Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı tanıtıldı

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkan Vekili Şükrü Karatepe, "Akıllı şehirle hizmetler hızlanacak, kalite yükselecek ve kaynak daha az tüketilecek." dedi.

Karatepe, "Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, hızla büyüyen şehirler ve hayatın hızının teknolojiye bağlı olarak akıllı şehirleri de zorunlu hale getirdiğini söyledi.

Akıllı şehirlerle hizmetlerin hızlanacağını, kalitenin yükseleceğini ve kaynakların da daha az tüketileceğini dile getiren Karatepe, akıllı şehirlerin faydalarına ilişkin şunları aktardı:

"Vatandaşa, devletle kamu kurumlarıyla temas kurma imkanı vermesi bakımından da çok önemli. Çevresel, ekonomik faydası olacak. Kültürel yönden faydası olacak. Bir de gelişmeler onu gösteriyor ki bunun ahlaki ve entelektüel bir yönü de var. Giderek bütün sanat alanlarının da bunu kullandığını görüyoruz. Son dönemde ödül alan, büyük gişe yapan filmlerin de çoğunun aynı yöntemlerle çekildiğini bu sektörün de bunu çok ciddi şekilde kullandığını gözlemliyoruz."

- "Dünyaya örnek şehircilik anlayışını hayata geçirmek istiyoruz"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ise vizyon çizen gelecek stratejisinin bir parçası olacak önemli bir yol haritasının paylaşıldığını vurgulayarak, "Bugün gelecek stratejisini belirleyen, geleceğe dair çözüm önerilerini dile getiren ve Türkiye ile paylaşan ulusal vizyonumuzu uluslararası arenada örnek gösterecek biçimde tanımlayan bir çalışmaya şahitlik ediyoruz." dedi.

"Akıllı şehirler" denilince akıllara ilk olarak teknolojinin geldiğini kaydeden Karaaslan, "Bu kavram aslında çözümü tariflemektedir. Çözüm, kimi zaman teknoloji ile gerçekleşebilir. Aslında çözüm üretecek olan yine insandır. Şehirlerimiz büyümekte ve gelişmekte. Şehirlerimizin büyürken karşı karşıya kaldığı riskler de aynı oranda büyümekte. Bu riskleri yönetebilmek bugün elbette düne göre daha zor. Teknoloji başta olmak üzere bu yüzyılın bize sağladığı imkanlarla birlikte elbette bu mümkün." diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere, Türkiye'nin gelecek dönemde şehirlerinin karşı karşıya kalacağı riskleri önceden görebilen ve bu risklere karşı çözüm üretebilen bir anlayışı temsil ettiğini vurgulayan Karaaslan, şöyle devam etti:

"Bakanlığımızla birlikte iklim değişikliği ve küresel ısınmayı çalışıyoruz. Bunun önümüzdeki döneme dair yol haritalarını da bugünden oluşturmak durumundayız. Yaşam kalitesi yükselen şehirlerimizin artık beklentileri de değişti. O şehirde yaşayan şehirlilerin ihtiyaçları değişti. Bugün yerel yöneticilerimizden merkezi hükümetimize kadar bizler aynı zamanda siyasetin temsilcileri olarak, düne göre çok daha yeni ve yenilikçi bakış açısına sahip olmak durumundayız. Dünyaya örnek olacak bir şehircilik anlayışını hayata geçirmek istiyoruz."

- "Doğal kaynaklardan ve enerjiden tasarruf sağlamak"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürü İsmail Tüzgen de yaptığı konuşmada, son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmelerin teknolojik dönüşümü de beraberinde getirdiğini söyledi.

İnsanların yaşadıkları şehre uyum sağlama noktasında hep bir arayış içinde olduklarını ifade eden Tüzgen, bu arayışların sonucunun ise her seferinde o çağın koşullarına göre bir teknolojik gelişme olarak ortaya çıktığını vurguladı.

Tüzgen, bu gelişmelerden şehirlerin ve şehir yönetimlerinin de payını aldığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Şehirler, dinamik yapıları ile her zaman büyümeye, üretime, yeniliğe, akla ve bilgiye açık olmuştur. Bu noktada Bakanlığımız, şehirlerimizde çevresel sürdürülebilirliği ve ekonomik kalkınma politikalarını bütünleştirirken bilişim odaklı bütüncül bir yaklaşım getirmeyi hedefleyen bir kurum olarak öne çıkmaktadır. Kentin ihtiyaç duyduğu konuların tespit edilmesi şehirlerimizde çözüm üretilmesi beklenen enerji ihtiyacından alt yapı planlamasına, sağlık hizmetlerinden afete, ulaşımdan sosyokültürel faaliyetlere kadar bütüncül olarak ele alınması gerekmektedir. Burada amaç, sadece işletme maliyetlerini azaltmak veya kenti teknolojik bir laboratuvara çevirmek değil mevcut uygulamalarda yetersiz kalınan noktalarda teknoloji yardımıyla kentsel yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, doğal kaynaklardan ve enerjiden tasarruf sağlanması olmalıdır."