Yöresel lezzetler çok sevildi
Novaland Outlet Alışveriş Merkezi farklı şehirlerden gelen yöresel lezzetleri Konyalı vatandaşlar ile buluşturmaya devam ediyor.
Novaland Outlet Alışveriş Merkezi farklı şehirlerden gelen yöresel lezzetleri Konyalı vatandaşlar ile buluşturmaya devam ediyor. 25 Ekim’de başlayan Yöresel Ürünler Fuarı yoğun ilgi görüyor. Trabzon ekmeğinden Gaziantep fıstığına, pastırmadan mantıya, zeytinyağından cevizli sucuğuna birçok lezzet Yöresel Ürün Fuar’ında Konyalıları bekliyor.
“Üreticiden Tüketiciye’’ sloganıyla Konyalıları farklı yörelerin lezzetleriyle buluşturan Novaland Outlet Alışveriş Merkezi, ziyaretçilerini bekliyor. 25 Ekim’de başlayan Yöresel Ürünler Fuarı 6 Kasım Çarşamba gününe kadar ziyaretçilerini beklemeye devam edecek. Yöresel ürünlerde, Erzurum balından Gaziantep fıstığına, Trabzon ekmeğinden Kayseri pastırmasına, zeytinyağından cevizli sucuğuna birçok lezzet Konyalıları bekliyor. Birbirinden güzel ürünlerle, farklı damak tatlarına hitap eden Yöresel Ürün Fuarı her seferinde Konyalı vatandaşlar tarafından yoğun bir ilgi görüyor.
‘ZEYTİNYAĞININ BAŞKENTİNDEN GELİYORUM’
Yöresel fuara zeytinyağının başkenti Edremit’ten geldiğini ifade eden Erdinç Kolak, “Biz kendi bahçemizin ürünleri olan zeytin ve zeytinyağı ürünlerini satıyoruz. Hatta bizim bölgemizin ön planda olan ürünleri de natural sızma zeytinyağlarıdır. Biz beşinci sezondan beri burada bulunuyoruz. Konyalıların güzel ilgisini görüyoruz. Genel olarak fuara ve kendi standımıza ilgi gösteriyorlar. Zaten amacımız da mevcut olan müşterilerimizi burada sabit olarak tutabilmektir. Buna ilave müşterilerimizi katabilirsek tabi ki daha mutlu oluyoruz. Bizim yelpazemiz geniş. Teşhire koyduğumuz ürünün kilo fiyatı 145 TL. Bu yağımızla her zaman sıcak soğuk pişirim yapabilirsiniz. Bizim, erken dönemde toplanan daha acı meyvelerden sıkılan, erken hasat ilk soğuk baskı diye tabir ettiğimiz ürünümüz vardır. Onun da şuanda indirimli fiyatı 155 TL” dedi.

ZEYTİNYAĞI ALIRKEN DİKKAT!
İnsanların hakiki zeytinyağını ayıramadıklarını söyleyen ve bunun incelikleri hakkında bilgi veren Kolak, “İnsanlar zeytinyağını tattıkları zaman iyi veya kötü olduğuna damak tadına göre karar verebilirler. Bunun has olup olmamasını hiçbirimiz anlayamayız. Anca bunu İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerinde ya da analiz raporlarına bakarak gözlemleyebilirsiniz. Genelde sizlere tabir edeceğimiz bir iki kriter vardır: Birincisi zeytinyağının olması gereken rengi altın sarısı veya portakal rengi olmasıdır. İkincisi homojen olması gerekir, filtre edilmesi gerekir. Aynı zamanda soğuk sıkım olması gerekir. Artı ürünün alışveriş yaparken üzerindeki etiketler sizleri korur. Onlar Tarım Bakanlığının onayını göstermektedir. Tabi ki sizler burada ürünü tadarak bakıyorsunuz ama önemli olan bir de bizim burada panolarımızda asılı olan ödüllerimiz ve sertifikalarımız, gıda tescillerimizin olup olmaması gibi şeyler sizleri koruyacaktır” şeklinde konuştu.
‘ÇEREZ OLARAK SADECE FISTIK VAR!’
Siirt fıstığının çerez olarak kullanılan tek fıstık olduğuna dikkat çeken Abdurrakip Çetin, ”Ben yöresel ürünler adı altında Siirt’ten katılıyorum. Elimizde dünyaca ünlü Siirt fıstığımız var. Siirt bademimiz var. Siirt balımız var. Bıttım sabunumuz var ve üzüm şırasından yapılan bademli sucuğumuz var. Siirt fıstığımız az yağlı olur. Çerez olarak kullanılan tek fıstık. Antep’in fıstığına göre daha az yağlı ve duble boy. Yerken hiç kesmez. Yedikçe yemek istersiniz. Tadı da mükemmel gevrek olur. Bunlar sadece Siirt’te oluyor. Türkiye’nin başka bir yerinde yok. Antep’te de yetiştirmeye çalıştılar ama aynı lezzeti bulamıyorsunuz. Badem şekerlerimizden mavi ve kahverengi var elimizde. Doğal renklerini de mavi olan badem şekerini melisa çayından elde ediyoruz. Diğerini de tarçından elde ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘KATKI MADDESİ BULANA 10 BİN TL ÖDÜL VAR’
Organik bal ürettiklerini ve ürettikleri balın içerisinde hiçbir katkı maddesi bulunmadığını söyleyen Edip Özden, “Ben Erzurum’dan geliyorum. Orada bana balcı Edip derler. Organik sertifikalı, hakiki bal satmaya çalışan gariban bir köylü çocuğuyum. Biz yüzyıllardır bu işle uğraşıyoruz. Allah ne vermişse onu yapıyoruz. İçinde bir gram katkı yok. Zaten katkı maddesi bulana 10 bin TL ödülümüz var. Yani bizim vatandaşlara acizane tavsiyemiz bal alırken biraz dikkatli ve seçici olsunlar! Yani biz ne anlayalım derlerse eğer en azından bir organik sertifikanın olup olmadığına bakılsın. Yani hemen gidip her bala saldırmayın. Çünkü şekeri de geçtim artık glikozdan yapıyorlar. Onun için vatandaşlarımız marketlerde satılan ballarda dahil, biraz dikkatli olsunlar. Dikkatli olsunlar ki hem çocuklarımız zehirlenmesin hem de hakiki balı yesinler. Biz de üretici olarak zorlanıyoruz. Vatandaş zaten zorlanıyor. Yetkililerin de bu tür şeyleri de denetlemeleri lazım. Konya halkı tarafından bu sene çok az ilgi var. Gelsinler hakiki baldan tatsınlar” diye aktardı.

‘EL İLE YAPILAN ÇİĞKÖFTE BİR BAŞKA OLUYOR’
El ile yapılan fabrikasyon olmayan çiğköftenin bir başka lezzeti olduğunu ifade eden Azad Şan, ”Şanlıurfa’dan geliyorum. Çiğköfte yapıyoruz. Yöresel fuarlara yaklaşık 4 senedir geliyoruz. Konya tarafından bir ilgi oluyor bu ilgi de bizi çok memnun ediyor ve her gelmemizde üstüne koyarak daha çok ilerliyoruz. Konya’daki çiğköfte fabrika çiğköftesi olduğu için çiğköfte değil. Çünkü, el ile yapılan çiğköftenin tadı bir başka oluyor. Bizim artımız, baharatlarımız, salçamız ve bulgurumuz. Bulgurumuzu kendimiz taş değirmende öğütüyoruz onun artısı da çok büyük. İkincisi de baharatlarımız. Baharatlarımız ister istemez iki tike daha üstüdür. Salçamız özel bir salçadır. Bahçe domatesi ve bahçe biberinden elde ediyoruz. Bunlar sayesinde bu lezzeti yakaladık” şeklinde konuştu. Şanlıurfa içli köftesi de yaptıklarını kaydeden Şan, “Burada içli köftemiz de var. Onu da burada yapma nedenimiz; müşterilerimizin kendi gözleriyle nasıl yapıldığını görmesidir. Burada canlı canlı yapıyorum ki müşteriler içerisinde ne kadar et girdi, dışı nasıl ince mi değil mi hepsini görsünler. Bizim her şeyimiz şeffaftır yani göz önündedir! O yüzden müşterilerimizden yana çok iyi rağbet görüyoruz. Örneğin koyun- keçi eti kullananlar fiyat olarak daha uyguna veriyorlar ama kokusundan ve tadından insanlar rahatsız oluyorlar. Rahatsız oldukları için biz yüzde 100 dana olsun 3 kuruş fazla olsun diyoruz. Onun da tanesi 4 TL zaten” diye belirtti.

‘KONYALILAR EN ÇOK SALÇAYA İLGİ GÖSTERİYOR’
Antep’in yöresel ürünleri hakkında bilgi veren Ali Mert Elmacı,” Biz Antep’ten geliyoruz. Antep ürünlerini tanıtıyoruz. Kurularımız, baharatlarımız, biberlerimiz, salçalarımız olsun… Her yere gidiyoruz. Genellikle Konya’ya sıklıkla geliyoruz. Konya insanı bizi sevdi gerçekten. Sürekli bir talep olduğu için buradayız. Buraya 2 ayda bir geliyoruz. Konyalılar en çok salçaya ilgi gösteriyor. Antep, Urfa, Maraş salça ve baharatlarına yoğun ilgi var. Fiyatlarımız markete göre biraz daha pahalı kaçabilir. Çünkü ev yapımı bunlar özen ve emek gösterip yapıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ

