Yörük geleneklerine göre yaşayan aile, yetkililerden yardım istiyor

Orman İşletme Müdürlüğü tarafından yaşadıkları bölgeden çıkarılmak için uyarı geldiğini belirten aile, yetkililerden yardım istiyor.

Gebze ilçesine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Sığırlık bölgesinde 8 kişilik Karakaş ailesi, teknolojiden ve şehir hayatından uzak bir hayat sürdürüyor. Atalarının yaklaşık 700 yıl önce bu bölgeye gelerek yerleştiği aile, geçimini hayvancılık yaparak sağlarken, günlük yaşamlarını idame ettirebilmek için evlerinin yanında bulunan arazide tarım yaparak, yiyecek ihtiyacını buradan karşılıyor. Ev içerisinde kullanılan elektriği evin arkasına kurdukları güneş panellerinden elde eden aile, televizyonları olmadığı için haberleri ve güncel gelişmeleri radyodan takip ediyor. Annesi, babası, 4 çocuğu ve eşiyle beraber kendilerini birilerinin şikayet ettiğini ve şikayet sonucunda Orman İşletme Müdürlüğü tarafından yaşadıkları bölgeden çıkarılmak için uyarı geldiğini belirten Tayyar Karakaş, yetkililerden yardım istiyor.

'İHTİYACIMIZ KADAR ÜRETİYORUZ'

Esra (12), Erdem (6), Ahmet Taha (4) ve Zeynep (3) isimli çocuklarının tamamının burada doğduğunu ve bu kültürle yaşamaya devam ettiğini belirten Tayyar Karakaş, "Biz, atalarımızdan, dedelerimizden gelen bir gelenekle Yörük olarak yaşıyoruz. Dedemizin anlattığına göre yaklaşık 700 yıl önce buraya gelmişiz. Burada büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyoruz. Bu meslek bizim atamızın ve dedemizin mesleği. Tarımla da ilgileniyoruz ama sadece kendi ihtiyacımız kadarını üretiyoruz. Çok fazla boş arazimiz var ama devlet arazisi olduğu için o arazileri ekmiyoruz. Sadece kendi evimizin ihtiyacı kadar alanda küçük bir bahçede sebze ve meyve yetiştiriyoruz" dedi.

'57 AİLE YAŞIYORDU SADECE BİZ KALDIK'

Güncel gelişmeleri ve haberleri radyondan takip ettiklerini ifade eden Tayyar Karakaş, "Burada bizim elektrik hattımız yok, kendi imkanlarımızla güneş panellerini kullanarak, elektrik üretiyoruz. Televizyonumuz yok, radyo kullanıyoruz. Radyo aracılığı ile haberlere ulaşıyoruz. Bu bölgede atalarımızın anlattığına göre 57 hane varmış ama zamanla hepsi göç etti. Bizim gidecek başka bir yerimiz olmadığı için göç etmedik. Zaten hayvanlarımız da başka bir yerde yaşayamaz" diye konuştu.

'BAŞKA BİR BÖLGEDE YAŞAYAMAYIZ'

Çocuklarının tamamının şehir kültüründen uzak bir şekilde burada doğduğunu belirten anne Ayşe Karakaş, "Biz burada 8 kişilik bir aileyiz. Annemiz, babamız 4 çocuğumuzla beraber burada yaşıyoruz. Ekmeğimizi kendimiz yapıyoruz, güneş panelleriyle elektriğimizi kendimiz üretiyoruz. Taşıma su kullanıyoruz. Güneş panellerinden elektrik kullandığımız için çamaşır makinesi çalıştıramıyoruz, dolayısıyla çamaşırları da elde yıkıyorum. Etimizi, sütümüzü hayvanlarımızdan elde ediyoruz. Burada hayat, zor şartlar altında devam ediyor. İletişimi sadece radyodan sağlıyoruz, haberleri oradan dinliyoruz, televizyonumuz falan yok. Bu bölgeden çıkarılmamız için bizi şikayet etmişler ancak biz, başka bir bölgede yaşayamayız. Bizim hayat şartlarımız burada. Eşim burada doğmuş, büyümüş, benim çocuklarımın tamamı burada doğdu. Başka bir yere gitmek istemiyoruz. Yetkililerden yardım istiyoruz" dedi.