Camiler çocuklarla güzel

Camilerde cemaat profilinin son yıllarda oldukça yaşlandığını ve camiye çocukların ve gençlerin çekilebilmesi noktasında çalışmaların üstünde durduklarını söyleyen Konya İl Müftü Yardımcısı Hamza Küçük, “Camilerimizdeki cemaat profili sadece Ramazan’da değil, Ramazan’ın dışında da biraz yaşlandı. Cuma günleri zaman zaman okul çevrelerindeki camilere uğradığımızda ciddi bir değişiklik görebiliyorsunuz. Caminin yarısı gençler ve öğrencilerle dolu oluyor. Ancak genel olarak camilerdeki yaş ortalamamız oldukça yüksek. Diyanet İşleri Başkanımızın de gençlerin camilere çekilmesi konusuna dikkat çekmek için yaptığı açıklamaları var. Gençler öğle, ikindi ve akşam namazlarında işte veya okulda olduklarından camilere gelemiyorlar. Bu gençlerin namaz kılmadıkları anlamına gelmiyor. Camilerde yaş profilinin yüksek olmasından dolayı buradaki cemaat sessizliğe alışıyorlar ve gürültü istemiyorlar. Bir çocuk camide gürültü yaptığında onu hemen şiddetle cezalandırma cihetine gidiyorlar. Biz zaman zaman bu konuda cemaatimizi uyarıyoruz. Bunlar sizin çocuklarınız, hoşgörülü davranın diyoruz. Çocuk gürültü yapacaktır. Bu insanoğlunun doğasında var. Mehmet Akif Sahafat adlı eserinde cemaat namaz kılarken biz hasırların üzerinde oynardık diyor. Bu son derece doğal bir şeydir. Çocuk yaramazlık da yapar, gürültü de yapar. Burada güzel olan bunun hoşgörü ile karşılanması. Ön safa geçen çocuğu ilk saftakiler arkaya atar, diğerleri daha arkaya atar derken çocuk bir bakmış kapının ağzına gelmiş. Böyle bir neticeye maruz kalmamak için yaşlılarımızı uyarıyoruz.” dedi.

İSRAF RAMAZAN’IN RUHUNA AYKIRIDIR

Özellikle Ramazan ayında bazen israf noktasında kantarın topuzunu kaçırıldığını belirten Küçük, “Cumhurbaşkanımız da bu konuya konuşmalarında dikkati çekiyor. Son 10-15 yılda iftar çadırı geleneği yaygınlaştı. Bu iftarlar zamanla otellere doğru genişlemeye başladı. Kendini tanıtma biraz da reklam yapma işi işin içine girdi. İyi niyetle yapılanlar olduğu gibi bu işi bir şov malzemesine dönüştürenler de oluyor.  Cumhurbaşkanımızın da açıkça söylediği gibi Ramazan; zenginlerin kendi aralarında birbirlerini ağırladığı zamanlar olamamalı. Doğrusu da zaten budur. Ramazan özellikle de ihtiyaç sahipleriyle varlığı paylaşmadır. Biz de şahsen bazen kantarın topuzunu kaçırdığımızı düşünüyoruz. Vatandaşlarımızı imkânları ölçüsünde uyarıyoruz. Sade, samimi, ihlaslı iftarların olmasını tavsiye ediyoruz. Böyle olmalıdır da. Bir kurum, bir işletme sahibinin çalışanlarına sade bir iftar yemeği vermesinden daha doğal bir şey olamaz.  Çok fazla aşırıya kaçıp da kuş sütünün eksik olmadığı sofralar kurup, sadece belli kişileri davet etmek doğru değildir. Bu da zaten Ramazan’da hedeflenen ve beklenene aykırı bir durumdur.” şeklinde konuştu.

YARDIMLAŞMA İSLAM DİNİNİN BİR KURALIDIR

İslam dininin diğer dinlerden farkı insanlar arası maddi yardımlaşmayı dinin bir kuralı haline getirmiş olması olduğunu belirten Küçük, “Hristiyanlık ve Musevilik gibi kitabi dinindeki gibi zorunlu yardım değildir. İslam dininde yardım zorunlu yardımdır. Devletin sisteminin değişmesinden sonra bu iki türlü malların zekâtının verilmesi de kişinin vicdanına kalmıştır. Dinimiz ise bunları zorunlu olarak vereceksiniz diyor. Bu sadece İslam dininin özelliğidir.  Fitre, Zekattan farklı olarak farz kabul edilmemiş ama öneminden dolayı Hanefi mezhebinde Vacip kabul edilmiştir.  Fitre bayram namazından çıktıktan sonra verilir ancak ihtiyaç sahiplerinin durumları göz önünde bulundurulduğunda İslam tarihçilerimiz ve İslam hukukçularımız Bayramdan önce de Ramazanın içerisinde de verilebilir demişlerdir. Dışarıda bir yere verilecekse önceden niyet etmek suretiyle bayramdan sonra da verilebilir demişlerdir.  Normalde nisap miktarı bir mala ne zaman ulaştıysanız zekat o zaman farz olmaktadır. Anadolu halkımız ise Ramazan ayını daha faziletli bilerek yıl dönümünü hep Ramazan’a göre ayarlamıştır. Şubatta da zengin olsa Ramazan’ı esas almıştır. İnsanımızın büyük çoğunluğu zekatını Ramazan ayın da, bu ayın da ikinci yarısında verir.  Fitre bu sene Diyanet İşleri Başkanımız tarafından 15 TL olarak belirlendi. Bunun ayarlanması da ülkenin ekonomik ve zirai durumu ile alakalıdır. Biliyorsunuz fitre kuru üzüm, kuru hurma, arpa ve buğdaydan hesaplanır. Bu da minimum miktardır. 15 liradan az olmaz ama bir üst sınır yoktur.” ifadelerini kullandı.

“GELİN GÖNÜLLER YAPALIM BU RAMAZAN VE HER ZAMAN”

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 2016 Ramazan ayı temasının “Gelin Gönüller Yapalım Bu Ramazan ve Her Zaman” olarak belirlendiğini söyleyen Küçük, “Bu itibarla Ramazan ayında yapılacak vaazlarda bu yıl “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir” (Al-i İmran 2/192) ayeti merkez alınarak” Vakit iyilik vaktidir, Kimsesizlerin Kimsesi Olmak, Kardeşlik bilinci, Ramazan ve paylaşma bilinci, Akrabalık Bağlarını güçlendirelim, Hoşgörü ve birlikte yaşama bilinci, infak bilinci ve paylaşma, iyiliği yaygınlaştırma konularına önemli oranda yer verilecektir. Konya genelinde Ramazan ayının son on gününde 177 camide itikâfa girilecek, Ramazan ayı boyunca2472 camide mukabele okunacak. Ramazan ayı içerisinde her gün 7 camide iftar yemeği verilecektir. Ayrıca Konya’da 19 camide mahyalar asılarak Ramazan-ı Şerifte tarihin derinliklerinden gelen bir geleneğimiz tekrar yaşatılacaktır. Bunun dışında Ramazan ayı içerisinde 74 camimizde sakalı şerif ziyareti yapılacaktır.” diye konuştu.

İSMAİL KOÇ