‘Yeni normal hayat normal gelmeyebilir’

Kurucusu olduğu Aris Aile Danışmanlık Merkezi’nde yetişkinlerle çalışmalar gerçekleştiren Uzman Klinik Psikolog Zehra Serper Yıldız koronavirüs sürecinin bireylerdeki etkilerini ve yeni normal yaşam hakkında görüşlerini Yeni Haber okurları ile paylaştı.
‘Yeni normal hayat normal gelmeyebilir’

Normal hayata geçiş sürecinde yaşanacaklar ile ilgili görüşlerini paylaşan Zehra Serper Yıldız; “İlk süreçte kaygılar birçok kişi için artacak ama sonrası bu süreci de kabul etme ve uyum süreci oluşacaktır. Stresi kontrol altında tutma becerisi gelişip kişisel önlemlerle ve tedbirlerle, uyum sürecine geçilecektir. İçsel ve dışsal olarak nasıl bir dönüşümün beklediğini zamanla göreceğiz ama bu değişim hemen oluşmayacak. Bu süreç hem bizde hem de sonraki nesillerde kalıcı etki bırakacaktır. Geçmişte yaşanan salgın hastalıklar bu görüşümüzü doğrular niteliktedir” dedi.

4-758.jpg

‘ADAPTASYON SÜRECİ ZOR OLSA DA KAÇINILMAZDIR’

Sürece adapte olmanın gerekliliğine vurgu yapan Yıldız; “Pandemi süreci kişilerde farklı etkiler bıraktı. Sürece adapte olmakta bireyler farklılık gösterdiği gibi normal hayata dönmekte de farklı tepkiler oluşacaktır. Ama adaptasyon zor olsa da kaçınılmazdır.  Yeni düzenlemeler, kişisel hijyen, sosyal  mesafe bu süreçte devam edecek ve kontrollü kaygı ile yaşamak öğrenilecek” ifadelerini kullandı.

‘HEPİMİZ SÜREÇTEN ÇOK FAZLA ŞEY ÖĞRENDİK’

Evde kalmanın bireylere farklı katkılar sağladığını dile getiren Yıldız; “Evde kalmak kendini anlamak, geliştirmek, daha yakın ilişki kurabilmek ve eksiklerimizi tamamlamak için iyi bir fırsattı. Birçok kişinin bu süreçten olumlu dönüşümler alacağını düşünüyorum.  Çabuk tüketmek, yoğun iş temposu, sosyal yaşam ve hayatın olması gereğinden çok daha hızlı olması aslında çağımızın en büyük sorunuydu. ‘En yenisi, en güzeli’ aslında yetersizlik duygusunu besliyordu. Bu da yaşamı hızlandırdı, tüketimi çoğalttı ve kişiler arasında adeta daha iyi olma savaşına dönüştü. Evde olmak ise aile dinamikleri değiştirdi. Bazı aileler için olumlu sonuçlar oluştu. Çekirdek aile güçlendi, bağlar güçlendi. Bazı aileler için ise olumsuz sonuçlar çıktı. Daha uzun süre vakit geçirmek ailenin var olan problemlerinin artmasına veya ortaya çıkmasına sebep oldu. Bence hepimiz bu süreçten çok fazla şey öğrendik” şeklinde konuştu.

zehra-serper-yildiz.jpg

‘NORMALLEŞMEYE ADAPTE OLDUKÇA TEDİRGİNLİK AZALACAKTIR’

Normalleşme sonrası tedirginlik yerine tedbirli olmanın gerekliliğini ifade eden Yıldız; “Tedirgin yaşam kaygı problemleri yaşamaya sebebiyet verecektir.  Bu süreçte kaygı kaçınılmazdır.Öncelikle bunu kabul etmek gerekir. Tedirgin olmak yerine tedbirli olmak zorunludur ve normalleşmeye adapte oldukça tedirginlikte azalacaktır. Unutmamak gerekir ki insanın yeni durumlara adapte olma gücü çok yüksektir. Normalleşmeler ile birlikte kafe, restoranların aldıkları önlemler, sosyal mesafe, kişisel hijyen gibi tedbirleri alarak sosyalleşme devam edecektir. Biz sosyal varlıklarız ve aslında sosyalleşmekten ve etkileşimden besleniyoruz. Süreçte dijital ortamda birçok kişi sosyalleşti. Böyle de sosyalleşmeyi öğrendik. Ama bir süre insanların kapalı alanlara değil de açık alanlara ilgi göstereceğini düşünüyorum” diye konuştu.

5-410.jpg

‘YENİ NORMAL YAŞANTI STANDARTLARIMIZ OLUŞACAKTIR’

Yeni gelişecek yaşam standartlarının olacağını söyleyen ve kaygıya karşı yapılması gerekenleri sözlerine ekleyen Yıldız; “Salgın hastalıklar ile yaşamaya adapte olmak zorundayız. Stresi kontrol etmek adaptasyon sürecini daha rahat geçirmeye olanak sağlar. Felaketleştirmek, en kötü senaryoları kurgulamak kaygıyı artıracaktır. Nefes egzersizi yapmak (derin bir nefes çekmek nefesi tutabildiğin kadar tutup bırakmak), sosyal mesafede yakın olunan kişilerle görüşmek bu sürece adaptasyon sağlamanızı kolaylaştıracaktır. Tedbir alınarak kontrollü kaygı sürecine geçmemiz gerekmektedir aksi halde direksiyon hâkimiyetini kaybetmiş bir kişi gibi panikleriz, kaygımız artar. Yeni bir döneme giriyoruz aşamalı olarak yeni normal yaşantı standartlarımız oluşacaktır. Bunların bir kısmının toplumsal olarak kalıcı hale geleceğini düşünmekteyiz. Korona sürecinin etkileri ileriki zamanda bu konu ile ilgili yapılan çalışmalarla daha net ortaya çıkacaktır” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

TÜRKAN YILMAZ / YENİ HABER GAZETESİ