Vücudun ilacı ruhun şifası

Orucun, insan sağlığına birçok yararı bulunuyor. Uzun süreli açlığın, hücrelerdeki toksik maddelerin atılımını, ödemin azalmasını ve organların dinlenmesini sağladığını belirten Diyetisyen Hatice Altunsoy, “Ramazan ayı hem ruhen hem de fiziken vücudun iyileştiği bir dönem. Bu ayı dinlenme ayı olarak görüp hem vücudumuzu hem de ruhumuzu dinlendirmemiz gerekiyor.” dedi.
Vücudun ilacı ruhun şifası

Oruç tutmanın insan sağlığına birçok faydası olsa da doğru beslenmek önemli rol oynuyor. Ramazan ayının dinlenme dönemi olduğunu vurgulayan Pandomim Aile&Psikolojik Danışma Merkezi Diyetisyeni Hatice Altunsoy, bu ayda nasıl beslenilmesi gerektiği konusuna önemli bilgilere yer verdi. Ruhun ve bedenin iyileştiği bir dönem olduğunu söyleyen Altunsoy, “Orucun insan sağlığı açısından büyük bir faydası var. Çünkü uzun süreli açlık, hücrelerdeki toksik madde atımını destekliyor. Böyle olduğu için kişinin vücudundaki ödem daha fazla azalıyor. Kişi, tüm gün boyunca yemekle vücudunu yormadığı için organlar dinleniyor. Bağırsaklar temizleniyor. Bundan dolayı oruç, ciddi anlamda iyileştirici bir etkendir. Aslında ramazan ayı hem ruhen hem de fiziken vücudun iyileştiği bir dönem. Bu dönemde beslenme, bizim için çok önemli.” sözlerine yer verdi.

hatice-altunsoy.jpg

‘KİLO VERİLMİYOR ALINIYOR’

Ramazan ayında kilo vermenin aksine yanlış beslenmeden dolayı birçok insanın kilo aldığını söyleyen Altunsoy, “Ramazan döneminde biraz daha protein ağırlıklı beslenip, karbonhidratı azaltmamız gerekiyor. Ekmek, pilav, tatlı grubunun azaltılması sağlığımız için çok önemli. Çünkü bilenin aksine ramazan ayında metabolizma yavaşladığı için kilo verilmez ve aksine birçok insan kilo alır. Kilo almamak için iftar öğünlerini hafif geçirmeli, hatta eğer yapabiliyorsak iftarı ikiye bölmeliyiz. Dinlenerek yemeliyiz. Su tüketimi de bu konuda oldukça önemli. Çünkü su tüketimi azaldığı zaman vücuttaki yağlanma oranı artıyor. Bunlara dikkat ettiğimiz takdirde kilo alma gibi bir durumumuz olmaz. Ama herhangi bir kronik hastalığınız varsa bu süreçte muhakkak bir uzmanla çalışmayı öneriyoruz.” şeklinde konuştu.

ramazan-ve-beslenme-1.jpg

‘İFTARA HURMAYLA BAŞLANMALI’

İftara hurmayla başlamanın daha sağlıklı olduğunu aktaran Altunsoy, “İftara hurmayla başlanılması gerekiyor. Çünkü hurma kan şekerimizi yükseltiyor. Kan şekerimiz hurma ile beraber yükseldiği için yemekten sonra tatlı isteğinin oluşmasını engelliyor. Hurmayla birlikte bir su bardağı su içip, 5-10 dakika beklememiz gerekiyor. Bunun sebebi, uzun süredir aç olan midemizi yormamaktır. Ve aldığımız besinlerle beraber kan şekerimizin yükselip, vücudumuzun toparlanmasıdır. Bunun sonrasında bir çorba ile yemeğimize başlamamız gerekiyor. Çok yağlı ve etli bir çorbadan daha çok sade bir çorbayı tercih etmeliyiz. Ardından da ana yemeğimizi yemeliyiz. Ama bu sıralamaya dikkat etmemiz gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.

ramazan-ve-beslenme-2.jpg

‘MUTLAKA SAHUR YAPILMALI’

Sahur yapmanın sağlık açısından çok önemli olduğunu dile getiren Altunsoy, “Beslenmeyi günde 2 öğün olarak yapıyoruz ama bu süreçte metabolizmamız yavaşlıyor. Çünkü daha az hareket ediyoruz, daha az su tüketiyoruz. Bunun için sağlık açısından mutlaka sahur yapılmalı. Günde tek bir öğün metabolizmayı yavaşlatır. Zaten biz Türkler olarak 3 öğüne alışkın bir milletiz. 3 öğünden 2 öğüne düşmek zaten vücudu yavaşlatıyor ama bunun haricinde de tek öğünle beslenmek enerjiyi düşürür. Tek öğün beslenmek doğru değildir. Sahurda da daha rahat bir kahvaltı yapmalıyız. Çünkü zaten gece mide çok zor sindirim yapıyor.” diye aktardı.

ramazan-ve-beslenme-3.jpg

‘SU YEMEKLERLE BİRLİKTE TÜKETİLMEMELİ’

Doğru su tüketiminin öneminden bahseden Altunsoy, “Suyu genellikle sahur vaktinde çok fazla tüketiyoruz. Ama bu çok yanlış bir durum. Su, iftar ve sahur arasında yavaş tüketilmeli. İftarda, sahurda oturup 5 bardak tüketmek yerine, saat başı su tüketmek bizim için daha faydalı. Çünkü yemeklerle beraber su tüketimi bağırsaklarda ciddi anlamda şişkinliğe yol açıyor. Bu yüzden mide ve bağırsakları rahat tutmak için suyu, iftar ile sahur arasında desteklemeliyiz. Bu sayede vücut düzenli su aldığı için düzenli bir depolama yapıyor.” şeklinde konuştu.

ramazan-ve-beslenme-4.jpg

‘DİNLENME AYI’

Ramazan ayının dinlenme ayı olduğunu vurgulayan Altunsoy, “Çok büyük tabaklar yerine daha küçük ve minimal tabaklarla beraber mideyi yormadan beslenmek, daha sonrasında yiyeceğimiz yemeklere de yer açıyor. Midemizi yorarsak iftar sonrası şişkinliğe sebebiyet veriyor. Bu yüzden iftar her zaman daha yavaş, daha minimal ve daha sakin yenilen bir öğün olmalı. Bunun haricinde mutlaka yoğurt tüketmeliyiz. Ana yemekle birlikte yoğurt tüketimi bizim için çok önemli. Çünkü bağırsakların daha rahat çalışmasını destekleyen bir besindir. Bunların dışında ramazan ayının iyileştirici ruhunu asla unutmayalım. Fiziken ve ruhen iyileştiğimizin farkına varalım. Bu yüzden vücuda çok fazla yüklenme yapmak yerine, dinlenme ayı gibi düşünüp, vücudu rahatlatıp daha az öğünlerle vücudumuzu ve ruhumuzu dinlendirelim.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 Muhabir
Etiketler :