Üreme Tıbbı Cerrahisi Derneği Başkanı Gürgan'dan salgında tedavi hizmetleri uyarısı:

ANKARA (AA) - Üreme Tıbbı ve Cerrahisi Derneği (UTCD) Başkanı Prof. Dr. Timur Gürgan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde infertilite (kısırlık) tanı ve tedavi tüp bebek merkezlerinde hizmete, alınan tedbirlerin daha özenli ve dikkatli uygulanmasıyla devam edilebileceğini belirtti.

Gürgan, yaptığı yazılı açıklamada, Kovid-19 pandemi sürecinde virüsün kontrol altında tutulması amacıyla ilgili merkezlerde infertilite tanı ve tedavilerinin de durdurulduğunu aktardı.

Türkiye'de yaklaşık 1,5 milyon çiftin infertilite tedavisine ihtiyaç duyduğunun öngörüldüğüne işaret eden Gürgan, dernek yönetim kurulu olarak yaptıkları toplantıda, bu alandaki hizmetlerin gerekli tedbirlerin titizlikle uygulanarak sağlanmasını değerlendirdiklerini bildirdi.

"İnfertilite ve tüp bebek merkezleri kontrolsüz, tedbirsiz, bilinçsiz ve güvensiz ortamlarda hizmet verdiği takdirde diğer ayaktan hizmet veren poliklinikler, cerrahi girişim merkezleri, hastaneler gibi virüsün yayılmasına neden olabilir, virüsün kontrolünü engelleyebilir." uyarısında bulunan Gürgan, buralarda gerekli tedbirler alındığı takdirde yayılmanın minimalize edilmesinin mümkün olabileceğini belirtti.

Gürgan, Türkiye'de yılda 60-70 bin tüp bebek uygulaması yapıldığını ve 20 bin dolayında hastanın tedavi merkezlerini ziyaret ettiğini aktararak, infertilite tanı ve tedavi ile tüp merkezlerinde, pandemi sürecinde güvenli tedbirlerin alınarak hizmet verilmesinin uygun olacağını vurguladı.

Gürgan, planlamanın, organizasyon ve güvenli tedbirlerin saptanarak uygulanması, ilgili bilim insanları, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, bilim kurulları tedavi ünite ve merkezlerinin temsilcileriyle oluşturulmasının uygun olduğunu bildirdi.

Sağlık Bakanlığınca oluşturulan Üremeye Yardımcı Teknikler Yönetmeliği'nde bu konuda güvenlik sağlayan köklü değişikliklerin ilgili sivil toplum örgütlerinin de katkılarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği görüşünü savunan Gürgan, şunları kaydetti:

"Aksi halde, durdurulmuş uygulamaların ne zaman başlatılabileceği bilinemeyecektir. Aksiyon planları oluşturulamayacaktır.

Merkezler hazır hale getirilemeyecek veya gerektiğinde hizmet sunulması aksayacaktır. Ayrıca süre uzadıkça ekonomik sorunlarla baş etmekte zorlanılacak, sağlık kuruluşları hizmet sunamaz hale gelebilecekler hatta kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır."