Çanakkale ruhu Afrin’de!

103 yıl önce 18 Mart günü tarihimizin en büyük destanlarından biri yazıldı. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103. yıldönümünü büyük bir gururla kutluyoruz. Bu topraklarda yaşamanın bedelini bin yıldır ödeyen milletimiz, en büyük bedellerden birini 1915’te Çanakkale’de ödedi. Şehitlerimizi unutmamız için 18 Mart ‘Şehitleri Anma Günü’ olarak kabul edilmiştir. Bugün 100. yıldönümünü büyük bir gurur ve heyecanla kutladığımız Çanakkale Zaferi, vatan topraklarını ve bağımsızlığımızı korumak için varını, yoğunu ortaya koyan bir milletin gücünü dünyaya duyuran bir destandır. Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda, içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun, milletimizin, bulunamayacağı fedakârlık, kazanamayacağı başarı olmayacağının da bir kanıtıdır.  İşte bu yönüyle Çanakkale Zaferi, milletimize nesilden nesile ilham kaynağı olabilecek, yol gösterebilecek büyük bir öneme ve yere sahiptir. Dünyaya “Çanakkale Geçilmez” diyerek tarihin akışını değiştiren şanlı ecdadımızın sarsılmaz inancı 15 Temmuz’da ve son Afrin operasyonunda devam ediyor.

“GÖZLERİNİ KIRPMADAN CEPHEYE KOŞTULAR”

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, 20. yüzyılda Türklerin yaşadığı en büyük savaşlardan bir tanesi Çanakkale Zaferi’nin 103. Yıldönümünde Yeni Haber’e açıklamalarda bulundu. Çanakkale ruhunun idrak edilmesi gereken bir ruh olduğunu ifade eden Muşmal, “Bu ruhu biz sonraki tarihlerde yakaladık. Bunlar arasında en öne çıkarılacak tarihte 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz’da Çanakkale ruhuna uygun çok hikaye var. 15 Temmuz’da evladını bırakıp koşturan tankın üzerine çıkan, kamyona binen işini gücünü bırakıp sokağa çıkan darbeye karşı dur diyen, cinsiyeti yaşı ne olursa olsun hep birlikte hareket eden bir kitleyle karşılaştık. 15 Temmuz’da yaşadığımız bu hava Çanakkale ruhunun uzantısıdır. Çanakkale savaşı zamanında da açık bir şekilde 18 yaşındaki gencin cepheye koşmak için mücadele ettiğini, kadınlarımızın koşturarak cepheye geldiğini yaşlısının gencinin ölümü bildiği halde gözünü kırpmadan cepheye koştuğunu görüyoruz.” diye konuştu.

“ANNELERİNE ‘BEKLEMEYİN’ DİYORLAR”

“Çanakkale Savaşı’ndaki ruhu Afrin’de de görüyoruz” diyen Muşmal, “Afrin’e giden asker ‘Beklemesinler Kızılelmaya gidiyoruz’ diyor.  Çanakkale Zaferi’nin hikayelerine, şehitlerin gazilerin mektuplarına  baktığınız zaman onlarda annelerine ‘beklemeyin’ diyor. O ruh bir şekilde belki üzeri ölü toprağıyla örtülmüş ama Türk Milleti’nin çocuklarının içinde görünüyor. Yakın tarihimizin örneklerinde Kıbrıs’ta da Kore’de de, Afrin’de de bunu görüyorum.  Churchill'in Çanakkale’ye ‘Türklerin boğazını sıkmaya geliyoruz’ diye gelmişti. Biz boğazımızı korumak için Gelibolu’da büyük bir mücadele verdik. Mehmetçiklerimiz kalkan oldular. Bugünde Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatı’nda konulan kalkan bizim topraklarımızı tehdit eden unsurlara karşı aynı ülke ve aynı dava uğruna bir mücadele olarak değerlendirmek mümkündür” şeklinde konuştu. 

KAYNAK: İSMAİL POÇAN / YENİ HABER