Yeni dünya düzeni İstanbul'da masaya yatırıldı

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil:- "Boğaziçi Zirvesi'nde Türkiye'nin yeni dünya düzeninin oluşmasında önemli bir rol oynayabileceğine işaret edilmiştir"- "Üç gün boyunca zirvenin oturumlarında ana tema etrafında dünya
Yeni dünya düzeni İstanbul'da masaya yatırıldı

İSTANBUL (AA) - Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil, 10'uncu Boğaziçi Zirvesi'nde "Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru" ana teması altında önemli mesajlar verildiğini belirterek, "Zirvede Türkiye'nin yeni dünya düzeninin oluşmasında önemli bir rol oynayabileceğine işaret edilmiştir." ifadelerini kullandı.

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından yapılan açıklamada bu yıl 10'uncusu düzenlenen Boğaziçi Zirvesi'nin 90 ülkeden 3 binin üzerinde katılımcıyı İstanbul'da buluşturduğu belirtildi. Siyaset, ekonomi, kültür, sanat ve spor alanlarında 3 gün boyunca 32 farklı panelin gerçekleştirildiği zirveye Almanya Eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, İspanya Eski Başbakanı Rodriguez Zapatero, Kolombiya Eski Başkanı Andres Pastrana Arango, Mobius Capital Partners'ın Kurucusu Mark Mobius ve Bluebay Varlık Yönetimi Stratejisti Tim Ash gibi önemli isimler katıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen UİP Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil, zirvenin "Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru" ana teması altında önemli mesajlar verdiğini belirtti.

Özgencil, son yıllarda dünya siyasetinin ve iktisadiyatının yönetişiminde ciddi güçlüklerle karşılaşıldığını ve geçmişte oluşturulan siyasi yapıların günümüz dünyasına barış ve refah getirmekte başarısız kaldığını bildirdi.

İktisat alanında serbest ticaretin yerini ticaret savaşlarının aldığını, başta petrol olmak üzere stratejik kaynakları ele geçirmek için kanlı mücadeleler yapıldığını ve teknolojinin getirdiği yeniliklerin insanları işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını ifade eden Özgencil, gerek ülkelerin içinde gerek uluslararası ekonomide gelir dağılımının giderek bozulduğunun altını çizdi.

Özgencil, siyaset alanında İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan ve o dönemdeki güç dağılımını dahi iyi yansıtmayan Birleşmiş Milletler'in uluslararası sorunlara çözümler üretmekte başarısız kaldığını, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin imtiyazlı konumlarını koruduğunu, buna karşılık teşkilatın ıslah edilerek daha etkin bir yapıya kavuşturulmasının gerçekleşemediğini bildirdi.

Soğuk Savaş dönemlerini hatırlatan fakat aktörleri kısmen değişen yeni bir kutuplaşmaya doğru yol alınmasından endişe edildiğini aktaran Özgencil, şunları kaydetti:

"Geleneksel yönetimlerin yerini otoriterliğe yatkın popülist iktidarlar alırken, bazı ülkelerin iç barışını ve uluslararası sistemin istikrarını terör örgütleri tehdit ediyor. Buna karşılık, fakirlik, gelir dağılımında bozulma, iklim değişikliği, iktisadi ve siyasi nedenlerden kaynaklanan sistemsiz göç süregeliyor ve bu durum müdahale edilmediği takdirde, hepimizi daha sıkıntılı bir geleceğe doğru sürüklüyor. Karşılaşılan sorunların hali uluslararası iş birliği, dayanışma ve özveri gerektirirken, ülkeler bunun tamamen tersi bencil politikalar izliyor ve gümrük duvarları arkasına sığınarak ticareti, sınırlara duvarlar inşa ederek göçü önlüyor. Ülkelerarası ihtilafları çözmekte ise silahlı güç kullanımına yöneliyorlar. Böyle bir gidişin bizleri barışçıl ve müreffeh bir dünyaya götürmesi imkansızdır."


- "Türkiye yeni dünya düzeninde önemli bir rol oynayabilir"


Cengiz Özgencil, zirvede konuşmacıların küreselleşme karşıtı gelişen ve her ülkenin kendi çıkarlarını korumak için tek başına hareket etmesini öngören yaklaşımların isabetsizliğini vurguladıklarını belirtti.

Ayrıca konuşmacıların yeni dünya düzeninin dışlayıcılık yerine kapsayıcılığı öngören, paylaşımcılık ve hakkaniyet ilkelerini özümseyen bir anlayış üzerine bina edilmesi gerektiğine işaret ettiklerini bildiren Özgencil, "Bu çerçevede Büyük Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesinin yol gösterici bir vecize olduğu hatırlanmış gerek coğrafi konumu, gerek medeniyetlerin buluşma noktası olması dolayısıyla Türkiye'nin yeni dünya düzeninin oluşmasında önemli bir rol oynayabileceğine işaret edilmiştir." değerlendirmelerinde bulundu.

Kaynak: