TV'deki bu programlar acilen kaldırılmalı!

2025 yılının aile yılı ilan edildiğini fakat aileyi korumaya yönelik ciddi adımların henüz atılmadığını vurgulayan HÜDA PAR GİK Üyesi ve Medya Başkan Yardımcısı Şeyhmus Tanrıkulu, "Bir yerde aile yılı ilan edildiyse, aileyi muhafaza etme anlamında çalışma yapılacaksa, diğer taraftan aileyi hedef alan, gayrimeşru, nikahsız ilişkiyi teşvik eden dizileri, televizyon programlarını, gündüz kuşağı programlarını kaldırmanız lazım." dedi.

TV'deki bu programlar acilen kaldırılmalı!

HÜDA PAR Konya heyeti, Yeni Haber Gazetesine nezaket ziyaretinde bulundu. HÜDA PAR GİK Üyesi ve Medya Başkan Yardımcısı Şeyhmus Tanrıkulu, Konya İl Başkanı M.Zülfi Tan, İl Başkan Yardımcısı Rahmi Erdoğan, Selçuklu İlçe Başkanı Av. Çetin Acu ve Karatay İlçe Başkanı Şükrü Yavuzkılıç, Yeni Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Lokman Koyuncuoğlu'nu ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Geçmişte yapılan İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye’de büyük bir yara açtığını vurgulayan HÜDA PAR GİK Üyesi ve Medya Başkan Yardımcısı Şeyhmus Tanrıkulu, “Ülkemizde doğurganlık oranı Avrupa’nın ortalamasının altına düşmüşse çok ciddi bir sıkıntı vardır. İstanbul Sözleşmesi’nin kabul edilmesiyle yıllarca bakanlıklarımız bunu uygulamaya çalıştı. İnanıyorum ki bu sözleşmeye imza atan bakanlarımızın ya da milletvekillerimizin çoğunluğu buradaki 81 maddeyi okumadı. Asıl hedefin cinsiyetsiz bir toplum olduğunu, LGBT denilen sapkınlığın topluma yayılmasını, meşrulaştırılmasını göremediler. Sonuç itibariyle toplumumuzda büyük bir yara açtı. 6284 sayılı yasa duruyor. Kadının beyanı esastır, süresiz nafaka vs. Kadın şikayette bulununca artık siz ayrılıyorsunuz, evden uzaklaştırılıyorsunuz. Diğer taraftan evin büyükleri, kanaat önderleri bile olsa onlar hakkında da hemen yasal işlem başlatıyorlar. Ciddi sıkıntılarımız var.” ifadelerini kullandı.

1-seyhmus-tanrikulu.jpg

‘İNSANLAR EVLENMEKTEN KORKAR HALE GELDİ’

Toplumun tehdit altında olduğunu dile getiren Şeyhmus Tanrıkulu, “Aile tehdit altında. Boşanmalar artmış. Artık insanlar evlenmekten korkar hale gelmiş. Evli olanlar çocuk yapmaktan çekiniyor. Kimisi maddi açıdan istemiyor, kimisi kendi keyfime bakayım diyor. Kimisi de zamanım yok diyor. Aslında bu tehditle karşı karşıyayız ama en büyük tehdit aile. Aile olmayınca, gelecek nesliniz olmayınca, milleti devleti koruyacak bir nesil olmayınca silahınız da olsa, teknolojiniz de olsa ne olur. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız 2025 yılını aile yılı ilan etti. Şu ana kadar istenilen seviyede bir adım atılmadı. Sadece ikinci çocuğa bin lira, üçüncü çocuğa beş bin lira para yardımı yapılıyor.” dedi.

huda-par-konya-1.jpg

‘AİLE YILINDA AİLE MUHAFAZA EDİLMELİ’

Aile yılı ilan edilen 2025 yılında aileye önemin daha da artması gerektiğini vurgulayan Şeyhmus Tanrıkulu, “Bizim bu konuda önerilerimiz var. Her şeyden önce kadın ve erkek arasındaki bu saygınlığı tekrar muhafaza etmek lazım. Hem Milli Eğitim Bakanlığı’na hem de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na iş düşüyor. Bunların ardından da medyaya iş düşüyor. Bir yerde aile yılı ilan edildiyse, aileyi muhafaza etme anlamında çalışma yapılacaksa, diğer taraftan aileyi hedef alan, gayrimeşru, nikahsız ilişkiyi teşvik eden dizileri, televizyon programlarını, gündüz kuşağı programlarını kaldırmanız lazım. Dolayısıyla bu açıdan toplumu eğitmek gerekiyor.” şeklinde konuştu.

aile-yili.jpeg

‘25 YIL EVLİ OLAN KADINLARA EMEKLİLİK HAKKI VERİLSİN’

Şeyhmus Tanrıkulu, “25 yıl evli olan kadınlara emeklilik hakkı verilsin. Bu husus bizim dile getirdiğimiz ve iktidara öneride bulunduğumuz bir konu. Çalışmak isteyen kadınlar çalışsın ama diğer taraftan yıllardır evli olduğu halde, ev işlerini yaptığı, çocukları yetiştirdiği halde 25-30 yıl evli olan kadınlara hiçbir şey yapmıyorsunuz. Dolayısıyla bize göre 25 yıl evli kalmış kadınlara bir emeklilik hakkı tanınsın. Bu sembolik bir rakam da olabilir. İlla emeklilerin aldığı maaş kadar olmayabilir. Ama buna teşvik edilsin.” dedi.

aile-yili-erdogan.jpeg

‘DÜĞÜN YARDIMI MİKTARI ARTIRILMALI’

Devletin evlenecek gençlere yaptığı maddi yardımın miktarının artırılması gerektiğini söyleyen Şeyhmus Tanrıkulu, “Gençlerimize, evlenmek isteyenlere hükümet 150 bin lira düğün yardımı yapıyor. Bu çok yetersiz bir rakam. 3 yıl önce iyi bir rakamdı ama şu anda belki beyaz eşya bile alamazsınız. 500 bin lira bandına çıkarılması lazım. Diğer bir husus üniversite okuyan gençlerimizin evliliğine teşvik için evli yurtlar önerimiz var. 1+1 dediğimiz yurtlar tahsis edilmeli. Bölümüne göre 4-5-6 sene üniversite okuyacak sonra 30 yaşına gelecek sonra evlenecek modelinde insan kaybı var. Bu yüzden hem üniversitesini okusun hem de evliliğini devam ettirsin. Evli yurtlar dediğimiz 1+1 devletin yapacağı yurtlarla üniversite okuyan gençlere evlilik teşvik edilsin. Bizler ne kadar evliliği teşvik edersek, kadın ile erkek arasındaki sıkı ilişkiyi de sağlamlaştırırsak inanıyorum ki bu tehditleri en aza indirebiliriz.” ifadelerini kullandı.

KADIN İLE ERKEK ARASINDA ARABULUCUK KOMİSYONU ŞART

Şeyhmus Tanrıkulu, “Arabuluculuk komisyonunun olması lazım. Kadın ile erkek arasında boşanma davası açıldığı zaman bunları uzlaştırabilecek sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri bulunması gerekiyor. Onlar devreye girmeli. Her evlilikte sıkıntı yaşanabilir. Gidip nasihat etmelidir. Öncelikle polise gitmek çözüm değil. Çünkü polise başvurduğunuzda zaten iş bitiyor. Şu anda İstanbul Sözleşmesi’nin devamı olan 6284 sayılı yasaya göre, siz polise başvuru yaptığınız an o evlilik bitiyor. Bu yasanın da tekrar gözden geçirilmesi, süresiz nafakaya da son verilmesi lazım. Kadının beyanı esastır gibi temel insan haklarına aykırı olan böyle ucube bir yasanın artık ortadan kaldırılması lazım. Kimseye zulüm edilmesin. Kadına da, erkeğe de, çocuğa da, hayvana da yapılan şiddete karşıyız.” dedi.

‘MEDENİYETİMİZE UYGUN ÇALIŞMALAR YAPMALIYIZ’

Şeyhmus Tanrıkulu, “Dolayısıyla biz kendi medeniyet değerlerimize uygun, alimlerimiz var, diyanet kurumu var. Onlar kadını, çocuğu nasıl koruyalım aynı zamanda erkeği de koruyalım diye karar verirler. Bunlar beraber yapıldığı zaman medyada da yer aldığı zaman düzelir. Cumhurbaşkanımız düzeltmekle ilgili konuşuyor sonra bakıyoruz sabah kuşağında bizde istisna olan meseleler sanki Türkiye genelinde yaygınmış gibi reklamı yapılıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Müdahale edilmesi ve ailemizi muhafaza etmemiz lazım.” şeklinde konuştu.

aile-temsili.jpg

‘ÇIPLAKLIĞI ERKEKLERDEN İNTİKAM OLARAK GÖRÜYORLAR’

Şeyhmus Tanrıkulu, “Dini değerlerimizi muhafaza etmemiz lazım. Bununla ilgili de dini değerlerin korunması için yasa teklifi verdik. Toplumumuzda maalesef şöyle bir algı oluşturuluyor. Z kuşağı dediğimiz yeni nesil deist olarak yetişiyor. İslam’dan uzak olarak yetişiyor. Böyle bir algı var hatta bunun oluşmasını isteyenler var unutmayalım. Z kuşağı yok ama böyle bir kuşağın olmasını arzulayanlar var. Geldiğimiz noktada özellikle ahlaki açıdan toplumumuz tehlikeyle karşı karşıya. Sanki bir meydan okuma yapıyorlar. O kadar çok kadın hakları dediler ki, erkekleri düşman haline getirdiler. Çıplaklığı erkeklerden intikam alırcasına bir vesile olarak görmeye başladılar. Bu konuda da ciddi olarak Diyanet kurumunun ve diğer bakanlıkların toplumumuzun genelini eğitmesi, bilgilendirmesi gerekiyor. Belki Konya’da bu kadar çok olmasa da ahlaki açıdan kötü durumdayız.” dedi.

2-m-zulfi-tan.jpg

‘KÖTÜLÜĞÜN ÖNÜNÜ KAPATMALIYIZ’

İyiliği yayarken kötülüğün de önünün kapatılması gerektiğini vurgulayan Konya İl Başkanı M.Zülfi Tan ise, “Bu konular hepimizin yarası, ortak sıkıntıları. Bu sıkıntıları da yine ortak bir el birliğiyle çözebiliriz. Devlet bu konuda yasal bir çerçeve çıkarırsa, bu konuda yolumuzu açarsa toplum da arkasından gider. Yasal çerçeve içerisinde bu düzene girer. Siyasi partiler olarak, sivil toplum olarak bir şeyle mücadele ediyoruz ama diğer tarafta ekranda bunun aksine bir program varsa bütün Türkiye bunu izliyorsa yaptığımız mücadele inandırıcı olmaz. Kendi değerimizde emir bi’l-ma‘rûf nehiy ani’l-münker dediğimiz, İyiliği emredip kötülükten vazgeçirmeye çalışma yönündeki faaliyetler için kullanılan dinî, ahlâkî ve hukukî bir tabirimiz var. Evet iyiliğin önü açık ama kötülüğün de önü açık. Kötülüğün önünün kapalı olması lazım. Yoksa bu yayılır.” ifadelerini kullandı.

huda-par-konya-2.jpg