Williams Sendromlu oğlunu "nefes terapisi"yle hayata bağladı

Doğduğunda "Williams Sendromu" teşhisi konulan, konuşamayan ve yürüyemeyen oğluna ve kendisine umutsuzca çare ararken katıldığı "nefes terapisi" eğitiminde olumsuz düşüncelerinden uzaklaşmayı öğrenen Alev Karamehmet, Anadolu'yu gezerek, engelli ailelerine
Williams Sendromlu oğlunu "nefes terapisi"yle hayata bağladı

ANKARA (AA) - YASEMİN KALYONCUOĞLU - Doğduğunda mutluluk hastalığı olarak da bilinen "Williams Sendromu" teşhisi konulan, konuşamayan ve yürüyemeyen oğluna ve kendisine umutsuzca çare ararken katıldığı "nefes terapisi" eğitiminde olumsuz düşüncelerinden uzaklaşmayı öğrenen ve oğluna da aktaran Alev Karamehmet, Anadolu'yu gezerek engelli ailelerine mucize terapiyi öğretiyor.

Nefes eğitmeni Alev Karamehmet, oğlu Mehmet'in henüz iki aylıkken birtakım hareketleri yapmadığını, tepki vermediğini diğer çocuklar gibi hareketlerinin normal olmadığını fark ederek, doktorların "Williams Sendromu" teşhisi koymasının ardından çare aramaya çalıştı.

Bir gün "nefes terapisi" ismiyle bir eğitim verildiğini duyan ve tanıdıklarının "işe yarayabilir" demeleri üzerine eğitimlere başlayan Alev Karamehmet, hayatının değiştiğini gördü.

Eğitim süreci ilerledikçe sadece kendisi değişmedi, oğlunun gelişiminde de inanılmaz gelişmeler oldu. Yürüyemeyen, konuşamayan Mehmet bir anda sesler çıkarmaya, boşluğa bakarken gözleriyle annesini takip etmeye başladı.

Karamehmet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nefes terapisi ile oğlunun ve kendisinin hayatının nasıl değiştiğini anlattı.

Amerika'da Tekstil Mühendisliği eğitimi aldığını, ağa kızı olduğunu ve hayatında her istediğinin eksiksiz yerine getirildiğini belirten Karamehmet, egosu yüksek, kibirli ve "hayır" kelimesini duymadan büyüdüğünü, istediği zaman istediği şeyleri yapabilmesinin ona hayatın anlamını ve özünü, gerçekleri unutturduğunu ifade etti.

- "Sabretmeyi öğretmişti oğlum bana"

Karamehmet, "Mehmet, biberonunu bile tutamıyordu. Doktorlar 'Williams sendromu' olduğunu söylediler. Zihinsel bir problem. Normal insanların IQ'sü 100 ise oğlumun yüzde 30 gibiydi. Üstünde ilgiyle ve eğitimle biraz daha geliştirebiliyorsunuz. Yapacak bir şey yok. 18 sene cebelleştik. Yürümesi geç oldu. Ben artık alışmıştım duruma. Sabretmeyi öğretmişti oğlum bana. Kibirim kalmamıştı. Her şeyin harikasına, en iyisine sahipken, özel bir çocuğum olmuştu. Zor zamanlar geçirdik. Ama nefes terapisi ile hayatımız değişti." ifadesini kullandı.

- "Annenin duygu merkezi nasılsa çocuğa da o etkileşim geçiyor"

Eğitimin üzerinden 3-4 ay geçmesinin ardından oğlunda çevreye odaklanma, etrafıyla uyumlu olmaya başlama gibi bazı sosyal değişiklikler gördüğünü aktaran Karamehmet, şöyle konuştu:

"Eğitim sonrasında oğluma bir şey uygulamadım. Kendime yönelik birtakım düşünceleri geliştirdim. Ama bu oğluma direkt yansıdı. Anne nasılsa, annenin duygu merkezi nerdeyse çocuğa da o etkileşim geçiyor. Senin manyetik alanın negatifteyse negatif bir şeyle karşılaşıyorsun. Çünkü hepimiz titreşim ve enerjiden oluşuyoruz."

Alev Karamehmet, nefesin mucizesini gördükten ve oğlundaki sosyal becerilerin artmasından sonra, bildiklerini zorluklarla mücadele eden herkesle paylaşma isteği duyduğunu anlattı.

Konuyla ilgili uzun bir eğitim aldığını, çalışmalara katıldığını kaydeden Karamehmet, "Nefes Terapisi" eğitmeni sertifikasıyla, yardım arayan insanların da hayatlarına dokunmaya başladığını ifade etti.

- "18 yıl boyunca su içerken, yemek yerken hep yanındaydım"

Alev Karamehmet, nefes terapisiyle kötü düşünceleri kırarak, önceden hiçbir şey yapmayan ve şimdi 28 yaşına gelen oğlu Mehmet'in konuşamasa bile kendini ifade ettiğini aktardı.

Karamehmet, oğlunun eğitim sonrasındaki gelişimini şöyle anlattı:

"Ben düşüncelerimde limitlediğim için kendimi, çocuğa da limitler koydum. Çocuğum için 'yapamaz' dediğim her an çocuk yapamadı. Ben ve çocuğum prangalı gibiydik birbirimize. Zihnimde 'Mehmet bensiz olmaz' düşüncesine sahiptim ki bensiz olamıyordu. Su içerken, yemek yerken hep yanındaydım 18 yıl. Kötü düşüncelerimden dolayı çocuk nötr durumdaydı. Nefes terapisi ile olumsuz düşüncelerimden arındım ve çocuğun davranışları değişti. Öz bakımları ve farkındalığı noktasında çok ilerledi. Konuşmasa bile artık istediklerini anlatabiliyor. Fark ettim ki çocuğum bana pek çok şeyi öğretmek için dünyaya gelmiş. En başında da koşulsuz sevgi. Her an şükrediyorum. Bana bir hediye."

- "Doğru nefesi bebekler alıyor"

Karamehmet, eğitimlerle doğru nefes almanın yanı sıra hayatın anlamını da kavramaya başladığını belirterek, nefesin Allah'ın insanlara verdiği en güzel hediye olduğunu söyledi.

Bebeklerin doğru nefes alıp verdiklerine işaret eden Karamehmet, şunları söyledi:

"Her korktuğumuzda nefes alıp verişimiz değişiyor. Her sevindiğimizde, üzüntülü bir durum yaşadığımızda yanlış nefes ala ala, nefes alma sistemimiz kalıplaşıyor ve blokajlar halinde bedenimizde kalıp halinde yerleşiyor. Nefes çalışmalarıyla insanlara bilmediklerini değil unuttukları nefesi hatırlatıyoruz. Kişiler nefeslerinin yüzde otuzuyla yetiniyorlar. Eğitimlerle bunu yüzde 100'e artırmayı hedefliyoruz."

- "Doğru nefesle vücudunuz negatiften pozitife geçiyor"

19 yaşında psikoloji öğrencisi bir de kızı olduğunu anlatan Alev Karamehmet, 10 yıl önce öğrendiği nefes alma tekniklerini bugün pek çok yere giderek, engelli ailelerine ücretsiz öğrettiğini belirtti.

Eğitimlerde katılımcılara öncelikle yaşadıklarına karşı kabullenmeyi öğrettiklerini vurgulayan Karamehmet, "Ben şifacı ya da doktor değilim. Onlara yapabilecekleri tekniklerle daha iyi nasıl olunabiliri öğretiyorum. Seminerlerimizde katılımcılardan ağızdan nefes alıp vermelerini istiyoruz. Doğru nefes almadığımızda soluyoruz aslında. Doğru nefes almak çok farklı bir şey, yüzde 100 kapasitede nefes almak demek. İnanın birçok sorun çözülüyor." diye konuştu.

Kaynak: