarmanın çaresine bakmamız gerekiyor” diyerek sözlerine son verdi.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ